Türkevi'nin Müteahhidi Pek Tanıdık Çıktı!

Sözcü Gazetesi yazarı Çiğdem Toker, ABD’de açılışı yapılan Türkevi’nin müteahhidinin Zafer Havalimanı’nı da yaptığını yazdı.

22 Eylül 2021 Çarşamba 13:11
Türkevi'nin Müteahhidi Pek Tanıdık Çıktı!

Toker’in 'Türk Evi, Türk halkının parasıyla yapıldı' dediği yazısı şöyle:

“Yap İşlet Devret’le yaptırılan Zafer Havalimanı, uzun süredir “kara delik” olarak anılıyor. Hizmete açıldığı 2012 yılından bu yana, devletin verdiği garanti ile gerçekte havalimanını kullanan yolcu sayısı rakamları birbirini hiçbir zaman tutmadı. Tutmamak bir yana aradaki fark, uçurum denebilecek ölçüde büyük bir yanılmaya karşılık geliyor.
2012-2016 dönemi için toplam 4 milyon 73 bin 181 yolcunun garanti edildiği Zafer Havalimanı’nda gerçekleşen yolcu sayısı 170 bin 534’de kalmıştı, Bunun anlamı ne mi? Sadece ilk beş yıl için havalimanını yapıp işleten IC İçtaş şirketine yaklaşık 21 milyon Euro ödenmesi demek.

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz açıklamıştı. 2020 yılı için garanti edilen yolcu sayısı 1 milyon 279 bin 352 olmasına karşın, havalimanını kullanan yolcu sayısı toplam 16 bin 645’te kalmış, IC İçtaş’a 6 milyon 738 bin Euro ödenmişti. Böylece 2012-2020 yılları arasında devletin IC İçtaş’a ödediği garanti kapsamında yaptığı ödeme, yaklaşık 46 milyon Euro’ya ulaştı (45 milyon 896 bin Euro) IC İçtaş Zafer Havalimanı’nı, 29 yıl 11 ay işletecek. Uluslararası Şeffaflık Derneği tahminine göre IC İçtaş’a bu süre sonunda ödenecek tutar 205 milyon 281 bin Euro’yu geçecek. Belli aralarla haberlerini okuduğunuz “kara delik” Zafer Havalimanı gerçeklerinin bugün de paylaşmamın nedeni ise IC İçtaş’ın, iki gündür iktidar medyasında öve öve bitirilemeyen New York’taki Türkevi’ni de yapan şirket oluşudur. Dünya Gazetesi yazarı Vahap Munyar’ın New York’tan şirket yetkilileriyle görüşerek aktardığı bilgilere göre Türkevi’nin inşaat maliyeti 250-300 milyon doları bulacakmış.

Dolayısıyla sadece Zafer Havalimanı hesaplarına bakarak bile Türk Evi’nin maliyetini Türk vatandaşlarının karşıladığını neden söylemeyelim ki.”

AZİZ SANCAR NEDEN TÜRKEVİ AÇILIŞINA KATILMADI?

Öte yandan Yılmaz Özdil de Türkevi konusunu yazdı ve açılışa Türkevi'nin kurucusu Nobel ödüllü Aziz Sancar'ın neden katılmadığını anlattı?

Varlığıyla onur duyduğumuz Profesör Aziz Sancar, Nobel kimya ödülü kazandı, hayatı ABD'de geçmişti ama, özünden hiç ayrılmamıştı, Nobel ödülünü almak üzere İsveç'e gitti, yakasına Atatürk rozeti takmıştı, kravatının motifleri Osmanlı tuğrasıydı, “Nobel ödülünü Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde kazandım, rol modelim Atatürk'tür, vefa borcumu ödemek üzere bu ödülümü Atatürk'e ve Cumhuriyet'i kuranlara armağan ediyorum” dedi, Nobel ödülünü Türkiye'ye getirdi, Anıtkabir'de sergilenmek üzere Genelkurmay'a teslim etti, Atatürk'ün huzurunda saygı duruşu yaptı, çiçek bıraktı, dua etti… Nobel ödülünü kazanmadan sekiz yıl önce, henüz sayın ahalimizin ABD'de Aziz Sancar diye bir gururumuz olduğundan haberi bile yokken, Türkiye'nin en prestijli ödülü, Vehbi Koç Ödülü'nü kazanmıştı, bu ödül vesilesiyle kendisine takdim edilen 100 bin doları ABD'de “Türkevi” açmak için kullandı, bu 100 bin doları, eşi ve kendisinin maddi birikimi olan 1 milyon dolara ilave etti, kendisinin de çalıştığı/yaşadığı Kuzey Karolina, Chapel Hill'de 260 metrekarelik villa satın aldı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı bekledi, tam 19 Mayıs 2008'de “Türkevi”ni açtı, taa 40 yıl önce ABD'ye geldiği dönemde yaşadığı barınma sıkıntısını asla unutmamıştı, Türkevi'ni bu amaçla kurmuştu, okumak için ABD'ye gelen Türk çocukları kendisinin yaşadığı sıkıntıları yaşamasın diye Türkevi'nin kapılarını açtı, Türkevi'ni hem ücretsiz yurt, hem kültür merkezi haline getirdi, ilgi duyan Amerikalılar için Türkçe kursu açtı, Türk mutfağı kursu açtı, Türkevi bünyesinde kütüphane, konferans salonu kurdu, Türkevi'ni ABD'de yaşayan Türklerin ortak adresi haline getirdi, kaynaşma, buluşma, güçbirliği noktası haline getirdi, Türk insanının ve Türkiye'nin gönüllü tanıtım merkezi haline getirdi… Aziz Sancar'ın eşi, Amerikalı, Gwen Sancar, biyokimya/biyofizik profesörü, 40 yıldır evliler, Gwen de bütün maddi birikimini, hatta ailesinden kalan mirası bile, Aziz Sancar'ın hayali olan Türkevi'ne harcıyor, Türkevi'nde kalan Türk öğrenciler “Ana Türk” diyor… Aziz Sancar, 2015 yılında Nobel kazandı, Nobel ödülüyle birlikte 325 bin dolar para ödülü verildi, Nobel'den kazandığı bu 325 bin doları da kendi cebine koymadı, tıpkı Vehbi Koç Ödülü'nde yaptığı gibi, tamamını Türkevi'ne aktardı, bilimden kazandığını bilime bağışladı, yine eşinin ve kendisinin birikimlerini ilave etti, aynı bölgede 1.5 milyon dolara sekiz bin metrekarelik arazi satın aldı, Türkevi'ni büyütmek üzere yerel yönetime başvurdu, çok daha geniş misafirhanesi olacak, master ve doktora öğrencilerine de ücretsiz yurt hizmeti verecek, ofisler olacak, bu ofisler yine ücretsiz olarak ABD'deki Türk derneklerinin kullanımına sunulacak, temelini attı, “bu ev Türklerin evi, öyle bir kültür merkezi olmasını istiyorum ki, ABD'de hiç kimse Türkiye'yi Atatürk'ü duymadım
diyemesin” dedi.

Peki, ömrünü Türkevi'ne adayan Aziz Sancar, New York'taki Türkevi'nin açılışında var mıydı?

Yoktu.

“ABD'deki en tanınmış Türk kim?” diye sorsak, Amerikalıların hepsi “Profesör Mehmet Öz” diye cevap verir.

New York'ta çalışıyor.

New York'ta yaşıyor.

Peki, New York'taki Türkevi'nin açılışında Mehmet Öz var mıydı?

Yoktu.

Gelmiş geçmiş en ünlü Amerikan markası Coca Cola'nın ceo'su ve yönetim kurulu başkanı olmayı başaran Muhtar Kent…

Var mıydı Türkevi'nin açılışında?

Yoktu.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ne, Harvard Üniversitesi'ne damgalarını vuran, dünya çapındaki iktisat profesörlerimiz Daron Acemoğlu veya Dani Rodrik var mıydı? Yoktu.

Bu iki saygın Amerikan üniversitesine, kanser cerrahisinde çığır açarak damgasını vuran Profesör Mehmet Toner var mıydı? Yoktu.

Harvard Üniversitesi'nin genetik/metabolik hastalıklar bölümünü emanet ettikleri Profesör Gökhan Hotamışligil var mıydı? Yoktu.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın, evrende yaşam izlerini bulmak üzere kurduğu astrobiyoloji ekibine “lider” olarak seçilen, bu yönetici pozisyonuna seçilen tarihteki en genç insan olan… “Kadınlara eğitim ve fırsat eşitliği sağlayan Cumhuriyet'e borcumuz var” diyen Türk kadın profesör Betül Kaçar var mıydı? Yoktu.

NASA'yla ortak projeler yürüten, uzay teknolojisi şirketi Sierra Nevada Corporation'ın sahibi, Türk işkadını Eren Özmen var mıydı? Yoktu.

Silikon Vadisi'nin gurur duyduğumuz dehaları, Tantek Çelik, Eren Bali, Emrecan Doğan, Kerim Baran, Barış Gültekin, İsmail Sebe, Egemen Taş, Selçuk Atlı mesela, var mıydı? Yoktu.

Peki, kim vardı New York'taki Türkevi'nin açılışında kardeşim?

Ali Erbaş vardı.

Türkleri ABD'de temsil etse etse, en iyi kim temsil edermiş yani?

Ali Erbaş.

“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” vizyonuyla, “ulemaya soralım” arasındaki hayati tercihin kaçınılmaz neticesidir bu.

Binayı yükseltince itibarı da yükselteceğini zanneden zihniyetin, olmayacak duaya aminidir.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 22.09.2021 13:17
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol