Önceki hafta Erdoğan için gidiş çanlarının çalmaya başladığını, artık saraydaki zamanının sayılı günlerden ibaret olduğunu öne süren Tezkan, bu defa da ekonomide nass politikasının ters teptiğini ve AKP'li seçmenin bile Erdoğan'a itibar etmediğini söyledi.

Nass kozunun Erdoğan'ı vurduğunu, AKP'liler dahil kimsenin sahip olduğu doları bozdurmaya yanaşmadığını vurgulayan Tezkan, Erdoğan'ın "Bir Müslüman olarak nasların gereğini yapacağız. Hüküm bu" sözleriyle altını doldurmaya çalıştığı 'düşük faiz' ısrarını köşesine taşıdı  .

Tezkan yazısında şu ifadere yer verdi:

" AKP tabanının parası dolarda/euroda/altında. Yerli ve milli paralarında değil. Merkez Bankası Başkanı yalvarıyor. Maliye Bakanı yalvarıyor. Erdoğan yarı yalvarır, yarı uyarı diliyle konuşuyor. Bireysel hesabı olanı da şirketleri de TL’ye geçmeye zorluyorlar. Liralaşma kampanyası yaparak cazip ürünler sunarak TL hesabı açmalarını teşvik ediyorlar. Ama kimse yanaşmıyor? Neden? Nass var. TL’ye geçse kendini enflasyondan korumak için faiz alacak; haram. Dolar da kalırsa parası değer kazansa da; helal. İktidar yalvarsa da yakarsa da artık kimse TL’ye geçmez. Çünkü nass var. Şöyle düşünün tasarrufunuzu yerli ve milli parada tutarsanız Cumhurbaşkanı’na göre günaha giriyorsunuz. Çünkü bankadan faiz alıyorsunuz. Ama dolarda/euroda tutarsanız günah olmuyor. Çünkü bin dolar, altı ay sonra yine bin dolar. Ama TL karşısında değeri çok artıyor… Fark etmez. Dolar sahibi mütedeyyin 'bu benim derdim' değil diyor. Kimin derdi. İktidarın derdi, Erdoğan’ın derdi. Sonuç olarak, aralık ayında çektiği nass kılıcı Erdoğan’ı vurdu.

BU NASIL NASS...

Nass var diye faizi indirdi doları azdırdı, enflasyonu patlattı. Milleti bir dilim ekmeğe muhtaç etti. Nass var diye… Ama kendisi vergi borcunu geciktirene yüzde 30 faiz koydu. Ne oldu nass?
Kamu bankalarından kredi iste. Varlık Fonu’na dahil olan bankalardan. Yani Erdoğan’ın yönetim kurulu başkanı olduğu Varlık Fonu’na dahil bankadan. Yüzde kaç faizle para veriyor? Yüzde 25/20/40."