ABD Başkanı Biden’ın “soykırım” dediği günden iki gün öncesine gidelim…

★

ABD Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı telefonla arıyor:

“24 Nisan günü Ermenilere Osmanlının soykırımı uyguladığını söyleyeceğim” diyor…

Biden

★

Eğer…

Biden telefon görüşmesinde…

Sadece:

“24 Nisan’da Osmanlı’nın Ermenilere soykırım uyguladığını söyleyeceğim” demişse…

Bu uyarıya muhatap olan Cumhurbaşkanı…

O cümleden sonra…

ABD Başkanı’na ya:

“Bu telefon görüşmesi hiç yapılmamış olsun, siz de bu nezaketle bağdaşmayan cümleyi kurmamış olun” demiş olabilir…

★

Ya da…

Şunları söylemiştir:

“Soykırım ifadesini bir şartla kabul edebiliriz o da hemen arkasından cumhurbaşkanlığı sorumluluğunu taşıdığım ülkem Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, o olaylardan sorumlu tutulamayacağını söylemeniz; sonra da, hiç kimsenin tarihe takılı kalmadan gelecekte bu hataların hiçbir devlet tarafından yapılmaması için bütün devletlerin tedbir almalarını istemeniz şartıyla…”

★

Böylece…

Biden hem Ermeni seçmenlerine verdiği sözü tutmuş olurdu…

Hem de…

Türkiye’nin 1915 olaylarıyla hiçbir ilgisinin olmadığı gerçeğini tüm dünyaya ilân etmiş olurdu…

★

Erdoğan üç gündür sustuğuna göre…

Biden’e diklenmemiş…

Erdoğan

★

Biden 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımladıktan sonra:

“Olaylardan hiç kimseyi sorumlu tutmuyor, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için bu hatırlatmayı yapıyorum” dediğine göre ise…

★

Biden önceden telefon ederek…

“Düşmanın değilim” mesajıyla birlikte…

“Açıklamamın yumuşatılması için ne söylememi isterdiniz” diye sormuş…

Erdoğan da yumuşatılması için neler söylemesi gerektiğini bildirmiş…

İYİ İHTİMAL: ERDOĞAN SİYASET DEĞİL DEVLET ADAMLIĞI YAPACAK…

Yazılarımı en geç saat 16.00’ya kadar editörüme yetiştirmek zorunda olduğum için…

Klavyemin tuşlarına basarken…

Erdoğan’ın ne söylemiş olacağını bilmiyordum…

Oysa…

Sizler bu satırları okuduğunuz sırada…

Erdoğan’ın açıklamalarını biliyor olacaksınız…

★

Birinci olasılık:

Erdoğan sakin bir ses tonuyla…

Hiç bağırmadan…

“Soykırım” tanımlamasının gerçekçi değil…

Siyasi amaçlı olduğunu söylemiştir…

Ve…

Konunun üzerinde durmamıştır…

★

Yani…

22 Nisan 1981’de…

ABD Başkanı Ronald Reagan’ın “Ermenilere soykırım uygulanmıştır” deyişine…

12 Eylül darbe hükümetinin olgunluğunu…

Ve…

“Açıklamayı ciddiye almıyoruz ama açıklayanı anlayabiliyoruz” tavrı takınmıştır…

★

Ki…

Bu durumda tehlike geçmiş…

Erdoğan, Biden ile pek çok konuda uzlaşmış demektir…

★

Beklentim de…

Temennim de budur…

BIDEN KÖTÜ NİYETLİ Mİ?

En tehlikeli düşman:

Kararlı olan…

Sessiz, sakin ve öfkesini…

Ve…

Niyetini belli etmeyen düşmandır…

★

En tehlikeli kalp damar hastalığı:

Göğüs ağrılarıyla önceden uyarmayıp…

Aniden bastırandır.

Demek ki Biden kötü niyetli değil…

Aksi halde…

Telefon bile etmez, durumu haber vermezdi…

★

Önceden telefon ettiğine…

O “en tehlikeli” kelimeyi kullanacağını önceden bildirdiğine göre…

“Sizin lehinize olacak bir şey de söyleyebilirim, bu konuda talebiniz varsa bildirin” demiş olmalı…

Ki…

“Olaylardan hiç kimseyi sorumlu tutmuyor, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için bu hatırlatmayı yapıyorum” dedi…

KÖTÜ İHTİMAL: MORATORYUM…

Şimdi geleyim ikinci ihtimale…

Erdoğan konuşmasına “Eyyyy Biden!..” diye başlamış…

Ve…

O bilindik öfkesini kusmuştur…

“Öfkeyle kalkan zararla oturur” atasözü doğrulanacağı için…

O durumda…

Kriz dibe vurmak için hızlanacak…

Elinde parası olan…

Döviz satın alacaktır…

★

Bu ise…

Daha yüksek enflasyon…

Daha yüksek faiz…

Daha çok durgunluk…

Ve…

Moratoryum ilânı demektir…

EYY YERİNE SAYIN BIDEN...

Erdoğan'ın açıklamalarına bir tepki de Gazeteci Fikret Bila'dan geldi. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Nisan’da 1915 olayları için “Soykırım” ifadesini kullanan ABD Başkanı Joe Biden’e verdiği yanıtı değerlendiren Gazeteci Fikret Bila, “Erdoğan çekingen bir açıklama yaptı. Eski Türkiye’de, Türkiye ABD’ye gerekli cevapları verip kendi kararlarını uygulayabiliyordu. Eski Türkiye’nin verdiği tepkiyi veremeyen bir yeni Türkiye var.” diye konuştu. Bila, özellikle ekonomik gerekçeler nedeniyle Erdoğan’ın tepki vermekten çekindiğini söyledi. Bila konuşmasına şöyle devam etti: “Erdoğan, konuşmasında “Ey” nidalarını kullanmadı, “Sayın Biden” diye hitap etti. Oysa soykırımcı olarak suçlanan Ankara’nın daha sert tepki vermesi beklenirdi. Erdoğan çekingen bir açıklama yaptı. Bunun başlıca sebebi bunun ekonomi olabilir. ABD, Trump döneminde tanık olduğumuz gibi istediği zaman Türkiye ekonomisine müdahale edebiliyor. Bundan endişe ediliyor. Merkez bankamızda döviz rezervi kalmamış durumda. Bu da Türkiye’nin elini zayıflatıyor.”