Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Enflasyon 85 gibi oluyor, bunu inşallah 100’e tamamlayacak, inşallah 1100 olarak yapacağız" diyerek bu sene emeklilere verilecek olan bayram ikramiyesinin 1100 lira olacağını duyurmuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ise daha sonra, ikramiyelerin 6-7 Mayıs'ta yatacağını açıklamıştı. Buna göre bugün SSK emeklilerinin, yarın (7 Mayıs) ise Emekli Sandığı ile Bağ-Kur emeklilerinin bayram ikramiyesi hesaplarına yatırılacak. SSK emeklisi vatandaşlar bugün bankaların açılmasıyla birlikte ikramiyelerini almaya başladılar. 

Banka önünde konuşan vatandaşlar, yapılan 100 lira zamdan memnun olmadıklarını dile getirdiler. Vatandaşların tepkileri şöyle:

"100 LİRAYA BEŞ KİLO YAĞ ALINMAZ"

- Ortamdaki pahalılık belli. Bu 100 liraya beş kilo yağ alamazsınız. Ben bir emekli olarak hiç memnun değilim. Etin kilosu zaten 70-80 lira. Hiç değilse 250-300 liralık bir zam olması lazımdı. 3 yıldır zam yapılmıyor, bu emekliler mağdur durumda.

- Kimse babasını malını vermiyor, ama iktidarın işi hiç iyi değil. 100 lirayı şuradan geçen çocuğa veriyorsun, 100 lira ne yani. Niye enflasyon oranında yükselmiyor zamlar? En azından 300-400 lira zam yapılabilirdi. Aşağı yukarı 3-5 senedir bu ikramiyeyi alıyorum, hep aynı hep aynı olmaz ki. Marketlerde bu paraya yağ olur, buna benzer şeyler olur başka ne olur bu paraya?

"BİZ İYİCE MAHVOLDUK. BU 1100 LİRAYLA HİÇBİR ŞEY ALAMAZSIN"

- 10 milyon da verse değerli değil. Biz iyice mahvolduk. 870 lira kira veriyorum, 30 lira aidat veriyorum. Millet aç, ölüyor, çöplükten ekmek topluyor. Bu 1100 lirayla hiçbir şey alamazsın. 10 tane yağ alırsın sadece. Domatesin kilosu çıkmış 10 liraya, sivri biberin kilosu 14 lira. Yeşil fasulyenin kilosu 25 lira. Hiçbir şeyin yanına varılmıyor. 100 lirayı bozdur, iki adım git hemen bitiyor. Millet aç, ben memnun değilim hayatımdan. Devletimden de memnun değilim, hayatımdan da memnun değilim. Çok para vermiş. Kendi maaşına yüzde 36, yüzde 40 zam yaparken bize yüzde 5 veriyor. Allah'tan korksun, bir milletvekili beş yerden maaş alıyor. Bu Allah'tan reva mı, fakirin fukaranın hakkını niye yiyor, benim hakkımı niye yiyor? Benim vergimle onlara veriyor, benden niye kesiyor? Buradan alıyoruz; 25 lirasını, 10 lirasını kesiyor. Kanun, adalet diye hiçbir şey yoktur bu Türkiye'de. Cennet cehennem burada. Hali vakti iyi olan cennete yaşıyor, iyi olmayan cehennemde yaşıyor.

- İkramiyenin en az 1500 lira olması gerekirdi. AKP-MHP neyi reddetmiyor ki. Hükümet neyimizi kabul ediyor ki, CHP'nin hangi verdiğini önergeyi kabul etti? Kendilerine gelince var; emeklilere, millete gelince hiç. 100 lirayla hiçbir şey yapamayacağım. Ehliyetimi kaybettim, 270 lira ehliyet parası yatıracağım. 100 lirayı çocuğuma veriyorum o bile küçümsüyor.

"128 MİLYAR DOLARDAN BİZE 100 LİRA DÜŞTÜ"

- 128 milyar dolardan bize 100 lira düştü. Komik bir durum, milletle dalga geçmektir bu. Bayram geliyor, iki tane torunum var, harçlık şöyle dursun onlara birer tane tişört alabilir miyim bu zamla bilmiyorum. Ekonomistler televizyonlarda konuşuyor, öyle bir enflasyon yok 85 liralık enflasyonu Erdoğan nereden buldu diye söylüyorlar. Ama Reis'in mesleği ekonomist olduğu için heralde en doğrusunu o biliyor. Markete gidiyorum 8-10 liradan aşağı domates yok. Mersin'de gördük, üreticiler mallarını sokağa döküyor. Vatandaş da burada 8-10 liraya alabiliyorsa alıyor. Akşamları marketlerin artıklarını seçiyorlar. Onlar sırça köşklerde yaşıyorlar, vatandaşın halinden hiç haberleri yok.

Engin Altay, AKP’nin hazırladığı, “Yalan Üretim Merkezi” videosu için, “CHP, kendi sitesine koydu. Şu siyasi nezakete bakın. AK Parti bizim aleyhimize, güya aleyhimize, bir çizgi film yayınladı. Baya da masraf etmişler. Biz onu CHP’nin internet sitesine de koyduk. İsteyenler oradan da izleyebilir, olduğu gibi koyduk. AK Parti’nin böyle etkinlikler yapmasında fayda var. O çizgi filmi izleyen herkes 128 milyar feryadımızın ne kadar haklı olduğunu anlıyor, Ticaret Bakanı’nın dezenfektanı var ya onu orada görüyor. Şaşkın ördek suya ters dalarmış. AK Parti’nin yaptığı budur” diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Engin Altay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“EMEKLİDEN KESİNTİ YAPMA: Bayram yaklaşıyor dün bir emekliden mesaj aldım. Şöyle diyor, ‘emekliye 1100 lira ikramiye verecekler, annem dul diye 275 lirayı kesmişler.’ Mesaj bu kadar. Türkiye’nin gerçeği maalesef bu. Bu yasaklarda hacizden dolayı da emekli maaşları ile ilgili bir oynama kesinti yapma, diye seslenmeyi de borç biliyoruz.

ONLARIN HAYAL ETTİĞİ TÜRKİYE, CHP’NİN BORCU: Bugün 6 Mayıs. Hıdırellez kutluyoruz. Yoksula yardımdır, tazelenmedir. Bereket hissedilir, dua edilir. Ben de dileğimi paylaşmak isterim: Kirli siyaset, fütursuz yağma son bulsun, erken seçim olsun. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan. Darağacında üç fidan. Onlar kimsenin burnunu kanatmadılar, cana kıymadılar, hak yemediler, eşit, adil ve hür bir Türkiye istediler. Can verdiler, ruhları şad olsun. Onların hayal ettiği Türkiye’yi yaşama geçirmek, CHP’nin boynunun borcu olsun.

ÜÇÜNCÜ YERLİ DOZ İÇİN BİLİMSEL VERİ VAR MI: Sağlık Bakanı’mız bir hayli kızgın, sinirli. Şu açıklamasını önce kendisine sormak istiyorum: ‘Üçüncü dozu yerli aşı ile yapabileceğiz’ dedi. Çok güzel, kulağa hoş gelen bir haber gibi gelebilir. Tıp adamı Fahrettin Koca’ya öğretmen Engin Altay olarak soruyorum: Uyuşmazlık, uyum, bu sorunların yaşanmayacağına dair bilimsel veri var mıdır? Samimiyetle soruyorum. İki doz Biontech aşısı olmuş bir kişiye üçüncü doz yerli aşı yaparsak olumsuzluk yaşanmayacağı ile ilgili bir bilimsel veri var mıdır? Sinirli. Kendince haklı, çok hak veriyorum. ‘Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum.’ Bu sözü kime söyledi. Bence muhalefete söyleyemez. Sağlık Bakanı bu sözü, Erdoğan’a söylemiştir diye zannım ve umudum var. Bilim Kurulu’na söyleyemez. Aslında, Bilim Kurulu Sağlık Bakanı ve Erdoğan’a söylemeli. Eğer Sağlık Bakanı, Bilim Kurulu’nun edemediği bu lafı yapıyorsa, ben bu lafı alkışlıyorum.

KIZACAKSAN ADRESİN ERDOĞAN’DIR: Siyaset iddia işidir ama sağlık ayrı bir iştir. İddiası olur da vaadi olmaz. Sağlık üzerinden siyasi hesap olmaz. Dört hatırlatma yapmak istiyorum. Bizim yaptığımız bunca uyarılardan belki istifade edersiniz. Böylece 83 milyonun yaşamına bir olumlu katkınız olsun. Yoksa Erdoğan ve AK Parti’yi eleştirecek bir ton malzeme var. ‘Nisan sonunda 100 milyon doz aşı elinizde olacak’ dedi Sağlık Bakanı. Mayıs ortasına geliyoruz, 100 milyon doz aşı hiç olmadı. ‘Aşı programı muazzam şekilde yürüyor’ dedi, Sayın Bakan. Yürümüyor, bütün iddialarınız aksine. Topu topu 9 milyon kişi, iki doz aşı oldu. Yerli aşının nisan hedefi eylül-ekime revize edildi. Olmuyor, yürümüyor, erişemedik ve geçemedik. Bu konuda Sağlık Bakanı doğru bir şey söyledi. ‘Aşı tedariki önümüzdeki iki ay güçleşiyor’ dedi. Şimdi mayıs ayında çok olacağını söylüyor, bir karar vermesi lazım. Birbiriyle çelişkili açıklamalar. Sayın Bakan, kızacaksan sinirleneceksen adresin muhalefet değil, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Seni yanlışa sevk eden odur. Keşke Sağlık Bakanı şu vakit kızaydı. Lebalep kongrelerde Türkiye kırmızıya boyanırken sinirlenseydi, bağırsaydı.

RUHSAR PEKCAN’I BÜYÜKELÇİ YAP: Önceki Aile Bakanı sayın Zehra Zümrüt Selçuk Kardemir’e yönetim Kurulu Üyesi olmuş. Aylık 39 bin lira da ücret alacak. Güzel, hayırlı olsun diyelim. Ruhsar Pekcan ne olacak? O da görevinden alındı. Görevini kötüye kullandığı çok açık. Bakanlığına fahiş fiyatla ürün aldığı çok açık. Sen de görevden aldın. İki yol var. Ya Anayasa hükümlerine göre göreviyle ilgili iddia olduğu için soruşturma komisyonu açacaksın ya da ikinci yolu söyleyelim. Ruhsar Pekcan’ı ticaret hacmimizin en büyük olduğu ülke sanıyorum Almanya, Almanya’ya büyükelçi yap.

DEVLET 12 YOL İLE SOYULUYOR: Ekonomi Reformu Eylem Planı… Kamu görevlilerine en çok bir tane görev alma işi, 30 Haziran’da bitmiş olacak. Yazmışsın buraya. Bu kapsamda, hiç görevinden alınmış bir yönetim kurulu üyesi var mı? Yok ama burada var. ‘Herkes hukuk önünde eşittir.’ Bu kural Ruhsar Pekcan için geçerli mi değil mi? Milletvekilimiz Deniz Yavuzyılmaz bunu kamuoyuyla paylaştı. Millete sunarsınız bütün bunlar kağıt üzerinde kalır. Devleti soymanın 12 şekli var. Ne zamandan beri? 2002’den beri. 2002’den önce soyulmuyor muydu, soyuluyordu ama o zaman üç yol vardı. Bir hayali ticaret, iki teşvik vurgunları, üç rüşvet. Bu üç yolla soyuluyordu, AK Parti’den sonra 9 yol daha eklendi. Son yol, kur manipülasyonu ile Merkez Bankası kasasını peşkeş çekip devletin soyulması. Devlet 12 ayrı yol ile soyulurken, Türkiye çalışanları aç, kuru ekmeğe muhtaç. Gün geçmiyor ki geçim derdinden bir insanın intihar ettiğini duymayalım. Çiftçinin traktörü hacizde, malı tarlada çürüyor; öğrenciler çaresiz. Ama 12 yolla Türkiye soyulmaya devam ediyor.

128 MİLYAR DOLARI SORMAYALIM DA NE YAPALIM: İcra dairelerindeki dosya sayısı sadece önceki yıla göre 1 milyon 394 bin artmış. Bugün Türkiye’de 21 milyon 292 bin icra dosyası var. Karşılıksız çek sayısı bir önceki yıla göre yüzde 41.2 artmış. Çiftçinin bankaya borcu 140 milyar lirayı aşmış. Vatandaşın bankalara olan borcu 860 bin lirayı aşmış. 860 bin lira üç yıl önceki Türkiye bütçesidir. Vatandaş bankalara ipotekli. Şimdi de 40-50 milyon insan evlerinde katıksız hapis cezasına mahkum edilmiş. Biz bu 128 milyar doları sormayalım da neyi soralım? Dün sayın genel başkanlar birbirine sordu. Bugün de Engin Özkoç, Özgür Özel’i arayıp soracağım. Bir haber var mı diye. Herkesin de sormasını istiyoruz. 128 milyar dolardan bahsediyoruz. Bu şudur: Parti devleti, aile devleti, beşli çete devleti, Türkiye’yi perişan etmiştir. Vebal Erdoğan’ın bedel milletindir.”

"CHP'DEN İSTİFA EDENLERİN ACIMASIZCA ELEŞTİRMELERİ YAKIŞIK ALMAZ"

CHP’nin eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek’in istifası ve parti hakkındaki iddiaların sorulması üzerine Engin Altay, “İnsanlar istifa ederler, kendilerine yeni siyasal yol çizmek için, arayış için yaparlar. Tavsiyem şudur; partiden istifa ederken yıllarca içinde bulundukları partileri karalamak onların yeni siyasi yaşamına katkı sağlamaz. İstifa için kimsenin mazeret üretmesine gerek yok. Herkesin eleştirileceği meşru zeminler vardır. CHP’den istifa edenlerin acımasızca eleştirmeleri yakışık almaz” dedi.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal'ın "Unutmadık, asla unutmayacağız! Dersim katliamında yitirdiğimiz canları saygıyla anıyorum" paylaşımı hakkında gelen soruya Engin Altay, “Attığı tweetin istismar edilmesinin üzüntüsünü yaşamaktadır sayın milletvekili” yanıtı verdi.

HSK seçimleri için Engin Altay, “HSK gibi çok önemli bir kuruma ehliyet ve liyakat şeklinde bakılmasını ilk derece görev yaptıkları kararlara bakarak seçelim arzusundayız. Siyasi kafaya göre değil görevin gerektirdiği niteliklere bakarak aday seçelim istiyoruz. AK Parti istiyor ki seçimin şeklini ben yapayım, öyle yaparsa bu iş mahkemede biter. Öyle gözüküyor. Umarım bir orta yolda buluşulur, bizim orta yolumuz görevin gerektirdiği kişilerin oraya Meclis tarafından seçilmesidir” dedi.