Türkiye'nin sığınmacı baskısı nedeniyle içinde bulunduğu sosyo ekonomik ve sosyo politik tehdide son 20 gün içerisinde iki kez dikkat çekmiştik...

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin yurtiçinde 4, sınır ötesinde de 4 olmak üzere, toplam 8 milyon Suriyeli'yi beslediğini bizzat Cumhurbaşkanı açıklamıştı...

Ancak son 10 yılda Türkiye Cumhuriyeti'nin en az 80 milyar dolarını heba eden AKP'nin Suriye politikasının yol açtığı sosyal ve siyasal tehdidin giderek daha büyük boyutlara ulaştığını gösteren olaylar bitmiyor...

3 Nisan 2022 günü bu köşede, "Devletin bağrına sığınan tehdit" başlıklı yazıda, son 11 yılda 750 binden fazla bebek dünyaya getiren, 100 binden fazlası sınavsız üniversitelere yerleştirilen, binlercesi kamuya doktor ve öğretmen olarak alınan ve resmi olarak 200 binden fazlasına vatandaşlık verilen Suriyelilerin karıştıkları terör ve asayiş olaylarındaki artışa vurgu yapmıştık...

Çünkü sadece IŞİD ve PKK safında uyuşturucu, silah ve patlayıcı sevkiyatına karışmıyor Suriyeli sığınmacılar...

Türkiye'de bir de soygun- cinayet- gasp ve taciz- tecavüz olaylarıyla yüzlerce kavgaya karışan tehlikeli gruplar var ki, dehşet verici görüntüleri her gün sosyal medyada infial uyandırıyor...

İşte bu yüzden geçen haftaki yazıyı, "sığınmacılar, başta istihdam olmak üzere sosyo ekonomik sıkıntıları kangrenleştirirken, devletin bağrına sığınan terör ve tehdit, (artan "asayiş" olayları) ile birlikte, büyük bir milli güvenlik tehlikesini haber veriyor" şeklinde bir uyarıyla bitirdik ama bundan öncesi de vardı...

GERİ DÖNMEYEN KAOS!..

Emperyalizmin "Arap Baharı" kılığında Orta Doğu'yu işgal edip kukla devletler oluşturma operasyonu ne kadar gizemli ise Türkiye'de Suriyeliler ile ilgili sosyo-politik planlar da bir o kadar esrarengiz hale geldi!..

İşte bu giz perdesini aralamak için 19 Mart 2022 günü bu köşede "Suriyeliler Meclis'e mi girecek" diye çok önemli bir soru sormuştuk...

4 Şubat 2022 tarihinde İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı tarafından yapılan açıklamaya bakılırsa, 484 bin 400 Suriyeli geri dönmüş ama, kalanlar için neler planlanıyor acaba?..

Yapılan anketlerde yüzde 70'i Suriye'ye dönmek istemediklerini bildirdiklerine göre, büyük bölümü sosyo-ekonomik yaşama entegre olmaya çalışan sığınmacıların hepsi vatandaş mı olacak acaba?..

Enflasyonun, istihdamın çıkmaza girmesi nedeniyle de eleştirilen sığınmacılara yönelik "bu kadar misafirlik yeter" tepkileri doruğa çıkarken, Suriyelilerle ilgili kargaşa ve çelişki de büyüyor...

Çünkü geri dönmek istemeyen ve Erdoğan'ın da "geri göndermeyeceğiz" dediği Suriyelilerin tamamen Türkiye'ye entegre edileceğine ilişkin faaliyetler artarken, kuşkular ve tepkiler de zirve yapıyor...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 31 Aralık 2021 itibarıyla toplam 193 bin 293 Suriyelinin Türk vatandaşı olduğunu açıklamıştı...

Bu rakamın 2022'nin ilk 3 ayı itibarıyla 200 bini aştığı tahmin ediliyor...

Ancak Türkiye'deki 81 kentten en az 20'sinin nüfuslarından fazla bir topluluğu da tarif eden bu rakam üzerindeki tartışmalar giderek büyüyor...

Çünkü sığınmacıların, küçük şehirlerde, kalabalık gruplar halinde vatandaşlığı alındığına ilişkin iddialar bitmiyor!..

Son olarak 15 bin Suriyelinin Bartın'a taşınarak ikamet verildiği ve seçmen yapılacağı iddiası gündeme gelince, ortalık iyice karıştı...

Bartın Emniyet Müdürlüğü bu iddiayı yalanlarken, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ olayı doğruladı ve başka bilgileri de paylaşacaklarını duyurdu...

2 MİLYON SURİYELİ'YE VATANDAŞLIK!..

AKP nin sadece sığınmacılara değil, Orta Doğu ve Afrika'da; (afişlerde de görüldüğü gibi Kenya gibi) ülkelerde 250 bin dolara vatandaşlık için kampanya yürüttüğünü gösteren fotoğraflar da medyaya yansıyınca, sığınmacıların gizlice seçmen yapılacağı iddiası büyük boyutlara ulaştı...

Ancak sığınmacıların hızla vatandaşlığa alındığı iddiası bunlardan ibaret değil...

2019 yerel seçimler öncesinde de sığınmacıların demografik yapıyı değiştirmeye başladığı konusuna dikkat çeken Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, geçen ay bir televizyon programında ürkütücü bilgiler vermişti...

Hatay'ın Yayladağı ilçesinde her 5 kişiden birinin Suriyeli sığınmacı olduğuna dikkat çeken Savaş şunları söylemişti; "Son 25 ayda vatandaşlık verilen Suriyeli sayısı 13 bin civarında... Suriyeli seçmen sayısı yüzde 38 arttı.. Hatay'ın nüfusu 1 milyon 670 bin... Resmi rakam 500 bin ama aslında 800 binin üzerinde Suriyeli var... Çünkü Hatay'daki doğumların yüzde 75'ini Suriyeli kadınlar yapıyor. Yeni doğan her 4 çocuktan 3'ü Suriyeli... Demografik yapı bizim aleyhimize gelişiyor. 12 yıl sonra belediye başkanının Suriyeli olması hiçbirimizin hoşuna gitmez."

Hatay Valiliği, Lütfü Savaş hakkında suç duyurusunda bulunsa da, CHP'li başkanın uyarılarını endişeye dönüştüren olaylar bitmiyor...

İşte dün eski bakanlardan Yaşar Okuyan, İstanbul- Esenyurt'ta, Nüfus Ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne ait mobil araç üzerinden Suriyelilere vatandaşlık dağıtıldığını iddia ederek, konuyu sosyal medya hesabından "rezalet" diye duyurdu...

Evet; Türkiye artık tarımda bile kendi kendine yetmiyor... Pahalılık-kıtlık-zam sıkıntısı büyürken, milyonlarca sığınmacı- göçmen yüzünden istihdam daralıyor, üretim düşüyor, üstelik Suriye politikasına harcanan paralar da devleti sarsmaya devam ediyor...

İşte bu sırada Suriyelilerin karıştıkları terör ve asayiş olayları yetmezmiş gibi, bir de vatandaşlık verilerek seçmen yapılacağı iddiaları var ki, bu durum sığınmacı konusunun ileriki dönemde Türkiye'nin en büyük korkusu olacağına bir kez daha işaret ediyor...

Ümit Özdağ'ın bir televizyon programında, "2022 sonuna kadar 2 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilecek. Bu durum Türk Milleti'nin elinden egemenlik haklarının alınmasıdır" şeklindeki iddiaları, iktidar- muhalefet ve medya için yeterli bir uyarı oluyor mu acaba?..

Hiç kuşkusuz bunun yanıtını ilk genel seçimde hep birlikte alacağız!..