Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi tarafından Ankara’da düzenlenen panelde konuşan Yılmaz Özdil , “10 Kasım’da Atatürk’ü hatırlamayan Diyanet İşleri Başkanlığı Türk milletinin değildir. Kendi tarihi hakkında bilgisi olmayan milli şuuru olmayan bir yapı haline gelmiş durumda. Diyanet ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyen adamı ziyaret ederek, Türk milletinin diyaneti olmadığını kanıtlamıştır dedi.
Kalabalık bir topluluk tarafından ilgiyle izlenen Özdil, Rusya’dan füze alınmasının Türkiye Cumhuriyeti için intihar ile eşdeğer olduğunu da söyledi ve, ”Bir NATO ülkesinin silahlı kuvvetlerinin yapısını dağıtmak Türkiye’nin intiharı demektir. Uçağını düşürüp büyükelçisini öldürdüğümüz Rusya, füze satarak Türkiye’yi imha etti. Türkiye’nin tek çıkış yolu, ülkenin kuruluş ayarlarına geri dönülmesinden geçiyor. Bandırma gemisinin rotası çağdaş medeniyettir, yüzde yüz batıya endekslidir. Bize medeni dünya ile entegre olmak yön verir. Tank Palet Fabrikası’nın Katar’lılara verilmesi de, Türk milletinin suratına vurulmuş hak ettiğimiz bir tokattı” dedi.
“Bu ziyarette yandaş medya rezil oldu, ben rezil olmasından çok mutluyum”
Yandaş medyanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine ilişkin haberlerine de değindi ve “Bu ziyarette yandaş medya rezil oldu, ben rezil olmasından çok mutluyum. Dünyanın şapşal dediği Trump bile bunların gazeteci olmadığını biliyor” dedi ve şunları söyledi:
”AKP iktidarı sıkışmış durumda. AKP iktidar olduğunda toplumsal bir karşılığı vardı. 17 yıl sonra AKP neye karşı geldiyse onun kat be kat fazlası oldu. Başörtüsü ile gelen AKP, en çok başörtülü insanı hapse tıktığı parti haline dönüştü. Ekonomik kriz ile gelen AKP dünya tarihinin en derin ekonomik krizi ile karşı karşıya. Askeri vesayete karşı geldiğini söyleyen AKP, en ağır cunta yönetimlerinden bile daha ağır bir tablo ile karşı karşıya. Ben gücümü bir tek Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinden alıyorum. Başımıza bunların geleceği orada yazılı. Harekete geçmek için talimat beklemeyin diyor.
NEWYORK KIROSU MÜTEAHHİT
Özdil, Trump’ın mültecilere karşı ırkçılığı ve diktatörleri sevdiğini de belirterek, “İnsanlara mahalle jargonuyla seslenen New York kırosu müteahhidin hayranlığını, Erdoğan’ın hakaret olarak kabul etmesi lazım” dedi.