'Paylaşım Kavgası AKP'lileri Birbirlerine Düşürdü'

Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu arasındaki tartışmaya değinen Korkusuz yazarı Can Ataklı, "Paylaşım kavgasına girince nasıl da kendilerini ifşa ediveriyorlar" ifadelerini kullandı.

10 Aralık 2019 Salı 15:21

Korkusuz yazarı Can Ataklı, bugünkü köşe yazısında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ekonomi eski Bakanı Ali Babacan ile yaşadığı tartışmaları kaleme aldı. 

Şehir Üniversitesi ile ilgili iddiaları yorumlayan Can Ataklı, Erdoğan'ın o dönemde de tek adam olduğunu, kendisine danışılmadan bir şey yapılamayacağını hatırlattı.Hükümetin FETÖ'den sonra yeni bir paylaşım kavgasına girdiğini savunan Ataklı, "Görüyorsunuz değil mi, paylaşım kavgasına girince nasıl da kendilerini ifşa ediveriyorlar" ifadelerini kullandı.

Can Ataklı'nın bugünkü köşe yazısında kullandığı ifadeler şöyle:

"Bak bak bak, meğer neler yapmışlar İktidar partisi, cemaatten sonra yeni bir “paylaşım kavgası” içinde.Parti Bakanı Erdoğan, azlettiği Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Çankaya’ya oturtup noterlik yaptırdığı Abdullah Gül için inanılmaz iddialarda bulundu.Erdoğan bu iki ismin Halkbank’ı dolandırmaya çalıştığını söyledi.AKP Genel Başkanı fazla detaya girmedi ama adayları, “şecaat arz etmeye” başladılar. Bunlardan biri AKP’nin önemli avukatlarından Ercan Çetinkaya.Bu avukat, Davutoğlu’nu karalamak için bir dizi tweet attı hafta sonunda."

'ERDOĞAN O ZAMAN DA TEK ADAMDI'

"Bu avukatın yazdıklarına göre Şehir Üniversitesi’nin kurulması için çok yolsuzluk yapılmış, işçilerin hakları gasp edilmiş, işçiler provokasyona bile getirilmiş.Tabii bu avukat sanıyorum bu açıklamaları ile Davutoğlu ile birlikte Erdoğan’a karşı safa geçen AKP’lileri zora sokacağını düşünüyor ama bütün bunların yaşandığı sırada Erdoğan’ın tek adam olarak her şeyin asıl yöneticisi olduğunu unutuyor. 

Şimdi hiç dokunmadan bu avukatın yazdıklarını size sunuyorum;

– Ey Davutoğlu, bu ihanet 2010 senesinde başladı. 18 bin tekel işçisinin 3 yıllık sendika aidatına ne oldu? İşçilerin alacağına sebep Tekel’in arazisi nasıl Şehir Üniversitesi’ne devredildi? 2010 ve 2011 yıllarına bir gidelim hele…

– 18 bin Tekel işçisini kim Ankara’ya gönderip çadır kurdurdu? Tekgıda-İş Sendikası 18 bin Tekel işçisinin 3 yıllık birikmiş sendika aidatı olan 70 milyon TL’yi ne yaptı? Davutoğlu burada sendika ile irtibata mı geçti?

– Tekel’in paha biçilemez arazisi, 18 bin Tekel işçisinin sendika aidatları, Tekgıda-İş Sendikası, Davutoğlu, Babacan ve Şimşek. İşin ipini çektikçe geliyor….

– Tekel’in avukatı hacı ablamız Av. Meliha Kanıcı bu haksızlığa direndi ve emekli edilmedi mi? Av. Hanım bu olayı Tayyip Bey’e olan sevgisinden dolayı sineye çekti.

– Devri yapılan arazi üzerinden Halk Bankası’ndan kredi çekilmiştir. Dönemin bakanları Babacan ve Şimşek’tir. HAK-İŞ Sendikası’nın hakkı yenilmiş midir? Tekgıda-İş Sendikası neden açılmış davadan feragat etti? Dava konusu ne idi?

– Sn. Cumhurbaşkanı defterin üzerinden girişi yaptı. Ben de biraz devamını getirmek istiyorum. Konunun temeli İstanbul’daki Tekel işletmesinin paha biçilmez arazisidir. Bu arazi, Davutoğlu tarafından nasıl Şehir Üniversitesi’ne devredilmiş?

– HAK-İŞ Sendika eski Başkanı bu haksızlık karşısında tansiyonu 21’e çıkıp Güven Hastanesi’ne kaldırılmıştır. Tayyip Bey’e sadık Tekel’in avukatı hacı ablamız Meliha Kanıcı, FETÖ’cülerin baskısı ile bu davadan el çektirildi. İşinden edildi mi?

– Davutoğlu hangi pazarlıklara girdi ki bu yer, vakıf üniversitesine devredildi? Davutoğlu, Babacan, Şimşek ve Tekgıda-İş Sendikası, Türk kamuoyuna açıklama yapmalı.Görüyorsunuz değil mi, paylaşım kavgasına girince nasıl da kendilerini ifşa ediveriyorlar." 

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol