ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOL...

İhsan Eliaçık hoca, Allah'ın insanoğlunu bu ayetle yeryüzü özgürlüğne davet ettiğini söyledi.

06 Mart 2015 Cuma 01:05
ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOL...

 “Lailahe illallah” (Allah’tan başka ilah yoktur) sözü ile  otoritenin, hegemonyanın reddedildiğini anlatan Eliaçık hoca, şu görüşleri dile getirdi: " Yani yeryüzünde mutlak egemenlik altına girilecek hegemonya, otorite yoktur. Totem, put, heykel, kabile, sınıf, ulus, sınır, otorite, gelenek, tapınak, din adamları, heva ve heves, servet ve iktidar güçleri tartışılamaz, sorgulanamaz değildir. “Allah” adına ortaya çıkmış otoriteler de buna dahildir. Hatta öyle ki hiçbir “otorite” Lailahe illalah kılıcından kendini kurtarabilmiş değildir. İster Allah, ister din, ister kabile, ister sınıf, ister ulus, ister vatan, ister gelenek, ister tapınak, ister proleterya, ister burjuva vs. ne adına kurulmuş olursa olsun yeryüzündeki bütün otoriteler, sonuç itibariyle gerçeğin ta kendisi (hakk) olan Allah’ın ayetleri karşısında ve bunlara rağmen kurulmuşsa birer kurgu ve yalan (batıl) imparatorluğudurlar. İcabında yıkılabilir, değiştirilebilir ve yok edilebilirler. “Allah” dış dünyada görünür bir nesne olmadığı ve onu temsil eden ebedî bir kurumsallık olmadığı için de, sonuç itibariyle Lailahe illallah, insanoğlunu, boyunduruk altında tutan tüm bağlardan kurtulmaya ve serazat bir “yeryüzü özgürlüğüne” çağırır." 

HİÇ KAFİRLİĞİ EMREDER Mİ?

" Kur’an “din adamlığı” (hocalık, şeyhlik, seyyitlik, velilik, babalık, dedelik, ağalık, beylik, sultanlık, şahkululuk) hegemonyasına “rablik/ilahlık” der" diyen Eliaçık hoca, şu görüşleri dile getirdi: " 'Allah'ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rabler edindiler. Halbuki onlara ancak tek ilaha ibadet etmeleri emrolundu. O’ndan başka ilah yoktur' denir Tövbe Süresi 31. Ayette. Ayrıca Kur’an “heva/heves/arzu/şehvet” hegemonyasına da “ilahlık” der: “Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Kur’an melekler (nuranî varlıklar, cinler, periler, ifritler)  ve peygamberler (İbrahim, Musa, İsa, Muhammed ailesi ve soyu) hegemonyasına da “rablik/ilahlık” der: “Size melekleri ve peygamberleri rabler/ilahlar edinin, diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra hiç size kafirliği emreder mi?”"

HEGEMONİK İLİŞKİ YOKTUR
Kur’an’a göre peygamberin görevinin dahi “insanlara hükmetmek” (hegemonya) değil bilakis  “insanlar arasında” adil kararlar vermek olduğunu kaydeden Eliaçık hoca, " Kur’an peygambere (ve bize) hitaben hep “onlara hükmet” (fehkumhum) değil; “onlar arasında hüküm ver/hakem ol” (fehkum beynehum) der. Bunun hiç değişmediğini görüyoruz. Bu ikisi arasındaki farkı biraz düşünün. Keza “Allah’a, resulüne ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin” ayeti gönüllü birliktelikten doğan yükümlülükleri ifade eder. Ayette geçen  “Sizden olan emir sahipleri” ifadesi “içinizden gönüllü rızanızı olarak işlerinizin başına getirdiğiniz kimseler” demektir. Bugün için “sizin kendi rızanızla seçtiğiniz kimseler” manasına gelir. Yine hegemonik ilişki yoktur" dedi.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 06.03.2015 01:24
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Önder can 2015-03-06 21:36:40

dinı gerçek anlamda anlayan varmı din medıne süzşemesı demektır oygulıyan yok tıcaretını yapan çok

Avatar
N, DEMİR 2015-03-07 07:53:50

Batılı hak yapan hakı,batıl,yapan,bugünkü amirler
dini messep yapan aldığı yetkiyi kötüye kullananlara itaat edin demiyor
hakın adaletin yanında olanlara uyun diyor zalimlere hırsızlara uyun demiyor yaradanın âyetleri açık ve net