“Vatan Partili heyetin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşmesine AKP’liler çok bozuldular. Başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere...

Halbuki biraz düşünseler, kurtuluşlarının Suriye ile yürütülecek barış politikalarında olduğunu anlarlar, Vatan Partili önderlere teşekkür ederler.”

Lakin, Erdoğan, inatla tersine gitti... 

Amerika, Ortadoğu’yu parçalamak için Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) devreye soktuğunda, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, büyük bir heyecanla kendisini BOP eşbaşkanı ilan etmişti. Bu eşbaşkanlığa da cihat niyetiyle sarıldığı ortaya çıkmıştır. Müslüman Kardeşler çizgisinden gelen Erdoğan; laik sisteme karşıdır. Eski Irak rejimi laikti; Beşar Esat laiktir... Amerika, Erdoğan’ın bu saplantısını kullandı; o da ABD’yi basamak yapıp Türkiye’yi Ortadoğu bataklığının bir parçası haline getirdi.

ABD; İsrail üstündeki Arap baskısını kaldırmak için Kürt devleti kurmayı devreye sokmuştu. Kuzey Irak’taki petrolü de bu kukla devleti kullanarak Doğu Akdeniz’e ulaştırma projesini geliştirmişti.

Arap Baharı adı verilen süreçte; Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki ABD karşıtı ve kimisi laik olan yönetimleri çökerttiler. Mısır’da Müslüman Kardeşler iktidara getirildi. Irak, Suriye, Libya gibi yerlerde ABD’nin el altından desteklediği El Kaide ve onun çizgisindeki örgütler sahaya egemen oldular.

Önce bunları kullanıp antiemperyalist hükümetleri yıkan ABD, daha sonra yine bu örgütü “büyük tehlike” gibi göstererek BOP yolunda ilerlemesini sürdürüyor.

Cinayetleri bugün gizleseniz de tarihten kaçıramazsınız. Bu tür katliamlar, hatta Hrant Dink örneğinde olduğu gibi bireysel cinayetler bile Türkiye’de siyaseti ABD çıkarlarına göre yönetmek için yapılmıştır.

- 1955’te, Demokrat Parti dönemindeki 6-7 Eylül olayları...

“1970’lerdeki Malatya, Maraş, Sivas, Çorum katliamları...

- 1993 Madımak faciası...

Bunlar halkı etkileyerek siyasete bir yön vermek isteyen NATO’ya bağlı özel çetenin tezgahlarıdır.

***

Son bombanın neden Şanlıurfa’da patlatıldığını öğrenmek istiyorsanız 7 Haziran seçim sonuçlarına bakın. AKP’nin Güneydoğu’da HDP’yi geçtiği tek yer burası...

İşte o bombanın patlatılma sebeplerinden birisi de buradaki oyları HDP’ye aktarmaktır. Böylece Güneydoğu, önümüzdeki dönemde bütün dünyaya tamamen Kürtlerden oluşan bir coğrafya gibi gösterilecektir.

Elbette bombanın başka hedefleri de vardı. Bunları dün yazdık.

Ama görüyorsunuz ki PKK masum ve haklı hale getirildi. CHP ile AKP’nin HDP destekli bir Çözümcü (Kürdistan projesine hizmet edecek) hükümet kurmaları için medyada yoğun propagandalar başladı.

Düne kadar Beşar Esat’a karşı gibi duran İngiltere bile, “Esat rejiminin çökmesini istemeyiz!” diyerek, IŞİD tehlikesini öne çıkarttı.

ABD bu tehlikeyi gösterip, “PKK bizim kara gücümüz!” demeye başladı ve terör örgütünü yasallaştırma yoluna açıkça girdi.

Bizim uluslararası tefeci sermayenin emrindeki medya, IŞİD’i görüyor, görmeli de PKK vahşetini niye örtüyor? Önce bir askeri peşinden iki polisi katleden PKK’nın IŞİD’den ne farkı var?

Acı gerçek şudur: IŞİD denilen bu vahşi Müslüman çocukları gösterip PKK’nın cinayetlerini örtüyorlar, Türkiye’yi parçalayacak Kürdistan’ın taşlarını döşüyorlar.

***

- Türkiye eğer milli güçlerini birleştirmezse...

- Türkiye, IŞİD kadar PKK’nın da tehlikeli olduğunu hatırlamazsa... PKK elebaşılarından Cemil Bayık’ın, “Halkımız silahlanıp direnmeli!” çağrısını, IŞİD tekbiri gibi tehlikeli görmezse...

- Türkiye; bu iki teröre karşı Irak, Suriye, İran ve Azerbaycan ile ortaklaşa mücadele yaratmazsa...

Geleceğimiz karanlıktır...

AKP ve Erdoğan, Mustafa Kemal’in dış politikasından ayrılmanın, Sünni cihatçılığın vebalini er geç ödeyecektir...