Müfreze filminin “başro­lünde” o vardı…
Yeşil Bereliler filminin “başrolünde” o vardı…
Kıyamet filminin “başro­lünde” o vardı…
Birçok Hollywood filmi­nin “kahramanı” oydu…
Bir helikopterden bahse­diyorum!
Kayıtlarda adı, “UH-1H” diye geçiyor.
ABD'nin en büyüklerin­den “Textron”şirketlerinin yan kuruluşu “Bell Helicop­ter”tarafından üretildi. Ku­rucusu Royal Little(1896-1989), Boston'da işe tekstilci olarak başladı, sentetik iplik üretti. Ardından paraşüt imalatıyla askeri projelere girdi. II. Dünya Savaşı'nda çok büyüdü. 1956'da genel maksatlı “UH-1H” helikopte­ri imal etti.
Bu hava aracı 1963 yılın­dan itibaren Vietnamsavaşı­nın simgesi oldu; “Göklerin Kovboyu”adı verildi.
ABD Ordusu Vietnam'da 7 bin 13 adedini kullandı; 3 bin 305'i düştü. Bin 74 helikopter pilotu ve bin 110 mürettebat hayatını kaybetti. Uzatmayayım…
Şirket 1987 yılında bu helikopterin üretimine son verdi…
Ve yıllar içinde…
İsrail Ordusu, bu heli­kopteri 2002 yılındaemek­liye ayırdı.
ABD Ordusu, bu heli­kopteri 2005 yılındaemek­liye ayırdı. En son 2001'de Afganistan'daki uyuşturucu operasyonlarında kullandı.
Avustralya Ordusu, bu helikopteri 2007 yılın­da emekliye ayırdı. Zaten yedi adedine sahipti; üçü düşmüştü.
Japon Ordusu, elindeki bu helikopterleri 2005 yı­lında Pakistan'a bağışladı.
Yani gelişmiş ülkeler “UH-1H” helikopterini envanterin­den çıkardı; ya da gelişmemiş ülkelere verdi!
Ya biz?

YAZICIOĞLU HELİKOPTERİ

“UH-1H” adlı helikopter Türk Ordusu envanterine 1970 yılında girdi.
Nam-ı diğer, “Pat…Pat”
Çok gerilere gitmeyeyim. Bu helikopterin AKP iktidarı döneminde yaptığı kazalara bakalım:
Tarih: 28 Kasım 2002 –
Bandırma 6. Ana Jet Üssü'ne bağlı “UH-1H” tipi helikopter eğitim alanına inişe geçtiği sırada düştü. İkisi ağır toplam altı askeri personel yaralandı.
Tarih:16 Mart 2006 –
Erzincan'a gitmekte olan bu “UH-1H” adlı askeri helikopter, yüksek gerilim hattına çarparak düştü. Beş asker yaşamını yitirirken, bir asker yaralı kurtuldu.
Tarih: 10 Nisan 2006 –
Kocaeli'nin Uzunçiftlik beldesi yakınlarında “UH-1H” tipi askeri helikopter düştü. Üç askeri personel yaşamını yitirdi.
Tarih: 10 Ocak 2011 –
Kara Havacılık Okul Komutanlığı'na ait eğitim uçuşu yapan “UH-1H” tipi askeri helikopterin Ankara Kapalıtepe Mevki bölgesine düşmesi sonucu beş subay şehit oldu.
Ve üç gün önce:
İstanbul Samandıra'dan kalkan “UH-1H” tipi askeri helikopter, Sancaktepe Sarıgazi Mahallesi'ne düştü. Kazada pilotların kahramanlığı faciayı önledi; hiçbir sivilin burnu dahi kanamadı. Fakat, iki subay, iki astsubay şehit oldu, bir uzman çavuş yaralandı.
Bu helikopterler sadece Türkiye'de düşmüyor!
Federal Havacılık Kurulu/FAA tarafından bildirildiğine göre, sadece 2012 ile 2016 yılları arasındaki beş yıllık dönemde ABD'de 21 adet “UH-1H” kaza meydana geldi. Dokuzunda ölüm yaşandı…
Bu yıl başında New Mexico yakınlarında düşen “UH 1H” helikopteri, Zimbabwe siyasetçisi Roy Bennett ve eşi Heather ile birlikte altı kişinin ölümüne sebep oldu. (Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldüğü kazadaki “Bell 206L” adlı helikopter de bu şirketin üretimiydi.)
Gelelim asıl konuya…

AKP'YE SORMAK LAZIM

Kuşkusuz… “UH-1H” emektar bir helikopter.
Kuşkusuz… Bakım arıza giderme faaliyetlerine normal uygulamalardan daha fazla dikkat gösteril­mesi gerekiyor.
Kuşkusuz… Daha sık gövde yenileştirme işlemle­rine tabi tutulması şart.
Bunlar yapılıyordur kuş­kusuz!
Fakat acı gerçek şu:
Yıllar önce, Batı ülkeleri bu helikopteri ordu en­vanterinden çıkarmışken, biz hâlâ neden kullanıyo­ruz? Düşünün ki…
Teknoloji devriminin ya­şadığı bu dönemde, herhan­gi bir modifikasyon veya modernizasyon uygulana­mayan bir helikopterden bahsediyoruz!
Kıbrıs Savaşı'nda çok yararlandığımız bu helikop­ter artık çoktan müzelerde olması gerekiyordu!
Ama…
Türk Ordusu kullanmaya devam ediyor.
Devam edildikçe Meh­metçik helikopter kazaların­da can veriyor.
Peki… Kullanımda neden ısrar ediliyor? Para mı sebep? Dağa taşa inşaat yapan AKP'ye sormak lazım bunu!
Diğer yandan bir önemli etken daha var:
FETÖ!
Ergenekon-Balyoz kumpaslarıyla Türk Ordu­su'na darbe yapan FE­TÖ-AKP iyi yetişmiş subaylarla uğraştı! İhtiyaç duyulan ya da yenilene­cek teçhizatlar günde­me bile getirilmedi!
Donan Mehmetçikler, mühimmat deposunda patlayan bombalar gibi “kazalar” nitelikli asker gücünün tasfiye edilmesi sonucu olmuyor mu?
Bu nedenle… Dünyanın terk ettiği helikopterler kullanılmaya devam ettiril­miyor mu? Kime anlatıyo­ruz ki…
Her daim olduğu gibi ikti­darın retorik konuşmala­rı eşliğinde hava şehitleri de toprağa verildi.
Dün olduğu gibi sorunun temeli yine hiç irdelenme­yecek!
Olan Mehmetçik'e olu­yor her zaman…