"KİLİSELER, CAMİLER ESKİ DÜNYANIN KALINTILARI"

İlahiyatçı-Yazar İhsan Eliaçık, " Kiliseler, havralar, sinegoglar, camiler, hepsi hayattan çekilmiş. Onlar eski dünyanın kalıntıları, anıtları, müzeleri olmuş" dedi.

20 Mart 2014 Perşembe 12:44
M. İkbal’in tesbiti ile İslam'ın aslında eski dünya ile yeni dünya arasında durduğunu, İslam'a bir insalık hamlesi olarak bakıldığında durumun böyle görüldüğünü belirten Eliaçık hoca, " Yani insanlık tarihinde yeni (modern) dünya “bir de din olmadan” yükselebilmenin yollarını arama ise, İslam aynı yükselme arayışını “dini dünyanın içinden” yapmanın adıdır. İslam’a “bir insanlık hamlesi olarak” baktığımızda bu böyledir. Gerçekten de İslam eski dünyadan yeni dünyaya bir geçiştir. Kendini din formu içinde ifade etmiş yeni dünyanın adıdır. “Büsbütün dini dünya” ile “büsbütün dinden arınmış dünya” arasında durmaktadır. Onun için İslam “dinlerden bir din” değildir. Daha doğrusu “değildi. Kanımca üç şey İslam’ı tekrar o eski “büsbütün dini dünyaya” geri döndürdü ve dinlerden bir din haline getirdi. Bu, aynı zamanda İslam’ın özgün içeriğinin boşaltılması, dinler dünyasına getirdiği re-formun de-forma uğraması; tapınaklarda, minarelerde, ezanlarda, mezarlarda, riüellerde yaşıyor görünmesine rağmen gerçekte kütür kütür yıkılışıydı. Dinlerden bir dine dönüşerek yaşaması onun gerçekte yaşadığı anlamına gelmiyor. Bilakis “Ehl-i kitaplaşma sürecine girerek” ve kendisisine “büyük saygı duyularak” hayattan çekildiği anlamına geliyor" dedi.

"DİNİN AFYON YÜZÜ TAM BU İŞTE..."
İslam’ı yıkan üç şeyi akılda kalması için formülize ettiğini ve “3M” dediğini kaydeden Eliaçık hoca, şunları söyledi: " Yani M harfi ile başlayan üç kelime: Mülk, Mucize ve Mevzu. Bu üç kelimenin İslam’a ettikleri sanıldığından çok fazladır. Bunlar İslam’ın özgün içeriğini boşaltmış, dini dünyaya ve insanlığa getirdiği yenilikleri mahvetmiştir. Ve bu kendi ellerimizle yaptıklarımız yüzünden olmuştur. Akif’in dizeleri ile: Gökten gelen bela sözünün manası yoktur herzedir. En beyinsizler bile istikbali zira kestirir. Gökten inmez bir de hiçbir şey… Bütün yerden taşar. Kendi ahlakıyle bir millet ölür, yahut yaşar… Kiliseler, havralar, sinegoglar, camiler, ezanlar, çan sesleri… Aslında hepsi hayattan çekilmiş. Şehirlerin meydanlarına yapılmış olmalarına rağmen hayatın atardamarlarında yok bunlar. Onlar eski dünyanın kalıntıları, anıtları, müzeleri olmuş; hemen yanı başında yeni bir dünya kurulmuş. İbn Haldun’un tabiriyle “ümran rüzgarı” yön değiştirmiş. “Dinin afyon yüzü” bu yüzden insanlığın gerçekten karanlık tarafı belki de."

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 20.03.2014 12:47
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol