KİBRİNİ KIR AKSİ HALDE...

İhsan Eliaçık Hoca İle Kur'an'ı Keşfediyorum'da bugün: A'la Suresi 1-9...

21 Kasım 2014 Cuma 12:23
KİBRİNİ KIR AKSİ HALDE...
Sevgi ve Merhameti sonsuz Allah'ın adıyla,

Rabbinin ulu (A'LA) adını yücelt!
O Rabbin ki yarattı, şekil verdi.
O Rabbin ki herşeyin doğasını belirledi, yürüyeceği yolu gösterdi. O rabbin ki yemyeşil otlaklar çıkardı.
Sonra onları kuru otlara çevirdi.
Sana okutacağız da unutmayacaksın.
Çünkü uygun gördüğü hariç Allah kalıcı olanı da, 
Geçip gideni de çok iyi bilir. Bu nedenle kurtuluşa götüren yolu sana kolaylaştıracağız.
(A'LA SURESİ / 1-9)

A'ALA: Sözlükte 'yüceltmek, yükselmek, yukarı çıkmak, böbürlenip gururlanmak' anlamlarına geliyor.

Görüldüğü gibi bu kavramın Allah hakkında yücelik, üstünlük, ululuk anlamı yaygın, insanlar hakkında taşkınlık, azgınlık anlamı nadirdir. 

Rabbinin ulu adını yücelt/an: Bu şekilde başlaması nüzul ortamı açısından son derece manidardır. Kur'an'ın Allah'tan bahsederken A'la, (Ulu), Ekber (En büyük), 'Azim' (Çok güçlü) ifadeler kullanması, kavmin zenginlikten şımarmış ileri gelenleri, nimet sahipleri, mal ve oğul sahipleri, bahçe sahipleri diye ifade ettiği mal ve mülk sahiplerinin kibrini kırmak içindir. Yoksa Allah'ın ne kadar büyük ve yüce olduğunu zaten müşrikler de biliyor ve ona dua ediyorlardı.

Keza 'yemyeşil otlaklar' ve 'kuru otlar'dan bahsetmesi de yine aynı kişilere yöneliktir. Çünkü bunlar mer'aları, otlakları, bağları, bahçeleri sahiplenmekteydiler. Bunların kendilerine verilmiş özel mülk olduğunu sanmaktaydılar. Dahası bunlar ellerindeki mal ve iktidara tapmaktaydılar. Puta tapmak mülküne tapmak demekti. Mal ve iktidara sahip oldukları için kendilerinin ululuk ve yücelik kazandığını sanmaktaydılar.

Kalıcı ve geçici olan: Yani Ey Muhammed! Sana evreni, oluşu, akışı, hayatı, toplumu, iyiyi, kötüyü okutacağız. Seninle birlikte bir okuma gerçekleştireceğiz. Allah-insan-doğa, insan-toplumn, insan-eşya, insan-insan ilişkisine dair bir okumada bulunacağız. Böylece insanlığa hayatın anlamının ne olduğunu göstereceğiz. Bu öyle bi okuma olacak ki, insanlık vizdanı ve sağduyusu harekete geçecek. İlkçağlardan beridir vahyettiğimiz temel, kalıcı, unutulmayan gerçekleri tekrar hatırlatacağız. Bu nedenle sen bunları yeniden dünyanın gündemine taşıyacaksın. Zira bu hatırlattığımız gerçekler öyle hemen unutulacak şeyler değildir. Bilakis insanların genellikle içinde unuttuğu, uyuttuğu, taşlaştırdığı vicdan ve sağduyunun sesini tekrar diriltip canlandıracağız. Bu nedenle ne harekete geçirmek istediğin insanlık vicdanı ne de gündeme taşıdığın gerçekler asla unutulmayacak. Çünkü, sen, söylenip duran ve fakat bir türlü yapılamayan iyilik, güzellik, doğruluk, dürüstlük, adalet, kardeşlik, eşitlik, paylaşım vicdan ve merhamet gibi açıktan açığa herkesin bildiği, kalıcı temel insani değerleri bizzat hayata geçirerek, onların ne demek olduğunu icraatınla göstererek bir okuma yapacaksın. Çünkü bunlar insanlığın dimağına kazınmış temel değerlerdir. Sen bu unutulmayan, unutulmayacak olan değerler üzerinden yürüyeceksin. Ve bu okuma sonunda bilinen, açıkta olan, kalıcı olan ayakta kalacak, sonraki kuşakları da aydınlatmaya devam edecek.

Fakat geçici olan sana ve yaşadığın tarihe mahsus olanlar, evrensel olanı göstermek için kendi tarih, coğrafya ve mekan şartlarından seçerek yaptığın örneklendirmeler, insanlığın gelecek kuşaklarını ilgilendirmeyenler, herkese lazım olmayan, herkesin bilmesinin gerekmediği konular tabiki unutulacak. Senin ölmenle birlikte sırf sana, yaşadığın tarihe, mekana, coğrafyaya mahsus olanları gelecek kuşaklara taşımayacağız. Ama evrensel olanlar, tüm insanlığı ilgilendirenler ki sen zaten esas olarak bunlar üzerinde yürüyorsun sürecek, kalıcı olacak, insanlığın gelecek tarihini de aydınlatmaya devam edecektir...


YARIN: A'LA SURESİ / 9-19
DÜNYA HAYATINI TERCİH EDENLER

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 21.11.2014 12:27
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol