KAÇACAK HİÇBİR YER YOK!

İhsan Eliaçık İle Kur'an'ı Keşfet'de bugün: Kıyamet Suresi / 7-19...

26 Kasım 2014 Çarşamba 12:13
KAÇACAK HİÇBİR YER YOK!
Sevgi ve Merhameti sonsuz Allah'ın adıyla,

Şimşek çakıp gözler kamaştığında...
Ay tutulup karanlığa gömüldüğünde...
Güneş ve ay biraraya getirildiğinde...
İnsan o gün 'Nereye kaçmalı?' diye hayıflanıp durduğunda... 
Hayır! Kaçacak hiçbir yer yok.
O gün varıp sığınılacak tek yer Rabbindir.
O gün insana yaptığı ve yapmadığı herşey haber verilecek. 
Dahası mazeret arayıp yaptıklarını gizlemeye çalışsa da...
Bizzat kendi vicdanından kaçamayacak.
Öyleyse aceleye getirip yaptıklarına mazeret arayıp durma. 
Çünkü yaptıklarının bir bir anlatılması bize aittir.
Yaptıklarını bir bir anlattığımızda sen sadece dinle.
Yapıp ettiğin her şeyi açıklamak Bize aittir.
(KIYAMET SURESİ / 7-19)


Surenin akışı içinde bu bölüm farklı yorumlara neden olmuştur. Klasik müfessirlerin çoğu burada Hz. Peygamber'e adeta Kur'an'ı okuma talimi yaptırıldığı görüşündedir. Oysa pasaj Hz. Peygamberle ilgili görünmüyor. Bağlama baktığımızda insanın yaptığı ve yapmadığı her şey kendisine bildirilirken, telaşla mazeretler arayan ve hesap gününün dehşetinden adeta dili ağzına dolanarak kekeleyip duran insanın hal-i pür melalinin resmedildiğini görürüz.

Şu halde Kaffal'in yorumladığı gibi ayetin takdiri şöyledir: "Oku kitabını, bugün insana yaptığı ve yapmadığı her şey bildirilecek. Aceleye getirip hızla okuyup geçme, yaptıklarını ve yapmadıklarını yavaş yavaş oku. Korkunun dehşetinden kekeleyip durma. Zavallı ve aciz insan! Şu haline bak. Hem korkudan dilin damağına yapışıyor, kekeleyerek hızla geçmek istiyorsun hem de hala mazeretler bulmaya çalışıyorsun. Merak etme, hepsini ortaya dökeceğiz, bunları okumak bize aittir. Biz yaptıklarını bir bir yüzüne vurdukça senin gerçeği kabul etmekten başka yapabileceğin hiçbirşey yok. Bu nedenle okunanı takip et ve gerçeği olduğu gibi kabullen. Yaptıklarının cezasını da açıklayacağız. Bugün söz sadece Allah'ındır!"

Görüldüğü gibi burada 'suçlunun' muhakeme edilirken ne duruma düşeceği sahneleniyor. Hem Mahkeme-i Suğra (dünyadaki mahkeme) hem de Mahkeme-i Kübra (ahiretteki mahkeme) önünde zalimin hal-i pür melalini resmediyor.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 26.11.2014 12:18
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol