“HİDAYET ANLAYIŞINDA BİR TERSLİK VAR“

İlahiyatçı-Yazar İhsan Eliaçık hoca, " Bu ülkede okulunu bırakıp bir mollanın önünde emsile bina maksut, Arapça öğrenmeyi hayatının gayesi haline getirenler var" dedi.

08 Nisan 2014 Salı 11:45
“HİDAYET ANLAYIŞINDA BİR TERSLİK VAR“
Günümüzde hidayete eren birisi için “Bir görsen baştan aşağı değişmiş; sakal bırakmış, cübbe ve sarık giymiş, saçının telini göstermiyor, kadınların elini sıkmıyor, haremlik selamlık uyguluyor vs.” dendiğini, bu ülkede hidayet coşkusunun bu şekilde yaşandığını kaydeden Eliaçık hoca, " Vatandaş müzikle uğraşıyorsa muziği, sinemayla uğraşıyorsa sinemayı, tiyatroyla uğraşıyorsa tiyatroyu ve dahi her ne şeyle uğraşıyorsa onu bırakıyor. Bunların hepsini “cahiliye dönemim” diyerek kestirip atıyor. İçki, zina, kumar vs.’yi anlarım da bunları niye bırakırlar hala anlayabilmiş değilim. Öteden beri bu işte bir terslik var diye düşünmüşümdür" dedi.

ARADAKİ FARKI GÖRÜN...
Okulunu bırakıp, eğitimini sıfırlayıp, bir mollanın önünde hayata yeniden başlayanların olduğunu anlatan Eliaçık hoca, " Hatta okulunu bırakıp bir mollanın önünde emsile bina maksut, Arapça öğrenmeyi hayatının gayesi haline getirenler bile oluyor. Onca eğitimini bir çırpıda sıfırlayıp, bir medrese mollasının önünde hayata yeniden başlayanlar oluyor. Tabi “Bizim oğlan bina okur döner döner bir daha okur” hesabı bunun da bir türlü sonu gelmiyor. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite yıllarında aldığı eğitimi aşağılamaya başlıyor. Halbuki bu yıllar çok önemli… Aksi halde örneğin “kompozisyon”, “anlatım sanatları”, “alıntı”, “parağraf” vs. nedir bilmeyen bir adamın, bırakın Kur’an’ı, okuduğu herhangi bir metni bile anlaması zordur. O mollaların çoğu bunları bilmez. Döner döner nasara yensuru okurlar. Bunu da bir şey zannederler. İşin bu tarafına fazla girmeden asıl meseleden gidelim. Zaten bu dini dünyanın sorunları neresinden tutsanız elinizde kalır ya, neyse… Acaba diyorum neden? Hidayet coşkusunu neden onlarda buluyorlar? Oysa açın “hayatu’s-sahabe” kitaplarını okuyun. Orada onlarca sahabenin hidayete eriş hikayesini okuyacaksanız. Oralarda genellikle manzara şudur: “Hidayete erdi malını dağıttı… Hidayete erdi artık bir daha asla yalnız yemek yemedi… Kapı kapı dolaşıp bütün borçlarını ödedi, helallik diledi… Ömrünün sonuna kadar elinden ve dilinden kimsenin zarar gördüğü görülmedi… Aradaki farkı fark ediyor musunuz?" şeklinde konuştu. (Sana Neyi İnfak Edeceklerini Sorarlar)

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 08.04.2014 12:02
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
metin ekib 2014-04-10 14:47:49

Sonuna kadar katılıyorum

Avatar
bilal baydere 2014-04-12 14:12:58

hidayete erdi malını dağıttı hidayete erdi artık bir daha asla yalnız yemek yemedi kapı kapı dolaşıp bütün borçlarını ödedi, helallik diledi ömrünün sonuna kadar elinden ve dilinden kimsenin zarar gördüğü görülmedi , hidayete erdi medrese talebesi oldu yokmu sanıyorsun hayatını ilme harcamış yokmu, senin yorumunda kalbinde maraz var gözüküyor

Avatar
Elif 2014-04-13 21:36:38

Bilal Baydere Bey size şunu söyleyeyim. Medrese talebesi olan hidayete ermiş olmaz bilakis hidayete ermek için medrese talebesi olmuş olur. Hidayete erenlerin de hangi yolları izleyerek erdikleri de örneklerde mevcuttur. Bir medreseye kaydolmak hidayete ermek için sadece vasitadir.