ERDOĞAN'A NAKŞİ DARBESİ!

Tarih: 3 Haziran 2015.. Yani FETÖ'nün 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden bir yıl önce…

27 Eylül 2017 Çarşamba 16:29

" Bu köşede şunu yazdım:
Erdoğan'ı sandıkta indiremeyen Cemaat; -tıpkı Mısır'da olduğu gibi- dışarıda 
Batı, içeride liberal destekli askeri darbe yapar mı?
Soru soruyu doğuruyor:
Cemaat, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde darbe yapabilecek kadar güçlü konumda mı?
Cevapları zor.
Ama biliriz ki… Soru, aslında yanıttır…
Cemaat'in darbe ihtimalini ciddiye almamalı mıyız?..
Bakınız:
Geçen hafta askeri liselerdeki Atatürkçü öğrencilerin Cemaat tarafından nasıl 
tasfiye edildiğini yazdım.
Çok mail aldım… İçlerinde sadece atılan öğrenciler yok; öğretmen subaylar, 
kıtada görev yapan her rütbeden asker var. (Bu mektupların bir bölümünü ileride 
yayınlayacağım.) ‘Cemaat'in TSK içindeki gücünü tasavvur edemezsiniz' diyorlar.
Peki soruyu tekrarlayayım:
Ordu içindeki Cemaatçiler, -tıpkı Mısır'daki gibi- ABD ve AB tarafından 
desteklenen bir askeri darbe gerçekleştirebilirler mi? (Darbenin yapılış 
‘şeklini' bilmem ama yapılış gerekçesinin, kamuoyu desteği için ‘Atatürkçülük' 
olacağı kesin!)
‘Artık 21. yüzyıldayız, darbeler dönemi geçti' gibi sözlere kanan çocuk 
olmayınız. Tarihimizde ‘zor kullanım' hep olmuştur/ olacaktır..
Biliniz ki… Batı, iktisadi-siyasi çıkarını tehlikede görürse, Cemaatçi “yeni 
oğlanlarına” darbe yaptırmaktan kaçınmaz.
İnanmayınız küresel hegemonyanın ‘demokrasi', ‘özgürlük' palavralarına; ihtiyaç 
duyulduğu taktirde Batı, bu ‘amaçla' darbe yapar! Hatta…
‘Askeri vesayet' kavramını dilinden düşürmeyen Cemaat gölgesindeki liboşlar, tam 
tersi konuşmalar yaparlar ardına kadar açılan penguen ekranlarında!”
Bu girişi neden yazdım?
Barzani yüzünden!

Tarikat-Ticaret- Siyaset

Erdoğan'ın “lider” olduğunu hiç düşünmedim.
Strateji bilmiyor. Günübirlik kurnazlığı strateji sanıyor.
Bu nedenle FETÖ'ye teslim oldu.
Bu nedenle “Stratejik Derinlik” diyen Davutoğlu'na teslim oldu.
Bunun sonucu…
İran'a mesafeli durdu…
Esat'a düşman oldu…
Sırf “yönetiminde Şiiler var” diye Irak merkezi hükümetiyle kavga etti.
Kimle dostluk kurdu; Mesut Barzani!
Barzani ile Erdoğan'ı birleştiren “çimento” neydi? Gel de Uğur Mumcu'nun 
kitabının adını anımsama: “Tarikat-Ticaret- Siyaset.”
Konumuz, tarikat!
Erdoğan da, Barzani de Nakşibendi…
Her ikisi de Nakşibendiliğin Süleymaniyeli Şeyh Halid-i Bağdadi kolunu 
benimsiyor.
Nakşibendiliğin Hanefi Matüridi çizgisi, Halidi Bağdadi ile değişti, Şafi 
Eş'ari'lik ile birlikte Selefilik de tarikata hakim olmaya başladı.
Gerek Erdoğan gerekse Barzani'nin “kültürel icraatlarında” Selefi ağırlığını 
görmek mümkün.
 Öyle ki…
Erdoğan bölgedeki güç anlamında Barzani'yi, İdris-i Bitlisi gibi görmeye 
başladı!
Peki…
Şiilere karşı duran “kutsal çimento”ya ne oldu?
 Erdoğan ile Gülen arasındaki “din eksenli” ittifak nasıl tuz-buz olduysa 
benzeri gerçekleşti:
 Kuzey Irak referandumuyla Erdoğan ile Barzani arasındaki “Nakşibendi Halidi 
kardeşliği” sona eriverdi!
 Bin kez yazdık…
Bin kez söyledik…
Dinletemiyoruz. Hâlâ…
Sağlık Bakanlığı'nı şu tarikata verelim…
İçişleri Bakanlığı'nı bu tarikata verelim…
Anlayışı sürdürülüyor.
 Ne FETÖ…
Ne Barzani…
Aklını başına getiriyor.
 Atatürk'ün, -Osmanlı'nın sonunu getiren- tarikatlara neden uzak durduğunu bir 
türlü kavrayamıyor! Barzani'nin işin özünde Nakşibendi Halid-i mensubu 
Bedirhan'dan, Ubeydullah'dan Şeyh Said'e uzanan ayaklanmaların devamını 
getirdiğini anlayamıyor. Hayat gerçeği dayatıyor ama Erdoğan duygusallıktan 
kurtulamıyor; tek siyasi referansı din/İslam! Ve…
Her seferinde “tarikat darbesine” maruz kalıyor.
 Önce Fethullah Gülen…
Şimdi Barzani…

Babanzade'den Barzani'ye

Kuzey Irak'ta yaşananlar “Kürdistan Devleti” filan değildir…
Derebeyi kalkışmasıdır. Bu hiç yeni değildir. Musul'da 1806 yılında Babanzade 
Abdurrahman Paşa ile başlamıştır.
200 yıldır bölgedeki derebeyleri nüfuz alanlarını korumak için merkezi 
iktidarlara isyan etmişlerdir.
Son isyanın/referandumun sebebi, Kuzey Irak'ta güçsüzleşen derebeyi Barzani'nin 
iktidarını referandumla koruma çabasıdır.
Aynı Fethullah Gülen gibi… FETÖ de eski gücüne kavuşmak için darbeye kalkıştı.
Fakat… Mesele bu kadar basit ve kişisel değildir.
Gerek darbeye, gerek referanduma destek veren emperyalist güçler var.
Nasıl FETÖ darbesinin hedefinde Erdoğan var ise…
Derebeyi Barzani kalkışmasının dolaylı hedefinde de Erdoğan var.
15 yıldır Barzani'ye sınırsız destek veren Erdoğan, “Kürdistan Devleti”ni 
engelleyemeyen bir “lider” görünümündedir. Üstelik…
Referandum “darbesi”, sonuç değildir, başlangıçtır. Erdoğan daha da güçsüz hale 
getirilecektir. Kuzey Suriye bunlardan biridir…
“Üst akıl”… FETÖ gibi Barzani “ipiyle” de Erdoğan'ı “boğma” manevrasına 
başlamıştır.
Erdoğan öyle güçsüzdür ki, -örneğin- ekonomik sıkıntı nedeniyle Barzani'ye 
“boykot-ambargo” kartını bile açamamaktadır.
Yani…
2019 başkanlık seçimi Kuzey Irak'ta “Nakşibendi Derebeyi”nin kalkışmasıyla 
başlamıştır.
Son dönemde “milliyetçilik” propagandası yapan Erdoğan'ı itibarıyla Türkiye'yi 
zor günler bekliyor.
Evet Batı, Erdoğan'ı iktidardan düşürmek için her yola başvuracaktır.
Erdoğan ise, Menderes'ten Demirel'e Türkiye'de her sıkışan hükümet gibi Rusya'ya 
daha da yakınlaşacaktır.
Bakalım neler yaşayacağız…"

(Soner Yalçın)
 

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol