Donald Trump Neden 13 Kasım'ı Seçti?

Gazeteci Müyesser Yıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşmenin tarihine dikkat çekti. İşte o satırlar...

14 Ekim 2019 Pazartesi 07:43

" Erdoğan-Trump Görüşmesinin Yapılacağı 13 Kasım'ın Özelliği Nedir?

20 Eylül'de EUCOM'dan iki tuğgeneral basın toplantısı düzenledi. Bu generallerden biri Şanlıurfa-Akçakale'de kurulan Harekat Merkezi'ndeki muhatabımız da olan EUCOM'un Kararlılık Operasyonu yöneticilerinden Christian Wortman, diğeri Scott Naumann'dı.

ABD-Türkiye arasında kurulan “Güvenlik mekanizması” hakkında bilgi veren generaller, “Fırat'ın doğusunu tamamen kapsamayan, Tel Abyad-Rasulayn arası ile Akçakale ve Ceylanpınar'ın karşısında yer alan bölge üzerinde yoğunlaşıldığını” anlattı.

Bu bölgelerdeki YPG'lilere ait tahkimatlar ve ağır silahlar konusunda Türkiye'nin endişelerinin dikkate alınacağını belirten generaller, aynen bugün Trump'ın söylediği gibi, “ABD'nin, IŞİD'le mücadele için Suriye Demokratik Güçleri(SDG)'yi silah ve mühimmat gönderip, danışmanlık yapmayı sürdüreceğini” açıkladı.

Trump'ın kararından sonra bölgedeki hapishanelerde olan IŞİD'liler ile kamplarda tutulan aile ve çocuklarının sayısı, durumu gündeme geldi ya; O iki generalin toplantısında bu konu da konuşuldu.

SDG'nin 50'den fazla ülkeden 2 binden fazla teröristi tutukladığı bilgisini veren Tuğgeneral Naumann, “Bunlar ve ailelerinin ülkelerine geri gönderilmeleri, IŞİD'in kalıcı yenilgisi için önemlidir” dedi.

Demek ki, ABD'nin planı 20 Eylül'de netleşmiş. Ankara'nın bunlardan haberdar olmaması mümkün mü?

O generallerden birisi Akçakale'deki muhatabımız olsa da duymadıklarını varsayalım.

Ya Erdoğan'ın New York seyahatinde, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın görüştüğü, Trump'ın Suriye ve IŞİD'le Mücadele Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin 27 Eylül'deki şu açıklamaları?

“Güvenli bölgenin belirli derinliklerinden bahsedemem, çünkü şimdilik bölgeden bölgeye kuzeydoğuda sadece üçte birini görüştük. Bunu üç bölüm halinde yapıyoruz ve şimdi sadece üçte birini yaptık.”

Anlaşılan o ki, Türkiye ile görüşülen ve şimdi ABD’nin boşalttığı o üçte birlik bölge “Tel Abyad-Rasulayn” arasıymış!..

Türkiye, ABD'nin bu planlamasına onay verdi mi vermedi mi, bilmiyoruz, ama henüz Akçakale'deki müşterek harekat merkezi kapatılmadığına, Trump ve adamlarına hak ettikleri cevaplar verilmediğine göre, bir mutabakatın olduğunu düşünebiliriz.

Süreç, 2007'deki Irak'ın kuzeyine yönelik operasyon hazırlıklarını hatırlatıyor. Haftalık sapmalarla o vakit de Ekim-Kasım aylarında büyük hareketlilik yaşanmış, benzer restleşmeler olmuştu.

5 Kasım'da Beyaz Saray'daki Erdoğan-Bush görüşmesinden sonra ise anlaşma sağlanmış, Türkiye Şubat'ta Irak'ın kuzeyine harekat düzenlese de peşinden “PKK açılımı” gelmişti!..

Şimdi önümüzde 2 önemli tarih var.

İlki, 30 Ekim. Cenevre'de Suriye Anayasa Komitesi'nin toplantısı yapılacak. Bu toplantıya SDG'nin kontrolündeki Suriye'nin kuzeydoğusundan temsilcilerin, yani PKK/YPG'lilerin de katılmasını isteyen, ama Türkiye'yi ikna edemeyen ABD, olası operasyona tepki için SDG'lileri masaya oturtabilir...

İkincisi, 13 Kasım'daki Erdoğan-Trump görüşmesi. Türkiye'yi böylesine pervasızca tehdit eden birisinin ayağına niye gidilir ve daha ne görüşülebilir anlamak mümkün değil, ama 13 Kasım'ın, emperyalistlerin İstanbul'u ilk işgâlinin 101'inci yıldönümü olduğunu hatırlatalım!..

Acaba o tarihi kim belirledi? Densiz Trump bilmese de Türkiye ile 100 yılın hesaplaşmasına soyunan adamlarının, bu tarihi bilmemesi mümkün mü?"

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 14.10.2019 12:32
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol