Cennet Mekan Yaşar Hocamıza İftira!

Türkiye’nin unutulmaz ilahiyatçılarından Yaşar Nuri Öztürk hocamıza 'deist, kitapsız, kafir' iftirası attılar. İki gazetecinin de iftirasının Müslüman ahlaka sığmadığını ve müfteri olduğunu söyleyen gazeteci Recep Erçin de Öztürk’ün ailesine, davacı olun çağrısı yaptı.

04 Mayıs 2020 Pazartesi 09:11
Cennet Mekan Yaşar Hocamıza İftira!

Işıkçılar cemaatinin yayın organı Türkiye Gazetesi yazarı Osman Ünlü ile TGRT’te program yapan Süleyman Özışık geçen yıllarda hayatını kaybetmiş ilahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk’e çok ağır ithamlarda bulundu. Ünlü ve Özışık, Öztürk’ün deist, kitapsız ve kafir olduğunu ileri sürdü.

Bu sözlere Yaşar Nuri Öztürk ile mesai yapmış gazeteci Recep Erçin Aydınlık’taki köşesinden yanıt verdi. “Yalancıdan, iftiracıdan gazeteci de olmaz yazar da” diyen Erçin, Yaşar Nuri Öztürk’ün deist olmadığını yazdı.

Konu ile ilgili önemli bilgiler veren Erçin, iftira atan iki gazeteci hakkında Öztürk’ün ailesinin suç duyurusunda bulunacağını düşündüğünü belirtti.

İşte Recep Erçin’in, köşesinden iki gazetecinin iddialarına ilişkin yazdığı o yazı:

Yaşar Nuri Öztürk ve ‘Deizm’ yalanı

Kulaklarıma inanamadım. Tekrar tekrar dinledim, izledim. Biri radyo programında diğeri YouTube kanalında.. Birinin adı Osman Ünlü diğerinin Süleyman Özışık. Biri Işıkçılar Cemaati’nin yayın organı Türkiye Gazetesi Yazarı (Hani şu, 23 Nisan’da TBMM Başkanı’nın çağrısına rağmen birinci sayfasında bayrama ilişkin tek bir haber girmeyen, milletin hakimiyetini, Gazi Meclis’in açılışının 100. yılını yok sayan gazete.), diğeri yine Işıkçılar Cemaati’nin yayın organı TGRT’de programlar yapan ve aynı gazetede yazılar kaleme alan gazeteci, yazar!

İLAHİYATÇILAR ZAN ALTINDA!
Bakın şu mübarek aylarda gazetemizin yazarı, merhum Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk hakkında neler söylüyorlar:

 TGRT FM’nin 16 Nisan 2020 tarihli yayınında konuşan Osman Ünlü:

(Bir dinleyicinin “Yaşar Nuri Öztürk Hoca’ya ‘imansız gitti’ dediniz, biz onu seviyoruz.” sözleri üzerine.)

“Kendisi söyledi. ‘Ben deistim’ dedi. Deist, kitapsız kafir demektir. Kendi beyanıdır o. Kitapsız kafir o şekilde ölünce, tövbesini duymadık. Ben tekrar Müslüman oldum. Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü. Bugüne kadar söylediğim, yazdıklarımın hepsi yanlıştı, ben bunlardan tövbe ettim’ deyip yazıyla veya sözle bunu ima etmedi. O halde öldü. Ne şekilde öldü? Kitapsız kafir olarak öldü. Bu şekilde Türkiye’de açıkça beyan etmeyip de kitapsız kafir olan çok ilahiyatçı var.”

BU SÖZLERE DAVA AÇILMALIDIR
Şahsına ait YouTube kanalında 28 Nisan 2020 tarihli videosunda takipçilerine seslenen Süleyman Özışık:

“Bir Yaşar Nuri vardı. Şu kadar boyu vardı. Türlü türlü huyu vardı. Allah rahmet etmesin, göçtü gitti. Yılmaz Özdil’in varlığıyla gurur duyduğu Yaşar Nuri Öztürk özellikle cuma günleri gelirdi. Show Tv’deydi sanırım Saba Tümer ile birlikte ‘ha ha ha hi hi hi’ cuma namazı saatinde kakara kikiri yapardı. ‘Cuma namazları dinde farz değil’ derdi, işte teravihler, ‘dinde böyle bir şey yok, sünnet yok’ derdi. ‘Günde 2-3 rekat namaz, kafanıza göre kılın gidin’ derdi. ‘Din budur size hurafeleri dayıyorlar ‘derdi. Boş zamanlarında da otel odalarında evli olmasına rağmen uygunsuz vaziyette sekreterleriyle yakalanırdı. Enteresandır. Bu büyük din alimimiz ömrünün sonunda Yılmaz Özdil’in daha büyük gurur duymasına neden olan bir şey söyledi. Dedi ki; ‘Ey andavallar ben aslında deist biriyim, hiç Allah’a inanmadım. Onun için ben sizi bugüne kadar kandırdım. Sizden cukkaladığım parayı da cebime indirdim. Afiyetle yedim. Şimdi ölüyorum gidiyorum hadi bay bay’ dedi. Arkasını döndü gitti. Böyle büyük alimlerimiz vardı.”

YALANCIDAN YAZAR DA OLMAZ GAZETECİ DE
Bu iki isim de gazeteci, yazar sıfatlarını kullanıyorlar. Bir defa şunu belirtelim; gazeteci hakikatin peşindedir. Yalancıdan, iftiracıdan gazeteci de olmaz yazar da. Bu iki şahıs da, kullandıkları yayın organları aracılığıyla seslendikleri topluma yalan söylemektedirler. En büyük yalanları Yaşar Nuri Öztürk Hoca’nın deist olduğudur. Bu bir iftiradır. Anlatalım.

Cennet mekan Yaşar Hocam Deizm adlı eserini yayınladığında, zaten epeydir yayınlanmasını beklediğim kitabı, alıp okudum. 2015 yılının Nisan ayında Hoca’nın evinin yolunu tuttum. Kendisiyle kitap üzerine bir söyleşi yaptık. O söyleşi 15 Nisan 2015 tarihinde Aydınlık Gazetesi’nde birinci sayfadan anonslu olarak, iç sayfada tam sayfa olarak yayınlandı. O söyleşiden sonra cennet mekan Hocam, Aydınlık Gazetesi’nde köşe yazmaya, Ulusal Kanal’da da Söz ve Işık adlı programı yapmayı ömrü yetene kadar sürdürdü.

 
‘SALTANAT DALGASINA TAŞ ATTIM’
O söyleşi geniş yankı uyandırdı. İlahiyatçı, hukukçu ve siyasetçi sıfatlarıyla Türkiye’nin önde gelen ilim ve düşün adamlarından olan Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk ile yaptığımız söyleşinin başlığı “Dincilikten kurtulmanın çaresi; laiklik ve deizm”di.

Yaşar Hoca ne Deizm kitabında ne bizim kendisiyle yaptığımız söyleşide “Deist oldum” dememiştir. Böyle bir açıklaması olmadığı gibi Deizm adlı eserini de; dincilerin sultasından usanıp İslamı ve hatta Allah inancını terk etmeye yönelen kitleleri deizm ile sorgulamaya ve bilahare yeniden Kur’an temelli İslam’a döndürme gayesi gütmüştür. Yaşar Hoca’nın sağlığında da bu iftiralar kendisine yöneltilmişti. Yaşar Hoca, Sokak TV’de yayınlanan Kitaptan Aydınlığa adlı programda bu türden müfterilere şu sözlerle cevap vermişti: “Yaşar Nuri deist oldu! Bakar mısın? Şaka desen; eşek şakası. Ayıp. Ciddi desem; tam akli maluliyet veya vicdansızlık veya namussuzluk veya Allah’sızlık, bunlardan biri. Çünkü hakikatle hiçbir ilgisi yok. Ben ömrümü Kur’an’a vakfetmiş, kendimi anamdan doğduğum günden beri Kur’an mümini olarak tanıtmış bir insanım. Ben ehli secde bir insanım. Sen ne biçim konuşuyorsun! Şimdi onun derdi ben falan değil. Onun derdi; din üzerinden yürüttüğü şeytani saltanatın dalgasına taş attım ben. Sen niye böyle bir çıkış yolu gösterip de, falan diyorsun. Yahu gidin Kur’an’a! Yazık değil mi ey deistler, ne işiniz var ateizmle, yakışmıyor. Nitekim kitabın yayınından beri onlarca insan kavşağın ateizme giden tarafından bu yana döndüler ve bunlar bana her gün oluk oluk geliyor. Allah’ıma binlerce şükürler olsun. Ben Kur’an’ın beni kucakladığını 24 saat hissediyorum. Ben ne yaptığımı gayet iyi biliyorum. Kur’an da benim ne yaptığımı gayet iyi biliyor. Tabii namuslu deist adamlar da benim ne yaptığımı iyi biliyor. Benim ne yaptığımı iyi bilip de, hakkımı vermeyen bir tane namussuz, alçak tip var; dinci! O hiç zaten namuslu olmadı, dürüst olmadı, mümin olmadı, bütün bu değerleri hasis, adi, rezil, sefil menfaatleri için istismar etti. Hala ediyor.”

HOCA ONLARA NE DEMİŞTİ?
Cennet mekan Yaşar Hocam ile söyleşimizin yayınladığı gün bir takım dinci çevrelerin yayın organları “Yaşar Nuri, deist oldu” şeklinde haberler yayınladılar. O haberlerin başlığı böyle olmasına karşın haber içeriklerinde Yaşar Hoca’ya ait “Deist oldum” şeklinde ne doğrudan ne dolaylı tek bir ifade yoktu. Bir iki tanesini arayıp söyleşi de kaynak dahi belirtmeden yalan haber yaptıklarını söylediğimde cevapları ‘biz de şuradan aldık’ oldu. Yani yayıncılık ahlakından uzak bir şekilde topu taca attılar. Bir program çıkışı Hoca’ya durumu anlatınca kulağıma eğilip ‘Bizim Karadeniz’de bir söz vardır. Koy….’’ deyince gülüştük. Hoca hem ahlakı, hem bilgisi, hem de eğilmez kişiliği ile onların asla ve asla ulaşamayacağı bir yerde duruyordu.

Şimdi Sayın Ünlü ve Sayın Özışık’a soruyorum. Biriniz dört büyük halifeden birinin, diğeriniz ise bir peygamber adını taşıyorsunuz. Müslüman olduğunuz iddiasındasınız. Şu mübarek ayda, hadi kültürümüzde yer alan “ölünün arkasından konuşulmaz” şeklindeki örfü hiçe saydınız, okumanız yazmanız olduğu halde hiçbir suretle “deistim” demeyen bir ilim insanını neye dayanarak “kitapsız kafir veya deist” ilan edip iftira ediyorsunuz?

Böylece sizler müfteri sıfatına layık oluyorsunuz. Ben şahitlik ederim ki Yaşar Hoca bir Kur’an müminiydi. Eserleri ortadadır, tek bir satırında İslam’ı terk ettiğine, deist olduğuna dair bir ifade yoktur. Bilakis Deizm kitabından sonra Kötülük Toplumu, Dinde Reform Değil İslam’da Tecdit gibi eserleri de yayınlanmıştır. Peki sizler yukarıda kelimesi kelimesine aktardığım ithamlarınıza delil getirebilir misiniz? Ve efkarı umumiyenin huzurunda soruyorum; müslüman olduğu iddiasındaki bu iki müfterinin şehadetine kul inansa, Allah inanır mı?

Biz bu yazıda bu iki zatı muhteremin Yaşar Hoca hakkında “Deist oldu” türünden iftiralarına yanıt verdik. Ancak bu iki zatın başkaca suça ve hakarete girecek ifadeleri de yayınlarında yer almaktadır. Yaşar Nuri Hoca’yı sevenler ve ailesinin, bu iki zatın çirkin iftiralarına karşı yargıya başvuracaklarını düşünüyorum.”

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 04.05.2020 09:17
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol