'BİR DEPREM CANINIZA OKUYABİLİR'

İhsan Eliaçık İle Kur'an'ı Keşfediyorum'da bugün: ŞEMS SURESİ 11-15...

27 Ekim 2014 Pazartesi 11:41
'BİR DEPREM CANINIZA OKUYABİLİR'
 Sevgi ve Merhameti sonsuz Allah'ın adıyla,

Semud, azgınlıktan günaha gömülerek yalanlamıştı.
İçlerinde en haydutları ileri atılınca, Allah'ın elçisi onlara 'Allah'ın devesine dokunmayın, bırakın sulansın' demişti. Fakat onlar elçiyi hiçe sayıp yalanladılar ve deveyi küstahça boğazladılar. Rableri de günahlarıyla birlikte hepsini kırıp geçirdi, yer ile yeksan etti. Heyhat! Onlarda ahiret korkusu diye birşey yoktu...
(ŞEMS SURESİ / 11-15)

Önceki pasajda dile gelmenin ne olduğu (yeminin cevabı) verilince, bu pasajda konu tarihten bir örnekle açıklanıyor. Bu, yeryüzünde 'kötülük dürtüsünün' sebep ve sonuçları bakımından çarpıcı bir örnek olan Semud kavminin hikayesidir.

Semud, Sami/Arap tarhinin en eski halklarından olup Salih Peygamberin memleketiydi. Semudlular, yeryüzünde güç gösterisi hevesine kapılmış, sahipsiz ve savunmasız buldukları herşeyi, (kamu) talan edip yağmalayabileceklerine inanan, kendilerine karşı koyacak hiçbir gücün bulunmadığına kendini inandırmış zorbaların memleketiydi. Bu anlamda insanoğlundaki iktidar ve güç hırsınız başıboş bırakıldığında neler yapabileceğinin, nasıl günaha gömülüp azgınlaşabileceğinin tipik örneğiydiler.

Allah onları Salih peygamber aracılığıyla sahipsiz bir dişi deve ile sınadı; "Allah'ın dişi devesini otlaklara salıyorum. Bu sahipsiz deveye dokunmayın. Bu deve denemesi bu işlerden vazgeçip geçmediğinize dair bir gösterge (ayet) olacak. Kararınızı verin" dedi. Fakat onlar mesleklerini icra ettiler ve o sahipsiz deveyi de yakalayıp küstahça boğazladılar. O günkü dünyada kimseye yenilmeyen Semudlular bir gece ansızın gelen bir depreme yenilip yok oldular.

Demek ki, insanlar 'ne oldum' delisi olmamalı, 'ne olacağım' ona bakmalı. Yeryüzünde güçlü, kudretli imparatorluklar kurarak kendilerini 'küresel güç' ilan edenler, bu örneklerden ders çıkarmalı. Yeryüzünü sahipsiz bularak milletlerin yeraltı ve yerüstü (kamu) kaynaklarını yağma ve talana kalkışmamalı.Gücüne ve silahına güvenerek, 'Beni kimse yenemez' diye kasılmamalı.Bir gece ansızın gelecek bir deprem, bir fırtına vs. herşeyi yer ile yeksan edebilir. Bunun için insaoğlu daima üç şeye hazırlıklı olmalı ve onlar gelmeden önce hal ve gidişini düzeltip kendini temizlemeli, kirlerinden, günahlarından arınmalıdır.

Kur'an'da 'deveye dokunmamak' ifadesi gibi 'ağaçtan yemek', 'gemiye binmek', 'inek kesmek', 'nehirden içmek' imgeleri kullanılır. Bunlar metafor dediğimiz sembolik ifadelerdir. Burada görüldüğü gibi 'Allah'ın devesine (nagatallah) dokunmamak' ifadesi, Allah'ın mülküne, kamu malına dokunmamak, onu talan etmemek anlamında deyim olarak kullanılıyor.

'Allah'ın devesine dokunmamak', Mekke ortamında 'mal ve oğul sahiplerinin', Allah'ın evine (beytullah) getirilen mallara dokunmaması, genel olarak da Allah'ın arzında mülk Allah'ın olduğu için, ona dokunmamak, kendi zimmetine geçirmeye kalkmamak demek oluyor.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 27.10.2014 11:45
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol