'ASIL ONLAR İÇİN SAVAŞILMALI...'

' Savaş kimin uğrunda, kimin için olacakmış: ezilenler, kadınlar ve çocuklar ve Rabbimiz bizi bu zalimlerden kurtar diyerek bir kurtarıcı arayanlar için. Onlar için savaşılması gerektiği söyleniyor...'

13 Eylül 2015 Pazar 23:47
'ASIL ONLAR İÇİN SAVAŞILMALI...'
Hocam Türkiye şiddet sarmalında. Kanın akmadığı tek bir gün bile yok. Müslüman dünyaya örnek gösterilen ülkemizde neden şiddet hiç durmuyor?
" Cizre Türkiye'nin Gazzesi. Kürtler de Filistinlileri.. Abluka, çocuk ölümü, terörist takibi diye ev bombalama,hepsi var. Teorilerle adaletten yana olunmaz, olayların içinde, belanın ortasında, her türlü riski, kaybedişi göze alarak mazluma destek vererek olunur. Devletin dini adalet, mezhebi eşitliktir. Kahramanı herkese adalet ve eşitlikle davranan, öldürmeyen, çalmayan, yalan söylemeyen memurlarıdır. Kim daha çok sivil öldürdü? Bunun yarıştırarak bir yere varamazsınız. Besbelli ki bu kör savaşta daha çok sivil ölecek. İktidara diyorum ki: Sürekli öldürerek devleti yaşatamazsın... PKK'ya diyorum ki: Sürekli öldürerek Kürtleri yaşatamazsın. Ortada ateşkes çağrıları olduğu halde, en azından uymam diyene karşı durmalı, uyacağını söyleyenin yanında olmalıyız. Kur'ani tavır budur. Bu son süreçte saldırgan taraf muktedir ve taifesi... Devleti, MİT'i, askeri, polisi kendi planı için kullanıyor. Aklında başka bir şey var.

Ayrıca “Size ne oluyor da Allah yolunda, yani, o ezilen erkekler, kadınlar, yavrular uğrunda savaşmıyorsunuz! Baksanıza! Ey bizim Rabbimiz, halkı zalim olan bu memleketten kurtar, bize yiğit bir bahadır gönder diye yalvarıp duruyorlar.”
Gördüğünüz gibi bu ayette, ezilen erkekler, kadınlar ve yavrular uğrunda niçin savaşmıyorsunuz diyor. Demek ki savaş kimin uğrunda, kimin için olacakmış: ezilenler, kadınlar ve çocuklar ve Rabbimiz bizi bu zalimlerden kurtar diyerek bir kurtarıcı arayanlar için. Onlar için savaşılması gerektiği söyleniyor. Burada kast edilenler Mekkelilerdir. Müslümanlar Medine’ye gelince, Mekkeliler, bizi bu Mekke’deki zalimlerden kurtar diye yalvarıyorlar. Bu ayette de deniliyor ki, artık yeterince güç toplandı, Mekke’de sizi çağıran, orada kalmış olan, zavallı erkekler, kadınlar, ezilenler, çocuklar var, onlar için savaşmanız gerekiyor. Buradan yola çıkarak şunu söyleyebiliriz: İslamilik iddiasındaki bir yönetim, durduk yere bir yere fetih ve işgal hareketi düzenleyemez. Ezilen erkekler, kadınlar, yavrular, çocukların, bizi bu zalimden kurtar diye yalvarması, imdat çağrısında bulunması ve sizi çağırması lazım. Böyle bir çağrı olmadıkça, dünyanın hiçbir yerine, fetih hareketi düzenleyemezsiniz. Savaşa izin yoktur. İki de bir gidip, orayı burayı işkâl etmek söz konusu değildir. Tarih boyunca Abbasilerin, Emevilerin, Osmanlıların, Selçukluların yaptığı bütün fetih hareketleri gayrimeşrudur, Kuran’a uygun değildir. Çünkü oradan bunları çağıran falan olmamıştır, gitmişler, haraca bağlayıp gelmişler. Yani, Roma imparatorluğunun, Sasani imparatorluğunun yaptığı şeyi yapmışlardır.



Hocam söylemlerinize, yazmış olduğunuz kitaplarınıza yönelik eleştirileri özellikle de muhafazakar çevrelerden yöneltilen suçlamalar için ne dersiniz?


Şöyle bir şey var bizim söylemimize dini çeverelerden gelen tepki kitaplar üzerinden değil; daha çok ortalıkta dolanan asılsız yalan ve iftiralardan kaynaklanıyor. Onlar kitaplara değil; daha çok bu türden dedikodulara itibar ederler. Kitaplara tepki gösteren pek yoktur. Mesela yeni bir din icat ettiğim, servet düşmanlığı yaptığım, dini mülke indirgediğim, namazı kaldırdığım, böşörtüsü yok dediğim, eşcinselliği onayladığım, muta nikahını caiz gördüğüm, Kur’an’da geçen melek, cin, şeytan gibi ğaybi varlıkları inkar ettiğim, hatta Allah hem var hem yok dediğim, Kur’an’ı peygamber kendi yazdı dediğim bunlardan bazıları. Dahası iftiranın şehveti ile yedi evim, üç karım ve jeep’im olduğunu, solcu, ulusalcı, Kemalist olduğumu ve Ergenokon’a hizmet ettiğimi söylemekten çekinmemekteler. Bütün bunlar dedikodu, iftira ve yalan. İdrak fukarası ve anlama özürlü panik atak saçmalıklar. Keşke kitaplarımı eleştirseler, keşke…

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 14.09.2015 11:26
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Hayati Duranoğlu 2015-09-14 12:51:36

Seydişehir, Yalvaç, Yapraklı, Salihli, Oltu, Pasinler, Of, Gelendost, Aşkale, ve daha nice yurdum ilçelerinde Cizre'de yaşananlar yaşanmıyor. Cizredekiyle diğer ilçelerdeki güvenlik güçleri aynı devletin personeli olduğuna göre bu kadar farklı davranış nereden kaynaklanıyor acaba? Gözü dönmüş terör örgütünün bu farklılığı doğurduğu gözardı edilebilecek kadar önemsiz mi acaba??