Eliaçık hoca, Nida Dergisi'ndeki söyleşisinde Kur'an'da insanlara aktarılan kıssaların hangi anlamlara geldiğini açıkladı. Özellikle Ashab-ı Kehf olayının Kur'an da, geleneksel inanışın anladığı şekliyle yeralmadığını vurgulayan Eliaçık hoca, " Kur'an-ı Kerim Ashab-ı Kehf’in 300 yıl uyuduğunu söylemiyor. Halkın dedikodusunu yani menkibeleştirmesini aktarıyor. Diyor ki: “Orada 300 yıl kaldılar veya ona 9 yıl eklediler diyenlere söyle onların orada ne kadar kaldığını Allah bilir.” Veya “ Onlar sekiz kişiydiler dokuzuncuları köpekti diyenlere söyle onların orada kaç kişi olduğunu Allah bilir…” Bakınız Kur’an ‘kıssa’ anlatıyor. Hâlbuki halkın kafasında menkıbeleşmiş hali var. Halk dedikodusunu aktarıyor Kuran-ı Kerim ve “Bunun böyle olduğunu nereden biliyorsunuz, onu en iyi Allah bilir” diyor. Hâlbuki biz hala o menkıbeleşmiş haliyle inanıyoruz" dedi.
TEVRAT'TAN ALINTILIYORLAR...
Eliaçık hoca, kıssalarda Tevrat'tan etkilenildiğine işaret ederek, şunları söyledi: " Kur’an-ı Kerim Hz. Yunus’un “ırmağın içindeki” balığın karnına girdiğini söylemiyor. Bu, olayın menkıbeleşmiş tarafı. Kıssa tarafı ne? Balık onu yuttu diyor? Peki, balık ne? Bu, Tevrat’taki Yunus Kitabında ırmağın içindeki balık olarak anlatılıyor. Bizim tefsircilerde bundan etkilenerek ‘ha demek böyleymiş ’ demişler, aynen almışlar, araştırma zahmetine katlanmamışlar. Nasıl olsa Tevrat’da hazır var! O zaman ben niye senin tefsirini okuyayım ki orijinali zaten Tevrat’da var, sen de oradan iktibas etmişsin, bu mu tefsir?"
yuzdeyuzhaber
Son Güncelleme: 06.06.2014 12:21
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol
kuranda buna benzer bir sürü şey var mesela firavunun büyücülerinin yaptıkları şeyler var.bernim anlamadığım kuran neden öyle şeylerden bahseder ki nasıl olsa halkın yalanlarıdır.kuran niye halkla muhatap olsun ki.kuranın tek amacı insanların bu dünyada ve öbür dünyada insanların huzurlu yaşamalarını sağlayacak şeylerden bahsetmek olmalıdır.hep bana tapın benim dediğim doğrudur.sizi cevalandırırım gibi laflar insanın psikolojisini yansıtmıyor mu?
Muhatabinizin hiç bilmediği olaylar üzerinden onlara mesaj veremezsin.amaç hikayenin aslı değil mesaj.ama haddinizi bilin herşeyin aslinida Allah bilir mesajı var...
kuranda birçok yerde allah bilir sözü geçiyor zaten, açıklama gereği duyulmamış bazı konuların devamının. ama mesela halkın arasında dolaşan dedikodu yerine olayın gerçeğini yazmayı da tercih etmemiş, allah bilir o mağarada kaç kişi kaldığını ama bizim bildiğimiz köpekle birlikte dokuz kişi. bu bilgiyi allah düzeltmemiş dokuz değil de şu kadar diye. o zaman bu olayla ilgili daha ne yorum yapılabilir ki? elimizdeki bilgiler yanlış ve allah da gerçek bilgileri vermemeyi tercih etmiş. ama niye?
Onlar yalnış bilseler bile kuran mesajini bu olaylar üzerinden vermiştir.
Netice? Ne kadar uyudukları bir tartışma konusu değildi ki. Önemli olan bir grup gencin temiz tertemiz kalabilme arzusu. Günümüzün ashab-ı keyf'inin mahiyetini anlatabilir misiniz, ya da bu çağda temiz kalmanın yolları nasıl bir kalp eğitimi ile ilişkilidir? Sayıları tartışmak da mümkün elbette...
bu doğru değil, kuran kendi iddiasının doğru olduğunu ispatlamak için onların ne kadar yattığını allah daha iyi bilir diyor,
Allah resulünün (انا مدينة العلم فعلي بابها)hadisine müracaat etmeyip ilm ve edebi onun itretinden almadığımız sürece daha çok bu kavramlar arasında bocalarız.
Merak ettiğim bir nokta var . Ben İncil'i okudum .Tevrat'taki menkıbeler veya kıssalar İncil'den daha çok Kur'an'da geçiyor. Aynı kaynaktan geldiklerine göre ve İncil Kur'an'dan önce gelmiş olmasına karşın İncil'de Kur 'an 'daki kadar menkıbe yok.