'AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE'

İlahiyatçı-Yazar İhsan Eliaçık, " Halk cami yaptıran, din dersi koyan, Allah, Cenabı hak diye konuşan adamı sever. Türkiye'de yaşanan şu an itibariyle bu" dedi.

27 Aralık 2014 Cumartesi 14:54
'AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE'

Siyasihaber.org. sitesine verdiği röportajda Eliaçık hoca şu görüşleri dile getirdi:

 "AKP Tipik bir muhafazakar parti gibi hareket ediyor. “Cami yaptırırsak halk bize oy verir, din dersi koyarsak ‘arkamızdan dua edecek çocuklarımız olur’ der. Halk cami yaptıran, din dersi koyan, Allah, Cenabı hak diye konuşan adamı sever” böyle tipik bir muhafazakar tutum. Belli bir planın, programın neticesinde olmuyor bu işler. Öyle bir planı programı da yok zaten. Hiçbir plan ve programı yok. AKP’de kariyerizm ve konformizmden başka bir şey yok. İktisadi olarak hiçbir alternatifi yok. Kapitalizme abdest aldırma dönemi. Bu 13 yıla biz “Kapitalizme abdest aldırma dönemi” diyoruz. Başbakan, Ülker grubunun damadıdır. Erdoğan’ın bir sürü sermaye gruplarıyla ilişkisi vardır. En küçük bir kapitalizm eleştirisi yok. Kapitalizmin “k”sine dahi dokunmuyorlar. İslam faize karşıdır. En büyük alameti odur ama millet faizci bankaların kölesi haline getirilmiştir. Halkın yüzde 60’ının hayatı borç ödemekle geçmekte. Sabah kalkıyor akşama kadar çalışıyor. Ben sistemde bir değişiklik görmüyorum. Bunlar muhafazakar halkı tatmin etmeye ve oy almaya yönelik atraksiyonlardır. Ve bunlar da Türkiye’deki sistemi değiştirecek işler değildir. Bunlardan rahatsız olan başka bir kesim var, ikisi arasında bir tahtırevalli oluşmuş. Biri geliyor imam hatipleri 80 taneye indiriyor, mezunlarının üniversitelere girişini yasaklıyor. Hurra insanlar imam hatipten çocuklarını çekiyor. Öbürü geliyor bütün imam hatipleri açtığı gibi süper imam hatipler açmaya başlıyor. Hurra millet imam hatibe çocuklarını gönderiyor. Bunlar gidecek arkasından muhtemelen CHP-MHP koalisyonu gelecek, tekrar bunlar budanacak. Türkiye’nin bir yere gittiği falan yok yani. Biri gelir birazcık dindarlaşma… öbürü gelir “Aman irtica geliyor” diye bunlardan geri çekilme arasında bocalayıp duruyorlar. AKP’nin yaptıklarının sistemi sarsacak, değiştirecek bir şey olduğu kanaatinde değilim. Bir defa Türkiye Cumhuriyeti 1928 yılında “Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dini din-i mübin-i İslam’dır” ibaresini kaldırdı. 1923’te kurulduğunda “Türkiye Cumhuriyeti’nin dini İslam’dır. Şeriat görevlerinin ifası Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ukdesindedir” diye yazılıydı. Diyelim ki AKP bunları getirdi. Cumhuriyet değişmiş olmuyor ki, başa dönmüş oluyor. Yani Cumhuriyeti sarsacak şeyler değil bunlar. Bir defa laik muhafazakarların şunu anlaması gerekiyor; bu Cumhuriyet’in içerisinde dini bir özne vardır. Devletin dini İslam idi, şeriat görevlerini Meclis yürütecekti, hilafet Meclis’e devredilmişti. AKP en fazla işi ilk hale döndürecekti. Mesela Anayasa’ya şunu yazsaydı: “Devletin dini İslamiyet’tir. Şeriat görevlerinin uygulanması Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne aittir. Hilafetin görevi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsih olunmaktadır.” Bunu yaptığı zaman Cumhuriyet’i yıkmış olmuyor. Cumhuriyet’in ilk ortaya çıktığındaki öze dönmüş oluyor. O hep öyleydi zaten. Osmanlı sülalesinden gelen birisi padişah olacaktır dediği zaman, işte o zaman Cumhuriyet’i yıkmış olur. Padişahlığı getirmiş oluyor. Ama şu anda yapılanları bir muhafazakar partinin kendi oy tabanını tatmin etmek için geliştirdiği bir takım hareketler olarak görüyorum, sistemi değiştiren hareketler olarak görmüyorum. CHP’nin de AKP’nin de sistemin ekonomik düzenini değiştirmek gibi bir niyeti yok. Birisi Kemalist kapitalist öbürü de abdestli kapitalist, al birini vur öbürüne. Biri geliyor diğeri gidiyor şeklinde devam edip gidiyor. Sistemin değişmesi için toprak düzeninin değişmesi lazım. Sermayenin halka geçmesi lazım. Büyük fabrikaların, üretim araçlarının halka ait olması lazım. Alttakilerin üste çıkması, üsttekilerin alta inmesi lazım. Zenginle yoksulun arasındaki uçurumun sekiz kattan yüzde 0,2’ye inmesi lazım. Bu tür bir girişim olduğu zaman sistem değişmiş oluyor benim görüşüme göre. Veyahut da yerel yönetimlere geçilmesi lazım. Mahallede alınan kararların Meclis tarafından uygulanması lazım. İstanbul’da mahalle meclisleri olacak, mahalle meclislerinde alınan kararları belediye uygulayacak. Yukarıdan aşağıya değil aşağıdan yukarıya doğru bir hiyerarşi olması lazım. Bunlardır sistem değişiklikleri. Yerinden yönetimdir. Bunların hiçbiri olmadıktan sonra siyasi ve iktisadi olarak bir şey değişmiş olmuyor."(Siyasihaber.org)



yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 27.12.2014 15:01
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Seyfettin Karaayvaz 2014-12-27 16:53:46

Din, laiklik ve cumhuriyet yonetiminden verilen her odun, ne sakincasi var denilerek verilmistir. Bugun gelinen nokta budur. Zarari Turkiye Cumhuriyeti gormustur, Beklenti veya amaciniz nedir? Hala taviz mi?

Avatar
Tanju Solak 2014-12-29 15:21:14

ihsan hoca diyor ki,büyük fabrikaların halka ait olması lazım,ya hocam güldürmeyin insanı,komünizme mi geçelim yani?yani fabrikaları,işletmeleri devletleştirelim,ondan sonra oralar çiftlik olsun değil mi?

Avatar
rcacdccgkfGTVS BFJTCEffffujhynhqf. 2015-03-19 12:14:03

Yyby ffcyyytv
TYhu
Cr u. Tfdccf