ESTETİKTE EN SON YÖNTEMLER

Birçok estetik operasyonda adından başarıyla söz edilen Plastik Cerrah Operatör Doktor Çağhan Baytekin ile estetik dünyasındaki gelişmeleri konuştuk.



Sayın Çağhan Baytekin, Türkiye’de plastik cerrahi dediğimizde akla gelen önemli isimlerdensiniz. Araştırmalarımıza göre, Türkiye’nin bir çok yerinden ve yurtdışından size operasyon için gelen hastalarınız var. Bize öncelikle kendinizden bahsedermisiniz?

Eskişehir doğumluyum.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Plastik-Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanlığımı İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi A.D. tamamladım.

2004-2006 yılları arasında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalında Uzman olarak görev yaptım. 

Acıbadem Sağlık Grubu , İzmir Kent Sağlık Grubu ve üniversal Hastaneler gruplarında Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı olarak görev yaptım.

2011 yılında Cinic Baytekin Estetik ve Plastik Cerrahi Kliniğini bünyesinde hasta kabulüne başladım.

Bu süreçte mikrocerrahi eğitimi amacı ile ESI (European Surgical Ins.Norderstedt-Germany) ve Şişli Etfal hastanesinde başlangıç ve ileri düzey kurslara katıldım. Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde yanık ünitesi eğitimi aldım.  VASER (Ultrasonografi eşliğinde liposuction) uygulamaları kursuna katıldım. ONEP Estetik ve plastik cerrahi kliniğinde gözlemci cerrah olarak bulundum. Birçok panel, seminer ve kongreye katıldım. Uluslararası dergilerde toplam 12 adet makalem yayınlandı, uluslararası kongrelerde 11 yazılı ve sözlü bildiri sundum. Ulusal kongrelerde 30`un üzerinde sözlü ve yazılı bildiri tebliğ ettim. 2005 yılında Türk Plastik-Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Asil üyeliğine seçildim ve Plastik-Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Yeterlilik Sertifikası ile onurlandırıldım.

Eğitim döneminden itibaren yurtdışındaki meslektaşlarım ve dostlarımla yakın ilişkilerim oldu. Türk-Alman Plastik Cerrahlar derneği, Anadolu Sağlık Turizmcileri derneklerinde görev aldım.

Türk Plastik Cerrahi Derneği, Estetik Cerrahi Derneği, Estetik Yüz ve Burun Cerrahisi derneği, Uluslararası Plastik Cerrahlar derneği (IPRAS)  ve Uluslararası Estetik Cerrahi Derneği (ISAPS) gibi bir çok ulusal ve uluslararası bir çok mesleki derneğin bünyesinde yer alıyorum.

Estetik cerrahi'de temel amaç kişinin kendisini fiziksel ve psikolojik olarak iyilik halinde hissetmesidir. Estetik uygulamalara karar verirken kişinin mevcut  sağlık durumunu, kültürel ve sosyal yapısını, içerisinde bulunduğu ortamı, beklenti ve beğenilerini ve yapılabilecekleri göz önüne alarak karar veririz.

Ergenlik ve olgunluk dönemlerinde vücut ve ben algılarımız çok farklıdır. Ergenlik dönemlerinde 18-20 yaşlarda kendi vücut algımız tam olarak oturmadığı için beğenilerimiz daha çok çevrenin veya medyanın etkisi ile şekillenir, bu nedenle kendimizi beğenmeyiz ve sürekli eksiklikler buluruz. Yaşımızın ilerlemesi ile birlikte kişisel algılarımız gelişir artık kendimi daha fazla beğenmeye başlarız, ben algımız geliştiği için çevrenin etkisinden kurtulmaya ve kendi çizgilerimizi belirlemeye başlarız.

Bu nedenle ergenlik çağındaki gençlerde, herhangi bir estetik girişim uygulamadan önce, sadece fiziksel değil aynı zamanda psikolojik gelişimlerini tamamlamış olmaları beklenir.

Her yaşın ayrı bir güzelliği vardır. Kişiler en mutlu oldukları dönemleri en güzel veya yakışıklı dönemleri olarak kabul ederler.

Erkekler ve kadınlar en çok hangi yaşlarda estetik için başvuruyor? 

Bu yapılan estetik işlemlerin özelliklerine göre değişiyor. Örnek olarak erkekler saç ekimi için en sık 30-40 yaşları arasında başvuruyorlar. Fakat Jinekomasti yani erkekte kadın tipi meme büyümesinin tedavisi için 20’li yaşlarda başvuruyorlar. Aynı şekilde bayanlar Burun estetiği için 20-30’lu yaşlarda daha sık başvuruyorlar fakat yüz bölgesindeki cerrahi uygulamalar için 40 yaş sonrasında daha sık ziyaretimize geliyorlar.

Yapılacak işlemin yaşlanma sürecine mi bağlı olduğu ?  Yoksa gelişimsel bir rahatsızlık mı olduğu başvuru yaşını belirgin olarak etkiliyor.

Evet elinde bir dergiden resim ile gelen bir çok hastam oluyor, ben onlara resimdeki kişilerin vücut yapılarının ciltlerinin kemik yapılarının farlı olduğunu başka bir kişide hoşumuza giden bir özelliğin başka bir insanda hoşumuza gitmeye bileceğini anlatıyorum. Estetik cerrahi uygulamalar bence kişiye özgü olmalıdır, hastanın yüz ve vücut yapısı, beklentileri, sosyo kültürel değerleri göz önüne alınarak planlanmalıdır.

Saç ekiminde temelde 2 farklı yöntem var. FUT yöntemi dediğimiz saç köklerinin ense bölgesinden bir şerit olarak alındığı ve alınan bölgenin dikilerek kapatıldığı yöntem ve FUE olarak isimlendirilen saç köklerinin teker teker alınarak hazırlandığı ve herhangi bir dikişe ihtiyaç göstermeyen yöntem. Bu yöntemlerin ikisinin de avantaj ve dezavantajları var fakat uygun hastalarda FUE yöntemi en az iz ile en doğal sonuçları verebiliyor.

Meme estetiği ve cerrahisi ise tam bir umman. Meme dokusunun silikon protezler veya kendi yağ dokunuz ile büyütülmesinden , meme dokusundaki sarkıklıkların dikleştirilmesine, aşırı iri memelerin küçültülmesine , meme eşitsizliklerinin düzeltilmesine, kanser veya cerrahi sonrası alınan memenin yerine yeni meme dokusu yapılmasına kadar bir çok farklı operasyon yöntemi mevcut 

Özellikle yaz dönemine girilirken yüz bölgesinde soyma veya lazer uygulamalarının sıklığı azalıyor fakat özellikle kırışıklık veya derin çizgilenmelere yönelik Botox ve dolgu uygulamaları çok sık ve etkili uygulanabiliyor.

Bölgesel incelme ve şekillendirme teknolojinin üzerinde en çok çalıştığı konulardan birisi. Hastanın cilt yapısı, yağ fazlalığı, genel sağlık durumu, beklenti ve korkuları çok önem taşıyor.

Kişinin özellik ve beklentilerine uygun olarak yapılacak bir planlama ile Ultrasonik ses dalgaları lazer lipoliz, radyo frekans, IR uygulamaları  kalıcı ve sonucu öngörülebilir tedaviler olarak bir adım öne çıkıyorlar.

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim hocam.

O zaman ne diyoruz?

Sağlıkla mutlu kalın.