Halkevleri üyeleri “hayat pahalılığına, yoksulluğa ve zamlara” karşı Ankara Ulus’taki Atatürk Heykeli önünde eylem yaparak, ödenmeyen faturalarını boş tencereye bıraktı. Halkevleri üyeleri geçinemediklerini tencereye bıraktıkları faturalarla anlatmaya çalıştı.

Tencere ve tavaların çalındığı eylemde, “Öncelikle geçinemeyenlerin diyarı Türkiye’den tüm dünyaya selamlar”, “Asgari ücret vergiden muaf tutulsun” yazılı dövizler, dolar işareti üzerine yazılı “Döviz değil oyun bozarız”, Leyla ile Mecnun dizisi karakterlerinden İsmail Abi’nin karikatüründeki baloncukta “Ben var ya ben okonomistim” yazılı maketler taşındı ve “Geçinemiyoruz” pankartı açıldı.

“ODUNLA ISITIYORUM”

Eylemde Ostim’de çalışan bir kadın işçi konuştu. Kadın işçi, ucuz işgücü olarak kullanıldıklarını söyleyerek, “Ostim’de doğal gaz yoktur, işyerlerinde soba yanar. Geçen sene 30 liraya aldığım kömürün çuvalı, bu sene aradığımda 80 lira olarak söylediler. Ben kadın işçi olarak sabah ofisimi açtığımda, bulduğum odunlarla ısınmamı sağlıyorum. Bizler bu koşullarda mücadele ediyoruz” diye konuştu.

“ÜZERİMDE MONT VAR. DÖRT NESLİN MONTUDUR BU”

Kadın işçi cebindeki telefonu da göstererek, “İşte telefonum burada. Hangisi bana ‘Faturanı göster’ diyor. Faturalarımız burada. Hangisi ‘Borçlarınızı, ödenmeyen borç senetlerinizi gösterin’ diyor. Şimdi sorarlar. Üzerimde mont var. Dört neslin montudur bu. Ablamdan kız kardeşime, ondan bana geçen dört neslin montu. Bunu herkes duysun gerçekten geçinemiyoruz” dedi.

“Hani o toklar oturup bizim ücretlerimizi belirleyecekler ya. Onlar toklar, bizim ücretimizi belirleyemezler” diyen kadın, “Aç açın halinden anlar. Toklar açın halinden anlayamazlar. Açlar burada. Birçoğu da evlerinde. Gelmek istiyorlar ama bir gün gelecekler” diye ekledi.

Halkevleri Genel Sekreteri Mustafa Eberliköse, kendilerinin yaptığı eylemin bütün toplumun sesi olduğunu şu sözlerle açıkladı:

“Yoksulluğa mahkum edilen çocuklarız bizler. 13 yaşında çalışırken hayatını kaybeden Ula Keremiz bizler. Ücretli, ücretsiz hiçbir alanda eşit ücrete ulaşamayan milyonlarca kadınız bizler. Üç beş yandaşa peşkeş çekilen paraların esas sahipleri bizleriz, vergilerden, emeğimizden çalınanlardan birikiyor o servetler. Ama vergi verirken faturalarını ödeyemeyenler de bizleriz.  Yazın orman yangınlarında, baharda sellerde, kışın soğuklardan ölenler de bizleriz depreme, sele karşı dayanıksız evlerde yaşayanlar da bizleriz. İnsanlık onurunu ayaklar altına alan bu manzarayı hak etmiyoruz.”

“PARASIZ ELEKTRİK, SU, DOĞALGAZ”

Eberliköse taleplerini de açıklayarak, şunları belirtti:

“O yüzden bugün burada işçiler, işsizler, esnaf, köylü, gençler, emekliler, kadınlar, memurlar, ilkokul mezunları, üniversite mezunları olarak bulunuyoruz. Taleplerimiz ise; asgari ücret geçim ücreti olsun. En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyine yükseltilsin. Kiralar denetlensin, kiracılar desteklensin. Faturalar ve gıdalarda KDV sıfırlansın. Her konuta parasız 18 M3 su, 140 M3 doğalgaz, 230 Kwh elektrik verilsin. Ödenmeyen faturalar nedeniyle elektrik, su, doğalgaz kesilmesin. Diyanet’e, savaşa değil halkın insanca yaşamasına bütçe. Çalışma haktır, herkese güvenceli iş koşulları sağlansın… Bir araya gelelim. Umudunu kaybedene umut, ekmeğini kaybedene ekmek, geleceğini kaybedene gelecek olmak için el ele verelim.”

“ARTAN BENZİN FİYATLARI YÜZÜNDEN BATAN ŞOFÖRLER BURADA”

Halkevleri üyesi Buse Üçer, eylemlerine herkesin destek verdiğini şu sözlerle anlattı:

“Her gün zararla kepenk kapatan, tezgah toplayan esnaflar burada. Artan benzin fiyatları yüzünden batan biten şoförler burada. Emekli olduğu halde türlü işlerde çalışarak yaşamaya çalışan emekliler burada.  Ucuz, esnek, güvencesiz, insanlık onuruna sığmayan şartlarda çalıştırılan; mülteciler, göçmenler burada."