Mandela'nın ölümü üzerine AB kurumlarından çok sayıda açıklama yapıldı. AB Konseyi Başkanı Herman van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, sadece Güney Afrika için değil tüm uluslararası toplum için son derece üzücü bir gün olduğunu belirterek, "Çağımızın en büyük siyasi figürlerinden birinin yasını tutuyoruz" dedi.

Mandela'nın ırkçılığa, siyasi şiddete ve hoşgörüsüzlüğe karşı mücadeleyi temsil ettiğinin belirtildiği açıklamada, "Mandela, adalet, özgürlük ve insan haklarına saygıyı temsil ediyor. Uzlaşma, siyasi geçiş ve sosyal dönüşüm konusunda hepimize büyük bir ders verdi. Bunu ancak derin insanlığı, ahlaki bütünlüğü ve ülkesinin geleceğiyle ilgili net vizyonu olan biri başarabilirdi" denildi.

Van Rompuy ve Barroso, "Onun anısını onurlandırmak için, hayatı boyunca yorulmadan savaştığı gerçek ve derin demokrasinin değerlerine bağlılığımızı teyit etmekten daha iyi bir yol yok" ifadelerini kullandı.

"Dünya bir kahraman kaybetti"

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da yaptığı açıklamada, "Güney Afrika babasını, dünya bir kahramanı kaybetti" dedi. Mandela'nın yaşamını yitirdiğini ancak mirasının sonsuza dek yaşayacağını belirten Schulz, "Bir savaşçı, bir lider, Afrika, Avrupa ve tüm dünyada çok sayıda insan için bir ilham kaynağıydı" diye konuştu.

AP'nin insan hakları alanında verdiği Sakharov Ödülü'nü 1988'de alan ilk ismin Mandela olduğunu hatırlatan Schulz, "Mandela, özgürlük, eşitlik, adalet, uzlaşı ve bağışlama gibi kelimelere yeni bir anlam kazandırdı" ifadelerini kullandı.

"Kalıcı miras bıraktı"

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ise Mandela'nın ölümünün herkes için kayıp olduğunu ancak tüm dünyaya kalıcı bir miras bıraktığını belirterek, "Nelson Mandela, bir barış adamı ve gerçek anlamda ilham verici bir şahsiyetti" dedi.

Rasmussen, Mandela'nın, ırkına bakmaksızın milyonlarca insan için özgürlük, haysiyet ve uzlaşı sembolü olduğunu söyledi.