PKK İle Daha Etkin Mücadele Nasıl Olmalıdır?

Türkiye, PKK, DAEŞ(IŞİD) ve FETÖ terör örgütleri aracılığıyla küresel güçlerin asimetrik tehdidi altındadır. Hedef, Türkiye’nin parçalanmış, zayıf bir hale getirilmesi ve Büyük Ortadoğu projesinin gerçekleştirilmesidir. Türkiye, 15 Temmuz’da yabancı ajanlar tarafından yönlendirilen, FETÖ darbe girişimi ve iç savaş tehdidini atlatmıştır. Ancak küresel güçler, PKK ve DAEŞ unsurlarıyla ülkemizi tehdit etmeğe devam etmektedir.
Özellikle PKK terörüne hemen hemen her gün şehitler verilmekte, anaların yüreğine kor ateşler düşmektedir. Ancak bunlardan daha da acısı, toplum bu duruma karşı duyarsız kalmakta ve gerekli tepkiyi verememektedir. Türk milleti, medya aracılığıyla duyarsız hale getirilmekte, suni gündemler oluşturularak oyalanmaktadır.
PKK, Suriye’nin kuzeyinde oluşturduğu “de facto” bölge ile daha da güçlenmiştir. Ayrıca Irak sınırında ve Barzani’nin kontrolünde olan bölgeyi rahatlıkla kullanmaktadır. Özellikle “açılım süreci”nde yapılan yanlışlarla PKK ile mücadele yerine müzakere edilerek örgüte etkinlik kazandırılmıştır. Doğu ve Güneydoğu’da devletin boşluğunu PKK doldurarak halkı baskı altına almıştır. Devletin yanında olan aşiretler, terör örgütünün tehdit ve suikastleri ile sindirilmeye çalışılmıştır. Terör örgütü, şehirlerde KCK vasıtasıyla hendek, mevzi hazırlama, personel temini ve lojistik faaliyetlerini tamamlamıştır.
Ankara, PKK’nın saldırıları ile açılım rüyasından uyanmış ve terör örgütü ile mücadeleye başlamıştır. Örgüt bu süreçte, çatışmaları şehirlere yaymaya başlamıştır. Asker ve polisimizin kahramanlıkları ve feragati sayesinde teröristler şehir çatışmalarında ağır bir yenilgiye uğratılmıştır. Bu çatışmalarda birçok asker ve polisimiz şehit ya da gazi olmuştur. 
Türk Silahlı Kuvvetleri ve polisimiz, PKK terör örgütü ile yaptığı “düşük yoğunluklu çatışma” adını verdiğimiz mücadelesinde oldukça başarılıdır. Ancak, sadece onların başarısı, tek başına yeterli değildir. Siyasi iktidarın terör örgütünü bitirme azim ve kararlılığını göstermesi, bu maksatla bilgili ve deneyimli bir kadro oluşturması gerekir. Ancak bu şekilde terör örgütünün çatışma azmi kırılarak, bölge halkı PKK baskısından kurtulabilir. Hükümet PKK ile daha etkin mücadele için şunları yapmalıdır:
-Siyasi iktidar, öncelikle FETÖ ile mücadelede gösterdiği kararlılığı PKK ile mücadelede de göstermeli, PKK’lılar, TBMM’nden ve devletin tüm kurumlarından temizlenmelidir. Terör örgütünü destekleyen şirketler tasfiye edilmeli, devlet/belediye ihalelerine girmeleri engellenmelidir. PKK ile bağlantılı mafyalar ortadan kaldırılmalıdır.
-Başta uyuşturucu ve kaçakçılık olmak üzere örgütün para kaynakları tamamen kesilmelidir. 
-Terörle mücadele, özel eğitim almış birliklerle icra edilmelidir. 
-En iyi savunma, taarruzdur. Terör örgütüne sürekli operasyonlar yapılarak örgütün harekât alanı daraltılmalı, saldırmalarına, toparlanmalarına fırsat verilmemelidir.
-Terör örgütünün Avrupa, Kandil ve Suriye’de bulunan lider kadroları yok edilmelidir. Bunun için özel operasyon timleri oluşturulmalıdır. Kandildeki ve Suriye’deki lider kadroyu yok etmek için gerekirse teröristler kullanılmalıdır.
-PKK terör örgütü ile mücadelede Irak, İran ve Suriye ile işbirliği yapılmalıdır. Çünkü oluşturulmak istenen dört parçalı Kürdistan bu ülkelerin de toprak bütünlüğünü tehdit etmektedir. 
-Türkiye’nin bölgedeki müttefiki merkezi Irak yönetimi olabilir ama Barzani olamaz. Barzani sadece özerk bir yönetimin başkanıdır ve hedeflediği Büyük Kürdistan Türkiye topraklarının bir bölümünü de içine almaktadır. Irak’taki terörist unsurlar, IKBY bölgesinde elini kolunu sallayarak dolaşmakta, hastanelerinde tedavi olmakta, Barzani’nin Peşmergeleriyle kardeşçe yaşamakta, hatta bazıları, Peşmerge ordusuna transfer olmaktadır. Teröristler IKBY bölgesinde barınmasına rağmen Barzani, lider kadrodan hiçbir teröristi Türkiye’ye teslim etmemiştir. Barzani, bu konuda zorlanmalıdır.
-PKK’ya doğrudan veya dolaylı olarak destek veren ülkelere baskı yapılmalı, misilleme dâhil, destekten vazgeçirecek tedbirler alınmalıdır. 
-Terör örgütüyle bağlantılı medya organları susturulmalıdır.
Sonuç olarak; terör örgütü üyeleri Türkiye’yi yenemeyeceğini anlayacak, çatışma direnci kırılacak, ya ölecek ya da teslim olacaktır.