yuzdeyuzhaber

O SIRRI AÇIKLADI...

GÜNDEM

Musahhih Kemal Kırar, Şemsi Efendi'nin mezarına ait sırrı açıkladı.

 ŞEMSİ EFENDİ’NİN MEZARI
(ŞİMON ZWİ [1851-1917])
Bu isim, kulaklara, “Kemal Atatürk’ün hocası Şemsi Efendi” söz kalıbıyla seslenir evvela; eğitim tarihimizle ilgili olanlar içinse Şemsi Efendi, hakkında ciltlerle kitap yazılacak bir kişioğludur…

Selanik doğumlu olan Şemsi Efendi, Sabetayist (Kripto, Sabetaycı, Dönme, Avdetî) camianın pek mühim bir ismidir. Maddi-manevi kazanımlarını eğitime harcamış, özellikle kız çocuklarının eğitimi için çok çaba sarf etmiştir. İlk kurduğu okulun mali kaynağı, İtalyan tabiiyetine sahip Yahudi un tüccarı Giorgio Alâtini tarafından sağlanmıştır. Aynı Alâtini Efendinin köşkü de -seneler sonra- Selanik’e sürgüne gönderilen II. Abdülhamid’e ev sahipliği yapmıştır.

Sabetayist vatandaşlarımızın en bilinen mezarlıklarından olan Üsküdar Bülbülderesi Mezarlığı hakkında da ciltlerle yazı yazılabilir; ama bugünkü konumuz o değil. Bu yazıda sadece, yanda görülen fotoğraftaki bir inceliğe temas edeceğim.

Evvela, Bülbülderesi Mezarlığı hakkında kısacık bir malumat: Set şeklinde bir mezarlıktır. Mezar taşlarının bazıları resimli-fotoğraflı olan (fotoğrafları taş zemine/porselene uygulayan en meşhur isim Osman Hasan’dır) ve tahmin edileceği üzere kıbleye değil de Kâbe-i Hürriyet’e (Selanik’e) bakan basamakları çıkarak ilerlerken, solda Sabetayistlerin Karakaş (Karakaşî) koluna, sağ taraftaysa Kapancı (Kapanî) koluna mensup olanların mezarlarını görürsünüz (Karakaşlara ait olanlar çoğunluktadır [girişteki düzlükte çok az sayıda Müslüman mezarı da vardır]).

Neden Solda Peki?

Soruyu açayım: Kapancı koluna mensup olan Şemsi Efendinin mezarı, basamaklı yokuşun solunda bulunmaktadır; lakin, o taraf Kapancıların değil Karakaşların yeridir! Yekdiğerinden bahsederken “komşu” tabirini kullanan ve evliliği dahi sadece kendi içlerinde gerçekleştiren bir cemaat neden acaba böyle bir uygulamaya gitmiştir?

Cevap Burada

Şemsi Efendi, eğitim-öğretim çalışmaları yanında cemaatin iki kolunu birleştirmek için de çok çaba sarf etmiştir (üçüncü kol olan Yakubîler, dış evliliklerle özelliklerini yitirmişler ve Türk-Müslüman coğrafyada erimişlerdir). Birlikten güç doğar ilkesinden hareketle Karakaşlarla Kapancıları barıştırıp bir ve beraber olmaları için çok uğraşmış ama bunda maalesef başarılı olamamıştır. Netice vermeyen çabalarının sonunda, Karakaşların kurup idare ettiği “Feyziye Mektepleri Vakfı’yla (Özel Işık Lisesi) Kapancıların kurup idare ettiği “Terakki Vakfı Okulları’nı (Şişli Terakki Lisesi) bir ülkü etrafında birleştiremeyince, atalarının yanına gittiğinde kendi tarafına (Kapancılar) değil komşu (Karakaşlar) tarafına gömülmek istemiştir. Sözün özü, bu durum, Şemsi Efendi tarafından -kalabalığa karıştıktan sonra- yapılan bir nevi protestodur!

.*.

Hoş kalın!… (G.PORT)
Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.