yuzdeyuzhaber

GERÇEKLERİ ARŞİV YAZAR...

GÜNDEM

Çok gerilere gitmeyece­ğim… Malum 17-25 Aralık 2013 tarihini başlangıçaldılar. Bu tarihten önce yazılan FETÖ övgüsü, kumpas destekçi­si yazıları dikkate almıyorlar! Peki…
Tarih: 1 Ocak 2014.
Hüseyin Gülerce FETÖ yayın organı Zaman'da yazdı: “Benim bu dünyada, dünya hayatında kazandığım bir şeref varsa; Muhterem Fet­hullah Gülen Hocaefendi'nin beni dost saymasıdır. Bu bana yeter.” Tarih: 3 Ocak 2014. Erdoğan 17-25 Aralık 2013 operasyonlarıyla ilgili F. Gülen'e yüklenirken Hüseyin Gülerce, halkı ayağa kalkmaya çağırdı:
“Ne ibretlik bir tecelli ki, güzide bir camia, muhafa­zakar demokrat bir iktidar döneminde hırpalanıyor, bütün dünyaya olup biten ‘iktidar-cemaat kavgası' olarak yansıyor… Apaçık bir imtihandan geçiyoruz. Bu gidişatın sonu ne olur?
Bu milletin kendisi olarak aya­ğa kalkması, Allah'ın izniyle devam edecek.” Tarih: 8 Ocak 2014. Hüseyin Gülerce Hocaefen­disini savunmaya devam etti:
“Son günlerde, Muhterem Gülen aleyhine kamuoyu oluş­turmak için adeta bir yerden düğmeye basılmışçasına
: ‘siyasileri kasetle tehdit etti', ‘kaset hazırlayanları biliyor', hatta daha ileri gidip ‘şantaj için kaset hazırlatıyor' türün­den uydurulmuş argümanlar­la iftira kampanyası başla­tıldı.” Tarih: 10 Ocak 2014. Hüseyin Gülerce, Erdo­ğan'ın “paralel yapı” sözlerini eleştirdi:
“Bu ‘paralel yapı' iddiası, milyonlarca insanın destek verdiği Hizmet hareketini zan altında bırakıyor. Dünya çapındaki hizmetler hakkında kafa karıştırıyor.”
Bitmedi…

“İNSAFSIZ ERDOĞAN”

Tarih: 17 Ocak 2014. Hüseyin Gülerce, Erdo­ğan'a meydan okudu: “Başbakan maalesef ‘para­lel yapı' ile mücadele ettiğini söylerken, bütün ikazlara rağmenmilyonlarca hayır yarışçısı fedakar insanları üzü­yor, yaralıyor, rencide ediyor, kahrediyor. ‘İnlerine ineceğiz', ‘örgüt', ‘çete', ‘virüs', ‘Haş­haşiler' yaftaları öylesine tahkir edici, öylesine itham edici, öylesine bir kin ve nef­ret söylemi haline geliyor ki, inanınız bütün gönül köprüleri berhava oluyor.” Tarih: 24 Ocak 2014. “Olan biten her şeyi ‘para­lel yapı'yla izah eden iddia­lar dehşet vericidir.” Tarih: 29 Ocak 2014. “Başbakan Erdoğan'ın Muhterem Fethullah Gülen'e yönelik akıl almaz ifadeleri işin çığırından çıktığını gös­teriyor… Erdoğan'ın bu insafsız yaklaşımı, bu tahkir edici, öfkeli sözleri Türkiye Cumhuriyeti baş­bakanına hiç yakışmadı. Başbakan ve çevresi, ‘hükü­met-cemaat meselesi' sürecini çok kötü yönetiyor.” Tarih: 19 Şubat 2014. “Sayın Başbakan Hizmet hareketinin manevi önderi Muhterem Fethullah Gülen hakkında çok ağır ithamlar­da bulunuyor… Muhterem Gülen'e yapılan her saldırı tabandaki milyonların her birine saplanan hançer gibi. En fazla acı, en fazla yaralanma Sayın Gülen'e yönelik saldırılardan kaynakla­nıyor.” Tarih: 26 Şubat 2014. “'Paralel yapı' yaftası artık gına getirdi. Hizmet gönüllüsü insanlar böyle hedefe konul­maktan, günah keçisi haline getirilmekten son derece muzdariptir.”
Tarih: 5 Mart 2014.
“En başta Başbakan Erdo­ğan koskoca bir camiayı seçim meydanlarında hedef tahtası yapıyor… Çok kötü şeyler oluyor. Türkiye, öngörüle­mez, kestirilemez bir kao­sa doğru sürükleniyor. Gülerce neyin gelmekte olduğunu görüyor muydu?

TANIK GÜLERCE, SANIK ÇÖLAŞAN
Hüseyin Gülerce'nin yazdık­larını uzatmaya gerek yok.
Ne zaman ki…
Yerel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı; Erdoğan kazan­dı; Hüseyin Gülerce dö­nek oldu! Ve Erdoğan da onu bağrına bastı! Hüseyin Gülerce öyle bir döndü ki, -bilinçli olarak mı o gün seçildi bilinmez- 19 Mayıs 2017 tarihinde SÖZ­CÜ'ye yapılan kumpas ope­rasyonunda kullanıldı. Değerli meslektaşım Bilal Ak, “Gerçekleri Arşiv Ya­zar/Sözcü Kumpası” kitabı yazdı. Bir yanda… Bu davada tanık olan Hü­seyin Gülerce'nin -bazılarını anımsattığım- yazılarını gözlere bir daha soktu.
Diğer yanda…
Emin Çölaşan, Uğur Dün­dar, Saygı Öztürk gibi Türk medyasının değerli yazar­larının “AKP-FETÖ kavgası” çıkmadan önce neler yazdıkla­rını derledi. Kitapta… – Çoğunuz daha Hürri­yet'ten atılmadan- ilk kovulup SÖZCÜ ailesine katılan Emin Çölaşan'ın yazılarıyla röpor­tajlarıyla Balyoz, Ergenekon ve diğer kumpaslara karşı nasıl mücadele verdiğini gurur­la okuyorsunuz. Demek Çölaşan sanık, Hü­seyin Gülerce tanık öyle mi?
Demek -FETÖ aleyhinde yüzlerce manşet yazan ga­zetenin sahibi- Burak Akbay sürgünde yaşamak zorunda kalacak öyle mi? Yazık.
Aslında… Hüseyin Gü­lerce ile Emin Çölaşan'ın yazdıklarını karşılaştıracaktım. Düşündüm böyle bir karşılaş­tırma Emin Çölaşan'a hak­sızlık eder; Gülerce de kim oluyor? Ama. Tek Çölaşan maka­lesi başlığı vereyim: Tarih: 24 Haziran 2011.
AKP kandırılırken Çöla­şan “Fethullah'ın Çocukları HSYK'da”
başlıklı yazı kale­me aldı. Şu yazdığı ne kadar doğru: “Onlar yırttı, FETÖ'cü­lük bize kaldı!” Bilal Ak arkadaşımızı candan kutluyorum harika bir kitap ortaya çıkardı.
Evet, “Gerçekleri Arşiv Yazar.”
Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.