Eliaçık hoca, bu kez de iman vurgusu yaparak, "İman, emniyet, güven kökünden gelir. Bir şeye inanmak ona güvenmek, itimad etmek demektir. Düşünün… Hayatta Allah’a mı yoksa paraya mı daha çok güveniyorsunuz? Hangisi size güven veriyor? Hangisinin adını duyunca yüzünüz gülüyor, içinize güven doluyor? “Peşin parayı duyunca nasıl da gülüyor” veya “Parayı sevmem ama stresimi alıyor” sözünden de anlaşılacağı gibi aslında biz Allah’a inanmıyoruz, imansız yaşıyoruz. Çünkü imanın yarısı risktir; dış dünyada “nesne” olmayan bir şeye inandığımızı söylemekteyiz" dedi.
Sorulması gereken sorular olduğunu kaydeden Eliaçık hoca, şunları dile getirdi: " Soru şu: “Yarın ne yiyeceğim". Ya da “Şu parayı al, sana bir ay yeter, korkma” diyen birisi mi, yoksa “Allah var, korkma” diyen birisi mi size daha çok güven veriyor? Aslında neye iman ettiğimizin belli olması için, zorlayıcı bir içkinlikle iki şıktan sadece birini işaretleyin… Ne oldu? Zorlanıyorsunuz değil mi? Evet, iman öyle bir şey işte. “Allah var, korkma” demek, aslında ‘hayat var, toplum var, tabiat var, toprak, su, hava, ateş, rızık ve rızık kaynakları var, kardeşlerim var, bunlar daha büyük, kalıcı, sıcak, güvenmeye ve dayanmaya daha layık…’ demektir. İşte böyle bir toplumda (cemaat/comun) yaşayan için korku (havf) yoktur, kaygı (huzn) da olmayacaktır. Korku ve kaygı dolu zihin, bunlara inanmayan zihindir. Çünkü paradan başka kimseye güvenmemekte, olmayınca fakir kalmaktan, olunca fakir düşmekten ödü kopmaktadır. Her daim korkarak yaşamaktadır. Korkularının esiri olmuş, kaygıları onu teslim almıştır. Üç kadim korkunun (ekonomik, politik, ontolojik) pençesinde kıvranan insanoğlu… Bu korkular sebebiyle sömürücü sistemlere, despotik idarelere teslim olan ve hiçliğin çukurunda debelenen insanoğlu… Şimdi, böyle bir insan özgür müdür? Neydi özgürlük? Korkularını fethetmek, kaygılarından kurtulmak… Korkunun üremediği, kaygının türemediği bir dünya kurmak… Korku imparatorluklarına, kaygı saltanatlarına son vermek… Ya sonra? Sonra mı? Asıl iş ondan sonra başlıyor."
mehmet ertokan 9 Yıl Önce
aslında hoca doğru diyor. imanla yaşasak dünyada hiçbir kötülük olmaz. çünkü sonuç itibarıyla dünya hayatı çok kısa ve geçici. madem geçici hayatta bu kadar yırtınmak, para hırsı ne diye? herkes mutlu olsun, güzel yaşasın..
Hakan Ersoy 9 Yıl Önce
Çok doğru hocam, harfi harfine katılıyorum...Allah'a inanan ve O'na güvenen insan, iman doludur..Ya mal,mülk,para biriktiren?...iman vermekle olur, paylaşmakla olur...Ya biriktiren?...
Murat uremez. 9 Yıl Önce
Bi çok kişiye göre para ve rızık aynı şeydir. Parayla rizkinizi temin edersiniz.parayi yani rizik i veren Allah tir.ayrıca dış dünyada nesne olmayan şeye inandığımız söylemektehız. Derken Allah tan bahsediliyorsa. Ben bütün nesnelerden munezzeh olan Allaha bütün kalbimle inanıyorum.
Bektaş 9 Yıl Önce
Islamic olduğu yerde paylaşım varmı yok kişiye kişihaklarına saygı varmı.yok kadına insan muamelesi yapmak varmı yok İslamın olduğu yerde yüz yıllardır kan durumu yok iman degil evrensellik ve emeğe saygı paylaşımı öğrensin.
İbrahim Kaygusuz, 9 Yıl Önce
Müslümanlıktan mı bahsediyor hoca. Hani, köleliği cariyeliğisavunan savunan. Hani savaşları, savaşta elde edilen ganimeti, çalınan çırpınan zenginlikleri, o zenginliği çalıp 5eşit parçaya bölen(hırsız malın bölüşülmesinde eşitlik) biri peygambere diğeri betülmale bir parçası savaşa katılanlara dağıtılan eşya, esir, cariye zenginliğini savunan bu konuda fıkıh kuralları düzenleyen dinden bahsediyorsunuz. Engin bilginizi heba etmeyin. Müslümanlıktan zenginlik esastır. Ve hep zenginler kazanmıştır. Ebu Cehil, Ebu Süfyan, Muaviye, yezit zenginlikler. Onlar kazandı. Muhammed Mustafa ve onun çocukları yoksulu. Onlar kaybetti. Şimdi de öyle değilmi? Fakire din iman. Zengine zevk sefa.
asdd 9 Yıl Önce
asds
İnsanıbihud 9 Yıl Önce
sevgili arkadaşlar, muhammed peygamberin kimlerle davasına başladığına, hangi zümre ve sınıfla elitist sınıfları yıkmaya başladığına bakarsanız onun hangi toplumsal sınıfın yanında olduğunu anlamış olursunuz. bizim dinimiz özünde sosyal eşitlikçi bir dindir. lütfen sonraki siyasi çatışmaları ve nefsani içtihatları göz önüne alıp karar vermeyin. bu ön yargılı bir yaklaşım olur.
Fikrettin Şener 8 Yıl Önce
Imanla yaşamak iyi güzel ancak onda da paylaşmaya önemli hususlar getirmeliyiz
Fikrettin Şener 8 Yıl Önce
Imanla yaşamak iyi güzel ancak onda da paylaşmaya önemli hususlar getirmeliyiz