İlişkilere şu anda en ağır hasarı veren mesele kuşkusuz Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füze savunma sistemi. Türkiye, ABD ve NATO müttefiklerinin şiddetli itirazlarına rağmen bu konuda hala bir geri adım atmış değil. Hoffman’a göre de S-400 konusu bu yıl da ikili gündemin üst sıralarında yer alacak. Bu konuda bir uzlaşmanın olabileceği yönünde bir işaretin de bulunmadığını ifade eden Hoffman, “Eğer Türkiye yeni bataryalar da alma yoluna giderse öncekine göre daha fazla ve daha da sert CAATSA yaptırımları getirilecektir. Bence bu konuda Trump’da gördüğümüz tereddüdü Biden ekibinden görmeyeceğiz” dedi.
Hoffman, Ankara’nın krizi en azından yavaşlatmak için bu konuda bir çalışma grubu kurulması konusunu tekrar gündeme getirebileceğini ancak Erdoğan’ın önünde “ya sistemden vazgeçip depoya kaldırma ve bu geri adımın iç siyasette yaratacağı sonuçlara katlanma ya da yeni ABD yaptırımlarına maruz kalma” şeklindeki iki temel seçenekten başka bir yol öngörmediğini belirtti. Hoffman, ABD’nin bu konuda “top Türkiye’de” yaklaşımına sahip olduğunu kaydetti.
Hoffman, NATO’nun ana kurulma nedeninin Rusya’nın saldırganlığına karşı koruma sağlamak olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin bir yandan NATO üyeliğinin faydalarını görmeye devam etmek isterken diğer yandan Rusya’yla savunma ve stratejik bağlar inşa etmesinin ABD ve birçok Avrupa ülkesinin gözünde “kabul edilemez” olduğunu belirtti.