AKP iktidarı ile FETÖ adeta bir koalisyon halinde birliktelik yaşarken, 17-25 Aralık 2013’de Fethullahçı yargı mensuplarının ve polislerin başlattığı soruşturmalarıyla kanlı bıçaklı hâle geldiler ve çekişmeler 15 Temmuz’a geldi dayandı.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında halk darbecilere karşı sokağa döküldü. Fethullahçı cunta hesap etmedikleri beklenmedik bir dirençle karşılaştılar. Hiç tereddüt etmeden halkın üzerine ateş açtılar. 251 kişi hayatını kaybetti, 3 bine yakın kişi yaralandı.Darbeden sonra, darbeciler yanında zamanında Fethullahçıların açtıkları okullarda okuyanlar, evlerde her cemaatte olduğu gibi yapılan sohbet toplantılarına katılanlar, bankalarına para yatıranlar toplandı, tutuklandı. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işinden atıldı. Darbecilerin dışında 50 bin dolayında kişi hapsedildi.
FETÖ’nün gizli haberleşme sistemi olduğu söylenen ByLock kullandığı iddiasıyla 100 binin üzerinde insan soruşturmaya uğradı, birçoğu 6 yıl ceza aldı ve hâlâ mahkemeler devam etmekte. Daha sonra ankesörlü telefonlardan haberleştikleri iddiasıyla çok sayıda subay göz altına alındı ve hâlâ gözaltılar devam etmekte... Öyle ki, AKP’ye muhalif görülenler de kıyısından ucundan FETÖ ile ilişkilendirilerek gözaltına alındılar, soruşturmaya uğratıldılar.Darbe gecesi neler yaşandığı, öncesiyle sonrasıyla neler olduğu tam aydınlığa kavuşmuş değil. Darbe kalkışmasının saatinden, bir binbaşının ihbarda bulunduğu iddiasına rağmen Millî İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) zaaflarına dek herkesin kafasında kuşkulara yol açan bir takım soruların cevapları hâlen verilemedi.