Hastanenin şu anda sırada bekleyen hastalar için umut olacağı ifade edilirken bu hayalin gerçekleştirilmesi için İzmir'deki bütün işadamları ve hayırseverlerin desteği istendi. Hastanenin önemini ise bir doktorun şu sözleri vurguladı: "Bir doktor olarak, sıra bekleyen hastanızı kaybetmenin ızdırabını anlatabilsem, ama anlatamıyorum. Çok zor bir durum."
Toplam 30 milyon liraya malolması beklenen hastaneyle ilgili olarak Swissotel Grand Efes'de bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda DEÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uğur Yılmaz, gelişmiş ülkelerde her iki erkekten ve her üç kadından birinin kansere yakalandığını ifade etti. "Özelleştirirsek her sekiz kadından biri meme kanserine, her altı erkekten biri akciğer kanserine yakalanıyor." diyen Yılmaz, sağlık personeli açısından Türk hekimlerinin batı ülkeleriyle rahatça yarışabildiğini, teknolojik gelişmelerin anında takip edildiğini ancak tesis ve hastanelerin yetkinliği açısından sıkıntılar yaşandığını belirtti. DEÜ Muzaffer Müfit Kayhan Onkoloji Hastanesi'nin hasta sayısının 5,5 kat arttığını, oldukça uzun kuyruklar oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, "Gerçekten sıkıntı çekiyoruz. Gereken hastaları yatıramıyoruz veya hastane yetersiz, geç yatırıyoruz." şeklinde konuştu.
DEÜ Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Münir Kınay ise Türkiye'nin erken olguları yakalamada yüzde 25–30'ları geçemediğini, gelişmiş ülkelerde çok iyi tarama yöntemleriyle yüzde 50'lerin sağlanabildiğini kaydetti. "Niye İzmir'de ve benim ülkemde bu olmasın? Olması için gelişmiş merkezlere ihtiyaç var." diyen Prof. Dr. Kınay, destek verecek olanlara şimdiden teşekkür etti.
Çocuk Onkolojisi'nden Prof. Dr. Nur Olgun, İzmir Sağlık-Eğitim Muhabirleri Derneği (SEMDER)'nin de destek verdiği projeyle ilgili olarak nüfusu genç Türkiye'de yıllık 2 bin ile 2 bin 500 çocuk kanser vakası beklendiğini, hastanelerine bölgeden ve hattâ doğu ya da İstanbul'dan vaka geldiğini, sınırlı şartlar sebebiyle çoğuna cevap veremediklerini ifade etti. Olgun, "Yatak sıkıntımız var. Çocukluk çağı kanserlerinden olgularımızdan yüzde 70'i kurtulmakta ve yaşamaktadır. Bu çocukların 70-80'li yaşlara kadar yaşayabileceğini düşünürseniz, ortaya çıkan bu proje çok önemlidir." dedi.
İlik nakli konusunda Türkiye'nin önemli uzmanlarından olan Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan ise yedi yataklı bir merkezde, en dolu şekilde ve en iyi tedavi yöntemleriyle hastaları iyileştirmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi: “Sıra bekleyen insanların birini bile görseniz, bu kampanyanın beni ne kadar heyecanlandırdığını daha iyi anlardınız. Bekleyen bir hastanın kaybedilmesi duygusunu, o hastanın doktoru olmanın ızdırabını anlatabilsem; size bunu anlatamıyorum. Basit bir bina yapmı değil, hasta yakınlarının ızdırabına son verilmesidir önemli olan. Bu ülkenin zorluklarına göğüs geren insanlarına, en güncel tedaviye hiç beklemeden ulaşabilmelerini sağlamaktan daha güzel bir hayal olabilir mi?"
Konak Belediyesi Halkla İlişkiler Sorumlusu Burcu Tuna da, "Gerçeğe dair düşler kurar mısınız? Biz bir düş kurduk, Ege Bölgesi'nin en özel kanser hastanesi için el ele verdik. Rektör Füzün'ün ortaya attığı projesi ve Hakkı Keleşoğlu tarafından bağışlanan 50 bin lirayla önemli bir kampanya başlatıyoruz." diye konuştu.
Uluslararası Lions Kulüpleri Federasyonu Başkanı Nasuhi Öndersev ise hastane için 30 Mart Çarşamba akşamı, İzmirli işadamlarının katılacağı bir yardım balosu düzenleyeceklerini duyurdu.