TBMM'de hali hazırda 7 lokanta var. Bu lokantalar milletvekilleri, seçmenler ve personele hizmet veriyor. Şimdi de 8'inci lokanta açılması için hazırlıklar yapılıyor. Vekiller tarafından kullanılacak olan yeni bahçe lokantası binasının yapımı için 8 milyon 670 bin liraya sözleşme imzalandı.

Milletvekillerine hizmet verecek olan bahçe lokanta binası için, 11 milyon lira yaklaşık maliyet belirlendi ve 8 milyon 670 bin liraya anlaşma sağlandı. Yeni lokantayı 5 ayda yapacak olan “Güzeller” firması ile 2 Aralık günü sözleşme imzalandı. Meclis'te bulunan ve “Tabur Restoran” olarak anılan lokanta yıkılıp, yerine otopark yapılmıştı. Şimdi bu bölgeye yeniden lokanta yapılacak. Yeni lokanta 550 kişilik olacak.

Milletvekillerinden talep geldi

TBMM Başkanvekili Sadi Bilgiç, “Milletvekillerinden gelen talep doğrultusunda yeni bir lokanta yapılıyor” dedi.

YIKIP YENİSİNİ YAPIYORLAR
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Tabur lokantası vardı yıkıldı. Yık yeniden yap. Meclis, kendi işleri için daha planlı olmalı” dedi. TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç ise “Milletvekillerinden gelen talep üzerine daha önce bahçe lokantasının bulunduğu alana, milletvekili ve personel için ayrı ayrı olmak üzere 550 kişi kapasiteli yeni bir bahçe lokanta yapılıyor” diye konuştu.

YİYİN EFENDİLER YİYİN...

Vekillerin sekizinci lokantası Tevfik Fikret'in o ünlü Han-ı Yağma şiirini bir kez daha akıllara getirdi:

Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!