VARLIK FONU'NUN PERDE ARKASI!..

"Olay, Cumhuriyet’in 90 yıllık birikimlerinden bir bölümün, Cumhuriyet’in yıkılmaya çalışıldığı şu günlerde, “Saray’ın Paralel Hazinesi”ne geçirilmesi demektir!"

06 Şubat 2017 Pazartesi 20:45
VARLIK FONU'NUN PERDE ARKASI!..

Mehmet Ali Güller, kişisel blogunda kararname ile kamuya ait bir çok şirketin devredildiği Varlık Fonu'nun 'siyasi' anlamını ve perde arkasını yazdı.

İşte o yazı: 

Varlık Fonu değil, Saray’ın Paralel Hazinesi

Ziraat Bankası, TPAO, Türksat, BOTAŞ, BİST, Eti Maden, Çaykur, PTT, Halkbank, THY ve Türk Telekom’un hazineden Varlık Fonu’na devredilmesi, sıradan bir ekonomik değişim hamlesi ya da devletin bir kurumundan başka bir kurumuna aktarılması olayı değildir.

Olay, Cumhuriyet’in 90 yıllık birikimlerinden bir bölümün, Cumhuriyet’in yıkılmaya çalışıldığı şu günlerde, “Saray’ın Paralel Hazinesi”ne geçirilmesi demektir!

Şundan:

Bir kere Varlık Fonu, bu tür fonların kuruluşuna temel dayanak oluşturan esastan yoksun kurulmuştur. Çünkü konunun uzmanlarının da belirtiği gibi bu tür fonların kuruluşuna dayanak olan ekonomik unsur, gelir fazlasıdır.

Yani kamu elinde birikmiş gelir fazlalığı olmalı ki, o fazlalık bu tür fonlar eliyle değerlendirilsin!

Oysa böyle bir gelir fazlalığı yok! O zaman neden böyle bir fona ihtiyaç duyuldu? Neden tek bir hazinesi olan devletin ikinci bir hazinesi oluşturuldu?

Bilmiyoruz, çünkü Varlık Fonu 16 Ağustos 2016’da, yani 15 Temmuz darbe girişiminde hemen sonra kuruldu ve o ağır gündem nedeniyle de kamuoyunun gündemine hiç gelmedi, tartışılmadı…

Yani Varlık Fonu, Saray ve AKP Hükümeti’nin darbe girişimini fırsat bilerek yaptığı işlerden biriydi…

Dahası, Saray’ın ekonomi başdanışmanı Yiğit Bulut da Varlık Fonu’na yönetici yapılmış durumda!

Yani Varlık Fonu ile devlete paralel ikinci bir hazine kurulmuş ve Yiğit Bulut üzerinden bu hazine Saray’a bağlanmış durumda!

Ve Saray’ın Paralel Hazinesi, Saray’a uygun yöntemlerle “güvenceye” alınmış durumda! Varlık Fonu bünyesindeki şirketler Sayıştay’ın denetimine tabi değil! Ayrıca gelir ve kurumlar vergisinden de muaflar!

Yani denetlenmeyen başkanlık isteyen Saray, şimdiden denetlenmeyen hazine inşa etmiş durumda!

Sırf bu gelişme bile, milletçe başkanlığa hayır dememiz için yeterlidir. Hepimizin birikimi olan kamu mallarının ikinci bir hazineye taşınmaması için başkanlığa hayır demeliyiz!

Milletin birikimi Saray hazinesinde değil devlet hazinesinde, temsilcileri de Saray’da değil TBMM’de olmalıdır!

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol