SORU DA SKANDAL.. CEVAP DA...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kanal 24 TV'de katıldığı canlı yayında Berkin Elvan'ın ölümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

13 Mart 2014 Perşembe 10:56
SORU DA SKANDAL.. CEVAP DA...

 Başbakan Erdoğan, Mustafa Karaalioğlu’nun skandal denebilecek “Bir kur artışı bir borsa dalgalanması oldu. Bugün Berkin Elvan’ın ölümü üzerine provakatif olaylar üzerine kur hareketi oldu.” sorusuna yine skandal denilebilecek şu yorumda bulundu “Türkiye o işleri aştı. Bunların hiçbirisi sadece ani rüzgar gibidir gelip geçer. Mayıs’ta Haziran’da da aynı şeyleri yaptılar. Kendi kendini piyasa topladı. Bugün sabah olumsuz şeyler oldu. Borsa akşama doğru yükselmeye başladı. Faiz yine kendi rayına oturmaya başladı.”

 
İşte Başbakan’ın açıklamalarından diğer satır başları…
-Gezi olaylarında milli iradeye ciddi bir saldırı vardı. Halk ciddi bir cevap verdi. Atatürk Havalimanındaki karşılama anında bir toplantıydı. Uçakta bunun haberini aldım. Yüz bini aşkın insan o gece toplandı. Ankara’ya gidişim öyle oldu. Şimdi yerel seçime geldik ama bu seçimin de gezi olaylarına benzer 17 ve 25 Aralık olayları var.  Bir paralel yapı var. Devletin kurumlarını ele geçirme, işgal etme… Buradaki art niyetin faturası ortaya çıktı.
-Benim adalet bakanımla konuşmalarımı dinlenmişler. Şu anda bazı şeyleri açıklamaya kalkarsak bu işi çözemeyiz. Bunu tam kazımamız lazım.
-Biz hep iyi niyetle baktık. Dün çok dostça biaraya oturup yermek yediğiniz dertleştğiniz insanlar şimdi bakıyorsunuz karşınıza geçmiş. Gazetelerinden, köşelerinden salvo atışları yapıyorlar.
 
80 BİN BROŞÜR BASTIRMIŞLAR
-80 bin broşür bastırmışlar ve bunları dağıtıyorlarmış. Bunlar yakalandı. Aynı şekilde Siirt’te söylediler. Evlerinden altından atıyorlar. Seçim gününe kadar bunun devam edeceği ortada.
-Paralel yapının başındaki Pensilvanya’daki zat, kainatın imamı şöyle diyor: Ben bugüne kadar oy kullanmadım, kullanmayacağım. Bu yapılan nedir? 10 sene önce Pensilvanya’daki zat bizimle beraber hareket ediyorlardı. Biz aynı AK Parti’yiz. Şimdi ne oldu?
 
CEMAATİN OKULLARINA REFERANS OLDUK
-(Dershaneler) O zaman ben Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’ti. Dedim ki ben bu dershanelere karşıyım. Derdim şuydu: Anadolu’da benim vatandaşım bizi ne zaman bunlardan kurtaracaksınız diyor. Dershane doğruysa devletin okulları niye? Siz alacaksınız ilkokul, orta okul yetiştireceksiniz 6 ay bir dershaneye gidecek. Orayı silip atıyorsun. Hiçbir şey veremedi o okullar bu dershane mi verdi?
-Biz dershaneler olayını kaldıralım derken diyorduk ki okullara dönüşelim. O zaman Danıştay attığımız adımı bozdu, reddetti. O zamanki gazeteler ‘Cemaate destek olsun diye hükümet bunu yaptı’ diyordu. Devlette çalışanların dershaneyle ne alakası var? Dünyanın değişik yerlerinde okulları var. Yaptığımız seyahetlerde o okullara gittik. Adeta biz onlara refere olduk. Onların (yabancı ülkele liderlerinin) da bakışı bizim bakışımız sebebiyle değişikti.
 
30-35 YIL HAZIRLIĞINI YAPMIŞLAR
-(Dinlemeler) Bunların içerisinden olup da ayrılan arkadaşların ifade ettiği gibi 30-35 yıl bu işin  mazisi var. Demek ki 30-35 yıl hazırlığını yaptılar, devletin belli kurumlarına sızmayı başardılar. Bu niyet samimi değildi. Bu son yaşananlar iyiki oldu. Bize düşen devleti bu virüslerden temizlemek. Önümüze bilgiler akmaya başladı. Son MGK’da yaptığımız açıklamada söylendiği gibi ulusal güvenliği tehdit var. Görmemezlikten gelemeyiz. Bizim attığımız adım gerekli tedbirleri almak istikametindedir.
-Bu tamamen casusluktur. Bunların olayı basit bir ajanlık olayı değil.
-Bu iş şirazesinden çıkmış. Bu olay olunca bir şeyi tespit ettik. Bunların 3 önemli hasleti var. Takiye var, yalan var, iftira var. 3′ünün neticesinde fitne var fesat var. Kandırmadır diyebiliriz. Şimdi ağzıyla kuş tutsa bitti o iş. Şimdi hamd olsun bu tür bir şeyi tespit etmek yakalamak bundan sonra atacağımız adımlar süratle neticeye ulaştıracaktır.
 
İŞADAMLARI BİZE GÜVENSİN
-Bazı işadamları bunlarla özel ilişkiler içine girerse açığı da varsa nasıl çözeceğiz o işi? Böyle bir tehdit altındaysa bunların bize güvenmesi lazım. Bize değil oraya (cemaat) güveniyorsa bu paralel devlettir. Namuslular namussuzlar kadar cesur olmazsa bu iş çözülmez. 25 Aralık olayında yapılan hareket bir çok şeyi ortaya çıkardı. İşadamları getirilip masaya oturtulmak istendi. O işi yapan savcının nasıl biri olduğu ortaya çıktı.
- İstihbarat teşkilatına sızmışlar. Sen şimdi devletin bu kurumuna güvenmezsen demek ki sen art niyetli davranıyorsun. Böyle bir şeyle de karşı karşıyasın. Ama eğer ben emniyet istihbaratına güvenemezsem, milli istihbarata güvenemezsem nereye güveneceğim? Bunu ben kurmadım ki. Bunu biz elimizde bulduk ve bununla çalışıyorsunuz. İstediğiniz kadar bu kurumları da denetleyin. Denetlemeye verdiğin kişi de o.
 
BAKANLARLA İLGİLİ SABİT BİR SUÇ MU VAR?
-(Bakanların fezlekeleri) Bunların bu kadar telaşı, seçim meydanlarında kendilerin malzeme temin etmekten başka bir şey değildir. Bugüne kadar benim ağzımdan İzmir Belediye Başkanına dair birşey duydunuz mu? 300 küsur yıl bir ceza ile yargılanmak üzere yargıda. Ana muhalefetin başındaki zat kendi büyükşehir belediye başkanının bu durumunu hiç görüyor mu? Ama biz bunları konuşmuyoruz. Benzer şeyler benim partimin belediye başkanları için de geçerli. Bakan arkadaşlarımızla ilgili sabit bir suç mu vardı sürekli ekranda gündeme getiriyorsun?
-Sandıkta bir şey elde edemeyeceklerini gördüler. Değerlendireceğiz oradan da bir şey çıkacağına inanmıyoruz. Bunun müracaatı yapıldıktan sonra 1 hafta içinde meclis başkanının okuması gerekir. Mecliste reddedilir veya açılır.
 
3Y DİYE BİR BAŞLIĞIMIZ VARDI
-Biz yola çıktığımızda 3Y diye bir başlığımız vardı. Yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk… Biz bunlarla mücadele ederek bu günlere geldik. Eğer biz bunlarda başarılı olmasaydık biz bugün buralara gelemezdik. Buralara geliş bizim durup dururken olmadı. Göreve geldiğimizde Türkiye’nin milli geliri 230 milyar dolardı. Bakın şuanda Türkiye’nin milli geliri 820 milyar dolara. Böyle bir durumla baş başayız. Şimdi yolsuzlukla ilgili olarak attıkları adımlara baktığımızda ortada bir defa şöyle bir durum var: bakın ben burada size İngiltere merkezli uluslar arası şeffaflık örgütü var. Bu örgütün 2002’de 102 ülkede Türkiye yolsuzlukta 65. sıradaydık. 2013’te 177 ülkede bunu yapmışlar. Şimdi biz 53’üncü sıradayız. Bakın nereden nereye geldik. Böyle bir Türkiye var ve de bunu biz yapmadık. İngiltere’deki şeffaflık örgütü yaptı. Yolsuzlukta ciddi manada azaltıyoruz.
 
TÜRKİYE HAYATINDA GÖRMEDİ
-79 senede 6100 km yol yapıyorsun biz burada 11 senede 1700 km bölünmüş yol yapıyoruz. 26 tane havalimanı vardı şuanda 52 tane havalimanı var. Eğitimde 2500 derslik yaptık. Şuanda 81 ilimizde tamamında üniversite var. Yolsuzluğun yapıldığı bir ülkede bunları yapabilir misiniz? Bakınız bu üçüncü havalimanı belli mahfilleri rahatsız etti değil mi? 46 milyara mal olacak olan bir havalimanı. Ve burayla ilgili olarak devletin cebinden bir kuruş çıkmıyor ve 20 yıl süreyle bunlar yapacaklar, işletecekler ondan sonra bunu devlete bırakacaklar. Bu mu yolsuzluk? Üçüncü köprü 2,5 milyar dolara mal olacak. 15 yıl işletecek ondan sonra bu köprü devlete bırakacak. Aklınıza ne gelirse… Şimdi dev hastaneler yapıyoruz. Biz bunlara para vermiyoruz. Bunu yapacaklar ondan sonra biz bunu kiralayacağız. 25 yıllık anlaşmalar şeklinde. Türkiye bu dev hastaneleri hayatında görmedi. Hele hele bu CHP’nin genel müdürü hiç görmedi. O SSK’nın genel müdürü olduğu zaman onun hastaneleri sağlamı hasta yapan yerlerdi. Ve biz ilaç almaya gittiğimiz zaman doktorun yazığı ilaçları dahi biz o hastaneden alamazdık. Ama şimdi otel konforunda hastanelerde benim halkım tedavi oluyor. Yolsuzlukların ülkesi bu mu?
 
GEREĞİ NE İSE YAPACAĞIZ
-Bizim hedefimiz karar verici durumunda olanlardır. Yani bizim şuanda kalkıp da STK’lar içinde olanlarla herhangi bir şey olmaz. Ama STK içinde olup devletin yasalarını çiğneyen hareket yapıyorsa onlar için de gereği düşünülür. Başbakan’ı dinleyeni tespit ettiğimiz zaman tutacak halimiz yok herhalde. Gereği ne ise bunu yapacağız. Bunun dışında bizimle ilgili özel, mahrem diyebileceğimiz şeyleri araştıranlar varsa ve bunun uluslar arası niteliği varsa herhalde bunlara biz “yerinde kalabilirsin” mi diyeceğiz? Veya halkımın bir çok ilişkilerini kalkıp da gayri hukuki yollarla dinlemeye gidenleri yerinde mi bırakacağız? Amirlerine itaat değil ağabeylerine itaat diye bir mantık vardı. Her türlü senaryoyu kalkıp Pensilvanya’ya soruyorlar. Böyle bir devlet olabilir mi? Sen oraya nasıl sorabilirsin böyle bir şeyi ya! Kurumların içinde bu tür şeyleri görmek hakikaten yenilir yutulur cinsten değil. Bir Hocaefendinin aşufteyle ne işi var. Yanında bir de alufte varmış. Böyle bir şey olabilir mi? Ben bir ülkenin Başbakan’ı olarak bunlardan haya ediyorum.
-Şu anda bu olay bir şey olarak gözüküyor ama sonucu inşallah hayır olacak.
 
BUGÜN YURDA KAYDOLAN ÖĞRENCİ SAYISI 811
Sadece bugün KYK’ya aldığımız öğrenci sayısı 811 kişi. Eğer buralarda huzursuzsanız KYK’daki o ilimizde yer varsa, yoksa devletin sosyal tesislerinde sizi misafir edeceğiz, o da yoksa otelde sizi misafir edeceğiz. Çünkü bunların o acımasız ellerine biz yavrularımızı bırakamayız. Bizim yurtlarımızda falan onlar gibi ikna odaları yok.
Meydanlar artık bunu aştı. Artık eski Türkiye yok. Yeni Türkiye milli iradesine saygı istiyor. Ve kendilerine güç vehmedenler 30 Mart’ta böyle güçlü olmadıklarını görecekler. Cebrail parti kursa ona bile oy vermem diyor. Ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Öbür taraftan bakıyorsun miraçtan Hz Peygamberi indiriyorlar, kamyonete bindirip insanı adeta şirke götüren böyle bir tabloyu kendi televizyonlarında, kendi dizilerinde oynatıyorlar. Bunlar bu toplumu ciddi manada rahatsız ettiğini görüyorum. Bize bunların çözümüne yönelik bunlara ne yapacaksınız diye soruyorlar.
 
OY ORANIMIZ YÜZDE 45-50 ARASINDA
Partimiz şuanda yüzde 45-50 aralığında bir yeri koruyor. Biz biliyorsunuz 4 tane bizim şuanda araştırma şirketi ile çalışmamız var. Bütün bunlara baktığımızda da gelinen noktaya 45-50 aralığında götürüyor. Bu seçimin bir başka yönü de var; 16 büyükşehirden 30 büyükşehire çıktık. Bu 30 büyükşehir Türkiye seçmeninin yüzde 75’ini oluşturuyor. Yani diğer 51 vilayet sadece yüzde 25. Bu 30 şehirden AK Parti’nin ne alacağı önemli. Bu anketlere baktığımızda İstanbul ve Ankara’da çok iyi konumdayız.
 
BİNALİ BEY İZMİR’DE İYİ GİDİYOR
İzmir’de de Binali Bey de çok iyi gidiyor. Başa baş oynuyor diyebilirim. Binali Bey’in karşılığı oluştu. Binali Bey İzmir’de projeleriyle konuşuyor. Ama CHP adayının orada doğru dürüst eseri yok. İzmir gibi bir şehirde hala çöp konusunda vahşi depolama yapılıyorsa benim İzmirli vatandaşım da hala İzmir’e bir modern depolama sistemi getirememiş bir belediye başkanına oy verecekse benim söyleyeceğim bir şey yok.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 13.03.2014 11:07
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol