ŞOK SÖZLER! ERDOĞAN İSRAİL VE ABD'YE ÇALIŞIYOR...

HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut, Hillary Clinton’ın yazışmalarının Erdoğan'ın Amerika ve İsrail'e çalıştığının açık ve somut kanıtı olduğunu dile getirdi.

19 Eylül 2017 Salı 01:03

Halkın Kurtuluş Partisi’nin (HKP) Genel Başkanı Nurullah Ankut, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarındaki isimlerin Amerika ve İsrail’e çalıştığını ifade etti. Ankut, bu sözlerinin somut kanıtının ABD Eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın İsrail ile ilgili sözlerinde yattığını belirtti.

Nurullah Ankut, Clinton’ın “İsrail’in İran’ın güçlenen nükleer kapasitesiyle başa çıkmasına yardım etmenin yolu Suriye Halkının Beşar Esad’ı devirmesine yardım etmektir” dediği yazışmasını örnek gösterdi. Ankut, Başlangıçta Erdoğan’ın Suriye ve Beşar Esad yönetimi ile sıcak ilişkiler kurduğunu, ABD yönetiminin Esad’a karşı tutumunun ardından Erdoğan’ın da tavır değiştini belirtti. Erdoğan’ın kendi deyimiyle “Kardeşim Esad” dediğini belirten Ankut, bu söylemini “Zalim Esed” olarak değiştirdiğine vurgu yaptı.

HKP Genel Başkanı Ankut, bu sözlerinin kanıtı olarak da yazışmaları ve videoları ekledi. İşte Ankut’un ilgili yazısı:

Kaçak Saraylı Reis ve avanesinin, Amerika ve İsrail’e çalıştığının açık, kesin, somut kanıtıdır!

Ne midir bu?

İşte şu:

ABD Eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın şu yazışmalarıdır...

“Esad’ı devirmek sadece İsrail’in güvenliği için çok iyi olmayacaktır, aynı zamanda İsrail’in nükleer tekelini kaybetme konusunda gösterdiği anlaşılabilir korkuyu da hafifletecektir. Ayrıca, İsrail ve Birleşik Devletler, bir askeri harekâtı garantiye alacak boyutta tehlikeli olan İran programı üzerinde ortak bir görüş geliştirebilirler. Şimdi, İsrailli liderleri -gerekirse Washington’un itirazlarının da ötesinde- sürpriz bir saldırı yapma niyetine iten şey, İran’ın Suriye’yle stratejik müttefikliği ve İran’ın nükleer zenginleştirme programıdır. Esad’ın gidişiyle ve İran’ın bölgedeki güçleriyle İsrail’i tehdit edememesiyle birlikte; Birleşik Devletler ve İsrail, İran’ın programının kabul edilebilir eşiği geçmesinin bir kırmızı çizgi olduğu noktasında uzlaşabilirler. Kısacası, Beyaz Saray, Suriye’de doğru şeyi yaparak İsrail’in İran konusunda duyduğu kaygıyı hafifletebilir.

“Suriye’deki isyan şu anda 1 yıldan fazla süredir devam ediyor. Ne muhalefet geri çekiliyor, ne de rejim dışarıdan gelecek bir diplomatik çözümü kabul edecek. Suriyeli Diktatör Esad’ın fikrini, sadece kendi hayatının ve ailesinin tehlikeye gireceği bir güç kullanımı ya da tehdidi değiştirecektir.” (http://www.globalresearch.ca/hillary-clinton-destroy-syria-for-israel-the-best-way-to-help-israel/5515741)

Kaçak Saray’da mukim Diktatör, başlangıçta Suriye’yle ve Beşşar Esad Yönetimiyle çok sıcak ilişkiler içinde bir dostluk yürütüyordu. Kendi deyişiyle; “Beşşar Esad’la kardeşten daha yakın”dı. Görelim isterseniz bunu da:

Videonun Tapesi:

“Suriye ile Türkiye, daha yedi buçuk yıl öncesine kadar birbirine husumetle bakıyordu.

“Sürekli gerginlikler yaşanıyor, iki ülke zaman zaman savaşın eşiğine geliyordu.

“Biz geldik, Esad kardeşimle oturduk, iki ülke arasındaki meseleleri konuştuk, istişare ettik, müzakere ettik ve Türkiye ile Suriye’yi bölgenin iki kardeş, iki dost ülkesi haline getirdik mi?

“Her alanda işbirliğine gittik mi?

“Ekonomide, ticarette, dış politikada, kültürde, sanatta, ulaştırmada, bayındırlıkta işbirliği anlaşmaları imzaladık mı?

“Suriye ile Türkiye arasındaki mayınları temizlemek için adımlarımızı attık mı?

“Suriye ile aramızdaki vizeleri kaldırdık mı?

“Şimdi benim Gaziantepli kardeşim, cebine pasaportunu koyuyor, istediği gibi Halep’e gidiyor, Şam’a gidiyor.

“Halep’teki, Şam’daki, Lazkiye’deki, Hama, Humus’taki kardeşim cebine pasaportunu koyuyor, Gaziantep’e geliyor.

“Soruyorum: Kim kazandı?

“Gaziantep kazandı, değil mi?

“Gaziantepli esnaf kardeşim kazandı, değil mi?

“Tüccar kazandı, değil mi?

“Sanayici kazandı, değil mi?

“Vatandaşım kazandı, değil mi?

“Bütün o korkuların, bütün o tehditlerin ne kadar boş olduğu ortaya çıktı. Düşman üretme politikasından yarar değil, zarar gördüğümüz ortaya çıktı.”
 

ABD’li efendilerinden gelen buyruk üzerine, Tayyip hiç duraksamadan, karakterine uygun biçimde, anında 180 derecelik dönüş yaptı. “Kardeşim Esad”, bir anda “Zalim Esed”e dönüştü. İsterseniz bir de bunun belgesini görelim:

Videonun Tapesi:

“Niçin girdik?

“Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Mesele, toprağın gerçek sahipleri topraklarına sahip olsunlar, bunu sağlamak için.

“Yani orada, bir adaletin tesisi için varız. Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil.”

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 25.09.2018 01:47
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol