ŞOK RAPOR...

İmamların eleman teminini gözardı ettiği, çocuğu örgüte katılan ailelerinden gelen şikâyetlerin ise dikkate alınmadığı belirtildi .

09 Ağustos 2015 Pazar 10:02
ŞOK RAPOR...

 Adıyaman’da inceleme yapan CHP heyeti rapor hazırladı. Raporda, bazı camilerden IŞİD için eleman devşirildiği, imamların bunu gözardı ettiği, çocuğu örgüte katılan ailelerinden gelen şikâyetlerin ise dikkate alınmadığı belirtildi .

IŞİD’in Suruç’taki bombalı saldırısının ardından canlı bombanın Adıyamanlı oluşu gözleri Adıyaman’a çevirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığındaki bir grup milletvekili, 30-31 Temmuz’da Adıyaman’da yaptıkları incelemeler ve görüşmeler neticesinde rapor hazırladı. Rapordaki tespitler özetle şöyle:

IŞİD İRTİBAT NOKTASI

“IŞİD’in tüm dünyada irili ufaklı örgütlenmeler içinde olduğu bilinmektedir. Ancak Türkiye açısından bu durumu daha da tehlikeli hale getiren ise Türkiye’deki örgütlenmenin ağırlıklı olarak Türk vatandaşları üzerinden yürütülüyor olmasıdır. Yerel dinamikler içerisinde örgütlendiği görülen örgüt, özellikle gençler arasında etkili olmuş ve IŞİD’e sempati ile bakan gençlerin sayısı her geçen gün artmıştır. İlk olarak dikkat çeken nokta, evi terk ederek IŞİD’e katılan gençlerin ekonomik durumunun benzer düzeyde ve zayıf olduğudur. Çocuklar okul ya da dershaneden birbirleriyle arkadaşlık kurmuş durumdadırlar. Aynı şekilde işsizliğin yaygın olmasının bir sonucu olarak çay ocakları ve kahvehaneler kalabalık durumdadır ve bazı kahvehaneler ‘IŞİD İrtibat Noktası’’ haline gelmiştir.

“BUNLARI DEVLET GÖNDERDİ”

Örgütün eleman devşirdiği bir diğer temas noktası ise kentteki bazı camilerdir. Özellikle Maraşlılar ve Fatih camilerinde dışardan gelen ve camilerde sohbetler ile cihad yanlısı çağrıda bulunan kişiler bulunmaktadır. Bu duruma cami hocalarının göz yumduğu anlaşılmaktadır. Hatta bir cami hocasının, kendisine bu durumu şikâyet eden bir aileye ‘Sen bu işe karışma, bunlar dışarıdan geldiler, devlet gönderdi. Yakında giderler’ dediği ifade edilmektedir.

Annelerine çarşafa girme baskısı yapan çocukların, camide namaz kılan babalarına ise ‘devletin imamının arkasında namaz kılınmayacağı’ gerekçesi ile ‘sizin yolunuz yol değil, Hak yoluna gelin’ diye çağrıda bulundukları ve seçimlerde oy kullanmamalarını istedikleri, demokrasiyi şirk rejimi olarak gördükleri anlatılmaktadır. Yine çocukların flash diskte getirdikleri şiddet içerikli çeşitli videolar izledikleri ve ailelerine de izlettirmeye çalıştıkları anlatılmaktadır. Çocuklarının evi terk ederek Suriye’ye gidip gelmesi karşısında aileler kendi çocuklarını Emniyet makamlarına ihbar etmişlerdir.

Hatta Diyarbakır bombacısı olduğu belirtilen Orhan G.’nin ailesinin, çocukları evi terk etmeden 6 ay önce, Diyarbakır‘daki patlamadan ise yaklaşık bir yıl önce 2014 yılında Emniyet’e gittiği ve şikayette bulunduğu belirtilmiştir. Ancak buna karşın Emniyet güçleri tarafından bir adım atılmamış ve ‘Suç işlemedilerse bir şey yapamayız’ denerek durum geçiştirilmiştir. Bazı kahvehaneler ve camilerdeki IŞİD sempatizanı kişilerin gençleri kandırdığı ve IŞİD’e katılmaları noktasında ikna ettikleri yönündeki ihbarlar da Emniyet tarafından dikkate alınmamıştır. Örgüte katılan gençlerden birinin yakını tarafından BİMER aracılığıyla Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na hitaben Eylül 2013’te iki farklı şikayette bulunulmasına karşın bu kişiler hakkında uzun bir süre hiçbir işlem yapılmamış, bu durum adeta görmezden gelinmiştir.

GÜVENLİK ZAAFİYETİ

Dikkat çekici bir diğer nokta, evi terk ederek Suriye’ye giden gençlerin birkaç ay sonra geri dönmeleri ve bir süre Adıyaman’da kaldıktan sonra tekrar Suriye’ye geçmeleridir. Bu kişiler bu şekilde sürekli gelip gittikleri halde Emniyet tarafından bu kişiler hakkında yapılmış bir işlem bulunmamaktadır. Bazı çocuklar ailelerine, sınırdan 20 TL vererek geçtiklerini ifade etmiştir. Yine aileler tarafından dile getirilen önemli bir iddia ise sınırdan ambulans ile geçtikleri yönündedir. Buna göre, sınırın öte tarafından yaralı getiren ambulanslar buradan gençleri oraya götürmektedir.

IŞİD’E KARŞI NÖBET

Sivil Toplum Örgütleri, Alevi kanaat önderleri ve Cemevi yöneticileri ile yapılan görüşmelerde IŞİD’e katılımların şehirde aleni biçimde yapıldığı, buna rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı, durumun önlenmesi için hiçbir girişimde bulunulmadığı belirtilmiştir. Cemevlerine gelen ve cemlere katılan kişi sayısı gözle görülür biçimde azalmıştır. Bazı köylerde gece nöbeti tutulmaktadır. Kendi ifadelerine göre Aleviler, eskiden devlete karşı nöbet tutarken şimdi IŞİD’e karşı nöbet tutmaktadırlar.”

ORHAN G.’NİN ANNESİ ANLATTI

HDP’nin 5 Haziran’daki Diyarbakır mitinginde bombalı saldırı düzenleyen Orhan G.nin ailesi ile yapılan görüşmede anlatılanlar ise raporda şöyle yer buldu: “Orhan kaybolduktan yarım saat sonra farkına varıp Emniyet’e gittik. 8 ay boyunca sınırlara gittik. Valiye, kaymakama fotoğraflarını verdik. 8 ay uğraştık, 10 kez savcılığa kayıp ilanı verdik. AKP İl Kongresi’nde Başbakan’la görüştük. Başbakan, ‘Senin oğlun için MİT’e talimat verdim’ dedi. Giden çocuklardan birinin ailesi oğlunun eşiyle gittiğini söyleyince Başbakan, ‘İyi ki beraber gitmişler, birbirlerine destek olurlar’ dedi. Urfa Akçakale Emniyeti’ne gidip 2 tip resmini verdim. Sınır kapısına gidip komisere yalvardım. Beni sınır kapısına götürdü. 8 kişi vardı. Oğlumun Tel-Abyad’da olduğunu biliyordum. Akçakale’de altı gün kaldım. Oğlumu hiç göremedim. Akçakale’den geldikten sonra beni (babası) Emniyet’e çağırdılar. ‘IŞİD’le konuşuyorsun diye hakkında şikâyet var’ dediler. Akçakale’den geldikten bir ay sonra Emniyet’ten arayıp ‘oğlunuz burada’ dediler. Antep’te yakalandığını söylediler. TEM’ e gittik. ‘Diyarbakır bombasını çocuğunuz attı’ dediler. Akşamüzeri orada görüştük. Ağladı ama hiç konuşmadı. Olaydan bir gün önce Diyarbakır’da otelden alıyorlar, asker kaçağı olduğu için. Sonra geri bırakıyorlar.’’

 

‘BAZI CAMİLER İNCELENMELİ’

raporun sonuç bölümünde şu tespitler yer aldı: “Bölgede sınır güvenliği yok denecek durumdadır. Bu durum IŞİD’in örgütlenmesine ve buradan gençleri toplayıp Suriye ve diğer bölgelere götürmesine olanak tanımaktadır. Emniyet’in IŞİD’e katılımları engelleyici hiçbir çalışması olmadığı, bu tutumun IŞİD’e katılımları teşvik ettiği, IŞİD’e terör eylemleri gerçekleştirmeye gidenlerin Adıyaman’a geri döndüğünde elini kolunu sallayarak özgürce hareket ettiği, hatta döndükten sonra ifadesi alınan bir gencin geri bırakıldığı ve tekrar Suriye’ye gittiği, örgüte yeni katılımlar sağlamak örgüt adına organizasyonlar yapıldığı ve hiçbir emniyet baskısına maruz kalmadığı çok açık ve net biçimde görülmüştür.

IŞİD’e katılım noktasında elde net bir sayı bulunmamaktadır. Hükümet yetkilileri sayıyı 10-15 kişi olarak gösterilmeye çalışılsa da kamuoyunda dile getirilen sayılar 300 ile 500 arasında değişmektedir. Şehirde, IŞİD’in örgütlendiği ve irtibat noktası olarak kullandığı belirtilen mekânlar ile ilgili yapılmış herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Özellikle kahvehaneler halen örgütlenmede kullanılmaya devam edilmektedir. Çocukların dershanelere başladıktan sonra değişmeye başlaması, buralar aracılığıyla IŞİD’in örgütlenmesini yaygınlaştırdığını göstermektedir. Örgüt propagandası yapılan bazı camiler de dikkatle incelenmeli ve bu duruma göz yuman kişiler hakkında takipte bulunulmalıdır.”

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 09.08.2015 11:11
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol