SARAY BUNA ÇOK KIZACAK!

Merkez Bankası eleştirileri nedeniyle milyarlarca dolar kaybedilmesi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı bile isyan noktasına getirdi.

07 Mart 2015 Cumartesi 11:50
SARAY BUNA ÇOK KIZACAK!

 NTV yayınında konuşan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Merkez Bankası’nı tehdit etmek doğru değildi. Bu noktadan sonra bir şey yapmamak gerekir. Merkez Bankası’na artık bu noktadan sonra bir şey söylenmemesi gerekir.  Görevlerini yapıyorlar” diye konuştu.


NTV yayınında konuşan Bülent Arınç açıklamasının devamında, “Merkez Bankası’nın ikide bir örselenmesi, bence nisbi olarak doların yükselmesine etki etmiş olabilir” dedi.
Arınç, doların yükselmesinde yurtdışındaki gelişmelerin de etki ettiğine işaret ederek, Türkiye’deki artışın biraz daha fazla olduğuna işaret etti.
CUMHURBAŞKANI SADECE YOL GÖSTERMEKLE KALMALI; DOLARI YÜKSELTTİ
Arınç açıklamasının devamında “Cumhurbaşkanı belki sadece yol göstermekle kalmalı” dedi.
Bülent Arınç şöyle devam etti:
“Merkez Bankası Başkanı’nın ikide bir örselenmesi Merkez Bankası üzerinden kuşkular oluşturulması bence nispi olarak doların yükselmesinde etkili olmuş olabilir. Başat olarak biz doların dünyada değer kazanmaya başlamasının ama Türkiye’de biraz daha etkili olmasının farklı sebepleri olabileceğini ifade ettik.
HÜKÜMETLE SARAY ARASINDA SİYASİ AYRIŞMA MI
Siyasi ayrışma demem bir nüans olabilir. Bütün başarılarda cumhurbaşkanımızın payı vardır. Yanlışlarımız varsa onlarda da payı vardır. Şimdi cumhurbaşkanı oldu ve Türkiye’nin tüm sorunları beni ilgilendirir diyor. Haksız da sayılmaz. Belki sadece tavsiyelerini yapmakla kalmalı. Yol göstermekle kalmalı.
Merkez Bankası’na kanunla verilmiş görevler var. Hiçbirimiz hangi görevde olursak olalım Merkez Bankası’na, Tasarruf Mevduatı Tasarruf Fonu’na talimat verecek konumda değiliz.
MERKEZ BANKASINA BU KADAR YÜKLENİNCE
Merkez Bankası’na faiz düşürün dediğimiz anda hem içerideki hem de dışarıdaki çevreler bunu farklı anlayabilir. Biz Merkez Bankası’na bu kadar yüklenince Avrupa mantalitesi ‘Merkez Bankası’nın özerkliği kaybolacak galiba’ diyor.
Merkez Bankası Başkanı görevini yapan bir insandır. Önceki başkan da sayın Durmuş Yılmaz nadide yetişmiş bir insandır. Sayın cumhurbaşkanımız da emreder, çağırır, ‘şunlara dikkat edin’ der. Faizler düşerse, enflasyon düşer mantığını kabul eden de etmeyen de vardır. Ama bunun bir sorumlusu var.
CHP’NİN KAPATILACAĞI İDDİASI
Çok yanlış bir şey. Bu iddianın sahibi Twitter’da artık herkesin bildiği biri. Bu deli saçması bir şey.
Seçimler yaklaşıyor. CHP ve MHP açısından bir siyasi argüman olarak kullanılabilir diye düşünülmüş olabilir. Bir mağduriyet öğesi olarak kullanılmak istenmiş olabilir. Bunlardan hiçbirisi ciddi değildir.
Böyle bir şey yapılırsa bunu çılgınlık olduğunu ve bunun giderilmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapacağımızı söylemek isterim.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Kürtler de beni sever ben de onları severim. Siyasetçileriyle de aram iyidir. Eski, yeni Kürt siyasetçilerle insani ilişkilerimiz fevkalade iyidir. Sayın Demirtaş’ın ‘çözüm sürecinin önündeki engel’ sözlerine çok üzüldüm.
Bu bir süreçtir ama her şey de değildir. Bunun aynısı 2013’ün Nevruz ayında da oldu. 2 sene sonra geldiğimiz nokta 2013 Nevruzunda verilen sözlerin tutulmadığı noktası oldu. 2 yıllık süreç içinde şiddet olayları yaşandı. Çözüm süreci silahlı insanlarla yapılmaz.
Siyasetçi kolay yetişmiyor. Siyasetçi siyasetçinin düşmanıdır. Bu yanlış siyasetçi siyasetçiye dost olmalıdır.
DEMİRTAŞ BAŞARILI OLABİLİR
Demirtaş siyasette başarılı olabilecek birisidir. Ama şiddet olayları nedeniyle kendisini eleştirdim. ‘Biz bu hükümete güvenmiyoruz’ dedi. O da ‘biz bu hükümete güvenmiyoruz’ dedi. O zaman her şey çok açık ortaya çıktı. Sen bana güvenmeye mecbursun.
EY HDP SANA GÜVENMEK ZORUNDAYIM
Biz diyoruz ki ey HDP biz sana güvenmek zorundayım. Çünkü başından itibaren işi beraber götürüyoruz. HDP’nin İmralı heyetiyle sürecin iyi çalıştığına biz inanıyoruz.
DEMİRTAŞ’A BARIŞ ELİ
Bu süreç sayın Demirtaş’ın şahsıyla değil, HDP’nin dinamikleriyle yürüdüğüne göre umudum var. Sayın Demirtaş’la atışmamızı burada sonlandıralım.
Onun buna ihtiyacı var ama ben ona bu fırsatı vermeyeceğim. Burada barış çubuğunu tüttürüyorum, zorunlu kalmadıkça cevap vermeyeceğim.
“ADIMLARIN EN GÜÇLÜSÜNÜ ATACAĞIZ AMA”
PKK’nın silah bırakması birileri için çok zordur ama Öcalan’ın talimatım budur. Onlar buna uyacaklar.
GECİKTİĞİMİZ ŞEYLERİ YAPMAYILIZ
Ne kadar gecikirse araya fitne fesat girer. Kötü bir olay yaşansa bu 10 madde nereye gider Allah bilir. Adımların en güçlüsünü atacağız ama onların da bu talimata uygun silah bıraktık demesi lazım.
Bazı şeyleri gecikmiş de olsak yapmamız lazım. Yerel yönetim özerklik şartlarından çekince koyduğumuz pek çok şey var. Bunların bir kısmı şu anda uygulanıyor sadece duyurmadık.
İÇ GÜVENLİK PAKETİ İLE İLGİLİ SON GELİŞMELER
Tekriri müzakerenin sıkı bir prosedürü vardır. Bunlar şu anda hükümet kanadı olarak düşünülmüyor. Çok zor gidiyoruz. Kavgalar dövüşler hakaretler. Günler haftalar geçti. Yapmamız gerek çıkarmamız gereken daha başka yasalar da var. Onlara öncelik verip bunu daha sonraya mı bırakırız, tekriri müzakere mi yapılır inanın bunu söyleyecek durumda değilim. Tekriri müzakereyi konuşulabilir bir faktör olarak söyleyebilirim.
Abdullah Gül ile dava arkadaşıyız, çok başarılı bir siyasetçidir. Cumhurbaşkanlığında çok başarılı bir performans sergiledi. Görevi büyük bir şerefle arkadaşına devretti ve İstanbul’a gitti. Şu ana kadar adaylık söz konusu değildi. Cumhurbaşkanımızın sözleri bir ümittir, ışıktır. Kendileri bu konuda bir görüşme yaparlar siyasete devam etmek isterlerse biz sevinç duyarız. Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık yapmış olması 6 bin adaydan biri gibi karşılanmamalıdır. Gönülden arzu ediliyorsa şık olanı kendisinin bizzat davet edilmesidir. Henüz o noktada olmadığımızı düşünüyorum.
‘‘HERHALDE GRUP BAŞKANVEKİLİ DE YAPILACAK DEĞİL”
Partimizde her şey fedakarlık üzerinedir. Başka partilerde olsa tartışılır. Bizde birimizin evet dediğine diğeri hayır diyemez, hayır dediğine evet diyemez. Benim kanaatime göre, Abdullah Gül partide hangi görev verilirse ben bunu yaparım veya yapmalıyım diye düşünecektir. Peki bunu söyledi. Herhalde grup başkanvekili de yapılacak değil. Bir tarafta ihsan bir tarafta fazilet dediğimiz nokta var. O alçak gönüllülük gösterecektir hizmet etmek istiyorum derse diğerleri de bu kadar asalet gösterdi onun duruşuna, geçmişine uygun bir görev olmalı diye düşünülebilir.
”ABDULLAH GÜL İÇİN GÖNLÜMDEN GEÇEN MECLİS BAŞKANLIĞI’DIR”
Eğer başbakan olmayacaksa benim gönlümden de geçen büyük bir şerefle yaptığım Meclis Başkanlığı’dır. Abdullah Gül Meclis Başkanı olursa Meclis de siyaset de Türkiye de kazanır. Hiç aklımdan da geçmeyen bir şey bu. Abdullah Gül de bizim gibiler de bu konularda belli görevler için ısrarcı olmaz. Neresi takdir edilirse orada en güzel şekilde görevini yapar. Seçimi kim kazanırsa Başbakan o olur. 7 Haziran’dan sonra Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’dur.
NTV

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 07.03.2015 11:58
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol