ORDU VE POLİS ÇEKİLSİN...

KCK yöneticilerinden Sabri Ok, gündemlerinde silah bırakmanın olmadığını belirterek, Türk ordusu ve polisinin Kürdistan'dan çekilmesi gerektiğini söyledi.

24 Kasım 2014 Pazartesi 10:50
ORDU VE POLİS ÇEKİLSİN...

 KCK yöneticilerinden Sabri Ok, gündemlerinde silah bırakmanın olmadığını belirtti. Ok, "Gündemimizde böyle bir şey yok zaten. Bunlar hareketimizin yönetiminin bilgisi dahilinde ancak olabilecek şeylerdir. Kaldı ki biz daha önce de söyledik, Kürt sorununun çözümü konusunda ciddi adım atılmadan, önder Apo özgürleşip bizzat gerillayla görüşmeden bu tür şeyler tartışılamaz. Gerilla da hiçbir biçimde silah bırakmaz. Hareketimizin gündeminde silahsızlandırma ve silahlı güçlerimizin bir yerlere çekilmesi gibi bir şey kesinlikle yoktur." dedi.

"SİLAHSIZLANMAYI KONUŞMAK KÜRTLERİN İRADESİNE SAYGISIZLIK"

PKK'ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan KCK yöneticilerinden Sabri Ok, PKK'nın ortaya çıkış gerekçesinin ortada durduğu bir sırada silahsızlanmanın da geri çekilmenin de mümkün olmadığını ifade etti. Ok, "Bu koşullarda silahsızlanmayı tartışmak Kürtlerin iradesine saygısızlıktır." sözlerine yer verdi. Ak Parti'nin kendine göre bir algı yaratma çabası içinde olduğunu ifade eden Ok, "Ortada büyük bir manipülasyon ve yönlendirme var. Algı yaratma çabası var. Bu, AKP'nin stratejisidir. AKP, Kürt sorununun çözümüne ve Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda ne hareketimizin ve halkımızın ne de Türkiye halkının tanık olduğu, gördüğü ve tatmin olabildiği hiçbir adım atmamıştır. Önder Apo hala kendi avukatları ile görüştürülmüyor. Uzun zamandır heyet ile de görüştürülmüyor. Bu, AKP'nin tamamen keyfiyetçi, üstenci ve Kürt halkının varlığını kabul etmeyen tutumundan kaynaklanıyor. Kürt halkının varlığını ve temel haklarını anayasal ve yasal güvenceye almadan Kürt sorununun çözülmesi zaten mümkün değildir." dedi.

"SİLAH İRADESİ ELİNDE OLAN BİZLER ADINA KONUŞMALARI DOĞRU DEĞİL"

Geçen hafta HDP heyetinden gelen, 'Sayın Öcalan silahsızlanma konusunda çağrı yapabilir' sözlerini doğru ve yerinde bulmadıklarını belirten Ok, "Hiç kimsenin silah iradesi elinde olan bizler adına konuşması doğru değildir. Bizim böyle bir şeyden haberimiz yok. Gündemimizde de böyle bir şey yok. Önderlik silahların bırakılması için çağrı yapacak, PKK bunu yapacak şunu yapacak gibi bir durum bilgimiz dahilinde değildir. Daha titiz ve daha duyarlı konuşmaları ve dikkat etmeleri lazım. Biz sömürgeciliğe, zorbalığa karşı nasıl silahlandığımızı ve bunun ne büyük zorluklarla gerçekleştiğini çok iyi bilen bir hareketiz. Çıkış gerekçemiz ortada dururken böyle bir silahsızlanma mümkün olamaz ve gerçeğimize aykırıdır. Hareketimizin gündeminde silahsızlandırma ve silahlı güçlerimizin bir yerlere çekilmesi gibi bir şey kesinlikle yoktur. Kürt halkının varlığının tehlikede olduğu, Ortadoğu'da altüst oluşların yaşandığı bir süreçte silahlı gücünü tartışma konusu yapılamayacaktır" ifadelerini kullandı. Ak Parti'nin seçim öncesi sanki bunları yaptırabilirmiş gibi bir hava oluşturduğunu dile getiren Ok, böylece seçim ortamının etkilenmeye çalışıldığını kaydetti.

"ORDU VE POLİS KÜRDİSTAN'DAN ÇEKİLSİN"

Türk Ordusu ve polisinin Kürdistan'dan çekilmesi gerektiğini savunan Ok şöyle devam etti: "Eğer Kürdistan'da çekilmesi gereken bir güç varsa o da işgalci güç konumunda olan ordu ve polistir. Türkiye demokratikleşip Kürt sorunu çözülmediği müddetçe de ordu ve polisin konumu böyle olacaktır. Bizim silahsızlanmamız olacaksa Türk devleti ve ordusu Kürdistan'da yaptığı operasyonları, saldırıları ve tutuklamaları durdurmalıdır. Karakol, baraj ve güvenlik bahaneli yol yapımları durdurulmalı. Nerdeyse Kürt nüfusunun yarısı kadar Kürdistan'da sayısı olan polis ve asker gücü geri çekilmeli. Tartışılacaksa bunlar tartışılmalı."

"BİZ DE GÖZALTI VE TUTUKLAMA YAPABİLİR, KENDİ HUKUKUMUZU UYGULAYABİLİRİZ"

Kürt siyasetçilerinin tutuklanmasının devam etmesi durumunda karşı tutuklama ve gözaltı yapacaklarını savunan Ok şöyle devam etti: "Siyasetçileri, gençleri, kadın aktivistleri, hatta üniversitelerde öğretim görevlilerini gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar. AKP'nin tutuklamalar yaptığı bir yerde hareketimizin de tutuklama yapması ve bu tutuklamalara karşı misilleme hakkını kullanması meşrudur ve hiç kimse tarafından da tartışılamaz. Devlet tutuklarsa iyi ama Kürt halkının özgürlük ve demokrasi iradesi olan özgürlük hareketi ve gerilla tutuklarsa bu meşru değildir demek, olaylara böyle bakmak devletin ve sömürgeciliğin gözüyle bakmaktır. Herkes şunu bilmelidir ki hareketimiz de halkımıza karşı suç işleyen kişi ve kesimleri gözaltına alma ve tutuklama hakkına sahiptir. Bunlar kimler olur? Nasıl ki Kürt legal siyasetçileri AKP nezdinde suç işliyor ve tutuklama gerekçesi var deniliyorsa; AKP'lilerden de suç işleyenler vardır. Resmi görevliler vardır. Suçlu başka insanlar ve çevreler vardır. Biz de bu noktada kendi hukukumuzu uygulamak durumunda kalırız."

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 24.11.2014 10:53
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol