Kahraman, Yargıtay ve Danıştaya yeni seçilen üyelerin mazbata töreninden ayrılırken, gazetecilerin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararnamesine ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Mazbata törenine Danıştay yönetiminden katılım yoktu. Bunu bir protesto olarak düşünebilir miyiz?'' sorusu üzerine, ''Ben protesto olarak düşünmüyorum, tabii bunları kendilerine sormak lazım. Her halde mazeretleri vardı, gelemedi arkadaşlarımız. Ama eminim ben konuşmamda da söyledim, yeni seçilen arkadaşlarımız hem Yargıtayda hem Danıştayda ciddi manada kısa sürede katkı sağlayarak, yargının sorunlarının çözümüne katkı sağlayacaktır. Aksini düşünenler de kısa sürede yanılacaklardır o kanaattiyim'' dedi.
''Savcı Zekeriya Öz'ün özel yetkisinin kaldırılması da tartışma konusu oldu. Bunun asıl sebebi nedir? Son dönemdeki soruşturmalar gerekçe gösterilebilir mi?'' sorusu üzerine Kahraman, ''Hayır asla. Hepinizin bildiği gibi biz geçen dönem de ben bilhassa şahsım başta Zekeriya Öz olmak üzere arkadaşlarımızın görevlerinden alınmamaları noktasında büyük mücadele verdik. Bu nedenle biz Zekeriya Öz'ün şahsına, kılına zarar gelmesine, hiç bir arkadaşımızın olduğu gibi kılına zarar gelmesine gönlümüz razı değildir, öyle bir amacı yoktur kurulun. Böyle bir niyeti yoktur. Son yapılan işlemlerin, alınan kararların da bu atamayla bir alakası yoktur. O nedenle rutin bir işlemdir'' diye konuştu.
Atama ve nakil yönetmeliği gereği hakim ve savcıların belli sürelerle belli görevlerde bulunduklarını ifade eden Kahraman, ''Bu bir nöbet değişimidir. Göreceksiniz kısa sürede bunun da olumlu yansımalarını alacağız'' dedi.
''Ergenekon savcılarıyla ilgili bir çok suç duyurusunda bulunulmuştu. HSYK'da süreç nasıl işliyor?'' sorusuna karşılık da Kahraman, HSYK'nın başkanı olarak daire çalışmalarına katılma imkanı bulunmadığını ifade ederek, ''Müfettiş olarak görevlendirilen arkadaşlarımız soruşturmayı tamamladılar ve kurula dosyalar intikal etti. Sıralarını bekliyorlar. Sanıyorum en kısa süre içerisinde sonuçlanacaktır, raporların görüşülmesi tamamlanacaktır'' yanıtını verdi.

KALDIKLARI YERDEN DEVAM EDECEKLER
Ahmet Kahraman, HSYK 1. Dairesinin rutin bir işlemi tesis ettiğini, yıllardır birçok kararnameyle ilgili atamalar yapıldığını, bölge adliye mahkemelerinin kurulması nedeniyle birçok ilde başsavcılıkların boşaldığını anımsattı. Bu illerin başsavcılıklarının boşluğunun uzun süre devam etmesinin sakıncaları gözönüne alınarak, atamaların tamamlandığını söyleyen Kahraman, şöyle devam etti:


''İstanbul'da CMK 250. maddeyle görevli olan 3 arkadaşımız İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak görevlendirildi. Kararname kesinlikle yapılan soruşturmaya, yürütülmekte olan davalara müdahale niteliğinde olmayıp bu arkadaşlarımızın performanslarının da değerlendirilerek üst göreve atanmalarıdır. 'Ergenekon' soruşturmasıyla ilgili bugüne kadar 7 Cumhuriyet savcısı arkadaşımız görev almıştı. Bunlardan 2'sinin şu anda 'Ergenekon' soruşturmasıyla görevleri sona erdirilmiş ama içlerinde yine Fikret Seçen arkadaşımız Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak görevlendirilmiştir, görevinin başındadır. Bu bağlamda zaten büyük ölçüde sanıyorum bize yansıdığı kadarıyla, kamuoyundan bildiğimiz kadarıyla soruşturma tamamlanmış davaları görülmeye başlanmıştır. Arkadaşlarımız kaldığı yerden devam edeceklerdir. Davalar, soruşturmalar, kişilerle, hakim savcıların şahıslarıyla kaim değildir. Bugüne kadar bu arkadaşlarımız birçok yerlerde görev yaptılar başarıyla. Bundan sonra da başta Zekeriya Öz olmak üzere Ercan bey de Fikret bey de birlikte yargıya hizmet edecekler.''
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olduğunu da anımsatan Kahraman, ''Bu çok önemli ve hayli ağır bir görevdir. Biz onun ekibiyle çalışmasını, başarısının artmasını da hedefleyerek, yanında birlikte çalıştığı arkadaşlarını görevlendirdik. Bunda başka bir maksat yoktur'' diye konuştu.

YARGITAY VE DANIŞTAYA SEÇİLEN ÜYELERİN MAZBATA ALDI
Yargıtay ve Danıştaya yeni seçilen 211 üyenin mazbata töreni Rixos Otel'de yapıldı. Törene Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Adalet Bakanı Ahmet Kahraman, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Ahmet Hamsici, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ali Em ile HSYK üyeleri ve bazı Yargıtay üyeleri katıldı.
Törende konuşan Adalet Bakanı Kahraman, yargının sorunlarının giderilmesi için Anayasa ve yasalarda bazı değişiklikler yapılarak yargının hizmetine sunulduğunu söyledi. Yıllardır yargının sorunlarının çözümü konusunda görüşler bildirildiğini, konuşmalar yapıldığını anlatan Kahraman, yargının iş yükünün yıllar geçtikçe artarak devam ettiğini bunu yargının her kesiminin dile getirdiğini belirtti.
Adalet Bakanı Ahmet Kahraman, Yargıtay ve Danıştaya yeni üyelerin seçimine ilişkin, ''Bazıları sizin gelişinizden rahatsızlıklarını dile getirseler de siz eminim yaptığınız çalışmalarla en kısa zamanda bunların bu endişelerini gidereceksiniz'' dedi.
Kahraman, ''Bu bir vakadır mevcut kadrolarla, mevcut kapasite ile mevcut altyapı ile hakim, savcı sayısıyla, daire sayısıyla bu birikimin üstesinden gelinemeyeceğinin mümkün olamayacağı aşikar hale gelince yüksek yargıda, Yargıtay ve Danıştayımızda işin çözümüne katkı sağlayacak yeni daireler kurulması ve üye sayılarının artırılması gündeme gelmiştir'' diye konuştu.
Bunun tek başına çözüm olamayacağının da açık olduğunu söyleyen Kahraman, bölge adliye mahkemelerinin de devreye hızla sokulması, hakim, savcı açığının kısa sürede kapatılması, personel sayılarının, binalarının, araç gereçlerinin de süratle tamamlanması gibi birçok tedbirin birlikte düşünülmesi gerektiğini vurguladı. 
Törende, Yargıtay ve Danıştaya seçilen üyelere mazbataları verildi.

ÖYLE UYGUN GÖRDÜK
HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, Yargıtay ve Danıştaya yeni seçilen üyelerin mazbata töreninde gazetecilerin HSYK kararnamesine ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine Okur, İstanbul'da yürütülen soruşturmalarla ilgili süreçlerde kesinti olmaması için soruşturma içinde olan bir savcıyı orada tekrar görevlendirdiklerini söyledi.
İbrahim Okur, ''Bu arkadaşlarımız başta Turan bey olmak üzere uzun süredir özel yetkili mahkemede çalışıyorlar ve Türk hukuk tarihinde önemli sayılacak bir sürece imza attılar. Çalışmalarını kurulumuz değerlendirdi ve bu çalışmalarının sonucunda her 3 savcıyı vekillikte, Turan beyi de Başsavcılıkta uygun gördük. Bunun başka bir sebebi yok, başka sebep aramanıza gerek yok. Olumsuz bir şey görseydik başka bir yere almamız gerekirdi savcı olarak, olumsuz bir şey görmedik'' dedi.
''Son gözaltılar ve Ahmet Şık'ın basılmamış kitabının toplatılmasıyla bir ilgisi var mı?'' sorusu üzerine Okur, somut olaylarla ilgili değerlendirme yapmadıklarını söyledi. Okur, ''Ben de savcı kökenliyim. Tayinim çıktığı zaman dosyalarımı bıraktım, 3 yerde görev yaptım. Tayinim çıktığı zaman dosyalarıma benden sora gelen arkadaş devam etti. Ben de gittiğim yerde benden önceki arkadaşın bıraktığı dosyalara devam ettim. Soruşturmalar kişilere bağlı değildir. Arkadaşımız kendisi de bu yönde açıklamalarda bulundu. Bunun bir sonu vardı, bir yerde sona ermesi gerekiyordu. Bu şekilde Başsavcı Vekilliği ile sona erdi'' diye konuştu.
Okur, bir gazetecinin, ''Fikret Seçen ve Turan Çolakkadı mı bundan sonra ekibi oluşturacaklar?'' sorusu üzerine, ''İstanbul Başsavcısı aynı zamanda 250'den de sorumludur. 250'nin de sorumlusu Fikret bey olduğuna göre bundan sonra mevcut arkadaşlarla devam edip etmemeyi ya da ilave arkadaş verip vermemeyi onlar takdir edecekler. Bu konudaki yetki kendilerinde'' dedi.