KILIÇDAROĞLU'NDAN NET SÖZLER...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

08 Kasım 2016 Salı 14:29
KILIÇDAROĞLU'NDAN NET SÖZLER...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları:

Normalde bizim bugün ekonomiyi, tarımı, işsizliği, çocukları, eğitimi, sanatı konuşmamız lazım. Ama bunların hiçbirinden söz etmiyoruz. Dolar almış başını gidiyor, 6 milyon işsizimiz var söz etmiyoruz. Hepimizin kafasında bir şey var, 'Ne olacak bu ülkenin hali' diye. Bu kaygı topluma yerleşmiş, görüşü ne olursa olsun. Çünkü bugüne dair ve geleceğe dair güveni yok. Asla umutsuz olma kardeşim. Ne olursa olsun bil ki bu ülkenin birliğini savunan, vatanını ve bayrağını savunan CHP var.

'Başkanlık gelmezse Türkiye bölünür' diyor. Bu lafı eden kişi başbakanlık koltuğunda oturamaz. Bunu söyleyen bölücülerin taşeronluğuna soyunmuştur. Koltuğuna sahip çıkacaksın, yetkilerine sahip çıkacaksın. Yetkilerini başkalarına kullandırmayacaksın.

Gittikçe Kuzey Kore'ye benziyoruz orada da diktatör var. Çok tehlikeli gelişme. BM, Türkiye'deki gelişmelerden endişe duyuyor. Türkiye'de söylenmiyor çünkü sansür var. 

Türkiye dünyadan izole oluyor. Peki biz Cumhuriyet'i niye kurduki demokrasiyi niye geliştiriyoruz? Eğitime, bilime neden önerm veriyoruz uygar bir dünyanın parçası olmak için. Ama bugün Türkiye bu dünyanın dışında. Kuzey Kore'ye benziyoruz gittikçe.

BM de aynı kaygıyı taşıyor. 'Türkiye'deki gelişmelerden endişe duyuyoruz' diyor. Biz de olmasak bunları anlatacak kimse yok. BM bu kaygıyı hangi gerekçe ile dile getiriyor? Çünkü kendilerini BM'ye ihbar ettiler. Türkiye Cumhuriyetinin BM'de temsilcisi 'Adil yargılama yapmayacağız' diyor. 'İşkence yapacağız' diyor. Böyle bir tablo Türkiye'ye yakışmıyor. Biz bunu söyledik diye bizi eleştiriyorlar.

Hapishaneler, 2002'de 60 bin kişi vardı. Şimdi tam dört kat artmış. 10 kişilik koğuşta 30 kişi kalıyor. İnsanlar sırayla yatıyor. Binlerce suçsuz insan var hapiste. Sorgusuz sualsiz atılıyorlar. 241'e çıktı gazeteci sayısı. Dünyada en çok gazeteci hapseden ülke Türkiye. Dönüp millete diyeceğiz ki 'Bizde demokrasi var' kimse inanmaz. Erbaş, erler hapiste. Öğrenciler hapiste. 

"ÜÇ TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM EDEREK TÜRKİYE'Yİ BU HALE GETİRDİLER" 

Ben zulme mi karşı çıkacağım, mazluma mı karşı çıkacağım? Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır. Türkiye'yi bu hale iktidardakiler getirdi. Üç terör örgütüne destek vererek, yardım ve yataklık yaparak getirdiler. 'Seçimle gelen seçimle gider' diyer bir cümle kullandım. Havuz medyası ve onların ekibi 'Sen bunu nasıl söylersin' dediler. 'Seçimle gelen darbe ile gider' mi diyelim.
Yargıdan kaçmamalıyız. Yolsuzluk yapanlar da yargılanmalıdır.

"TUTUKLANAN VEKİLLERİ KANDİL'E SİZ GÖNDERMEDİNZ Mİ?"

Bu tutuklanan vekiller Kandil uzantısı diyorlar. Kandil'e siz göndermediniz mi? İmralı'ya Hükümetin gözetimi altında gitmediler mi? Bu kadar yüzsüzlüğü ben hayatımda ilk kez görüyorum. 2010'da dönemin başbakanı 'PKK ile görüşüyorsunuz' dediğimiz zaman 'PKK ile görüşmedik, görüştüğümüzü söyleyen şerefsizdir' dedi. 2012'de 'PKK ile görüşeni ben mi gönderdim' dedi.
İmralı ve Kandil arasında da mekik dokudu bu arkadaşlar. Oslo'da masayı biz mi kurduk? Bunları görevlendiren kimdi? AKP-PKK işbirliği yaptı. 

"DOLMABAHÇE MUTABAKATINDA MASADA KİM VARDI?"

İki kanattan saldırı alıyoruz, biri PKK diğeri AKP. Açık ve net söylüyorum. Size bir fotoğraf göstereceğim. Dolmabahçe fotoğrafı 3 kişi serbest diğerleri hapiste. CHP milletvekilleri mi bunlar? Kim bunlar? Önce bunun hesabını vereceksiniz. Hesabını sormazsam namerdim.

Habur'da ayaklarına kim mahkeme gönderdi? Nusaybin'de kamyonun üzerinden kalaşnikoflar dağıtıldı. PKK vergi daireleri kurdu, iktidarda CHP mi vardı? PKK'ya meşruiyet kazandırdılar. Meşru bir ortanı terör örgütüyle muhattap kıldılar. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ini bir terör örgütüne muhatap kıldılar. Sizi PKK kucaklıyor, bize PKK saldırı düzenliyor. İçtiğiniz su ayrı gitmiyor.

Size bir şehit annesinin dramını anlatacağım. Son bir yılda verdiğimiz şehit sayısı 800'ü aştı.

Erkan Özdemir'in annesi Havva Gül Özdemir'in anlattıkları:

Çok minyondu benim oğlum. Gören bundan asker mi olur diyordu. Günde beni 10 kez arardı. Sabah uyuya kalmışım. Telefonunda Erkan'ımın cevapsız çağrısı yok. Çalıyor çalıyor ama açan yok. O korkuyla pencereden bakıyordum. Bir ambulansın evin önüne yaklaştığını gördüm. Bize gelmesinler diye üst kata çıktım. Sonra aşağı indim. Hiç yaşayamadan gitti çocuğum. Perşembe günü birliğinden aradılar. Eşyalarını kargoyla vereceklermiş. Yavrum üşüyordu, buralar soğuk anne diyordu. Üşümesin diye çamaşırlar alıp göndermiştim. Bir de oğlum makarnayı çok severdi. O gittikten sonra ben de makarna yiyemedim, yiyemem. Ankara'da oturan beylere sesleniyorum, sizin hangi evladınız Doğu ve Güneydoğu'da askerlik yapıyor.

Linç edilerek öldürülen öğrencimiz. İzmir'e gittim. Akşam Murat Tekin'in evine uğradım. Yoksul halk çocukları. Boğaz Köprüsü'nde linç edilmiş. Baba soruyor; morga gideceğiz ama ya orda yoksa diye. Sonra morgda buluyorlar. Bir babanın boğazı düğümleniyor. Açtılar fermuarı çocuğuma baktım. Gencecik filiz gibi, hava kuvvetleri 2. sınıf öğrencisi. Aldım morgdan ambulans istedim vermediler, kendi imkanlarımla İzmir'e götürdüm diyor. İzmir'de cenazesini kılmak istedik, kılmak istemediler diyor. Bir köyde defnettik. Şu anda çocuğumun mezarına bir şey yazmıyorum, şehitliği kablul edilene kadar bir şey yazmıyorum dedi. Sayın Erdoğan'a bunu söyledim. Haklısınız dediler. İnsanlığımızı kaybedecek noktaya geldik neredeyse. Müslümanın cenaze namazı kılınamaz hale geldi. Nasıl bir insanlıktır bu.

amacı ne olrusa olsun terörü yapanın da yaptıranın da destek olanın da göz yumanın da nesli kurusun ocağı sönsün. Aynen katılıyorum. Onlar bunu söyleyebilirler mi hayır. Onlar yardım ve yataklık yaptılar. Biz ancak kendi insanımızın haklarını koruruz. Herkesin adalet içinde yargılanmasını isteriz. Devleti devlet yapan da kılan da adalettir.

Bu öğrencimize bir avukat tutacağız, bütün mazlumlara sahip çıkacağız. Ragıp Enes Katran, Kurtuluş Kaya var. Bunların hesabını sormak zorundayız. Sadece PKK'ya mı yardım yataklık yaptılar hayır IŞİD'e de yardım yataklık yaptılar. IŞİD terör örgütü ile ilgili araştırma önergesi verdik, kimin oylarıyla reddedildi önerge AKP'nin oylarıyla. IŞİD'le ideolojik akrabalıkları var o yüzden reddettiler. 

Binali Bey'e sordum; konsolosluğumuz basıldığında 49 vatandaşımız rehin alındığında neden terör örgütü demediniz? Hangi AKP'li vekil PKK ve IŞİD terör örgütü değildir dedi? Belçika'nın verdiği karara o yüzden itiraz etmiyorlar. IŞİD iyi ki varsın, Allah kurşunu azaltmasın. Bu da AKP'li birine ait sözdür. 70 ilden IŞİD'e katıldılar. Türkiye sorumlusu elini kolunu sallayarak geziyorlar.

'Örgüt hiç bir sebep olmadığı halde sürekli ülkemizde eylem arayışı içinde.' diyor sayın Cumhurbaşkanı. Yani diyor ki ne istedin de vermedik niye bize saldırıyorsun diyor. Eleman istedin verdik, bomba istedin bomba verdik. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı diyor. Terör örgütünün eylemine sebep aranır mı? Kendi kabahatlerini kendileri gösteriyorlar. Putin diyor ki El Nusra çekilsin Erdoğan ne diyor tamam diyor.

Yürekli bir savcıyı arıyorum. Ankara'da arsalar nasıl parsel parsel verildi? Biz bunun hesabını soracağız.

Dün havuz medyası İzmir Büyükşehir'de FETÖ operasyonu. Olay şu, bütün belediyelere giden yazı İzmir Büyükşehir'e gelmiş. ByLock kullananlar 24 kişi. Bunların bir kızmı ayrılmış. Operasyon yapacaksanız İstanbul orada Ankara orada. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kredi notu Türkiye Cumhuriyeti'nin kredi notundan daha yüksek. İzmir Büyükşehir Belediyesi teminat vermeden istediği kadar kredi alabiliyor. Neden orada halkına hesap veren bir belediye anlayışı var. Bunlar FETÖ'yü en başından beri biliyorlar.

CUMHURİYET'E DESTEK 

Cumhuriyet'e operasyon düzenleyen savcı FETö üyeliğinden yargılayor. Ahmet İnsel'in 250 liralık dekontu 250 bin diye yazılıyor. Cumhuriyet'in avukatı açıklam ayapacak. Programa bağlanmıyor

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol