Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir dönem danışmanlığını da yapan deneyimli gazeteci Ahmet Takan, eski Bakan Ali Babacan ile birlikte Gül ailesinin planlarını yazdı.
Eh!.. İşin öznesinde Ali Babacan olursa ve de olup bitenler Abdullah Gül'ün
etrafında şekillenmeye devam ediyorsa... Gazeteci olarak bizim bunlardan
habersiz olmamız mümkün mü?.. Üstüne üstlük Ali Babacan'ın attığı her adımı taa
en başından beri yöneten Gül'e verilen dakika dakika raporlar da yakın
çevresinden sızarsa...
Meramımı anladınız!.. Uluslararası finans çevrelerinin maşası Nişantaşı
baronlarının organizasyonu ile Cumhurbaşkanlığı adaylığını zorlayan, armut piş
ağzıma düş olmayınca da "Ben istemedim de bazı siyasi partiler beni zorladılar.
Onlar becerebilseydi zorunluluktan Türkiye'yi kurtaracaktım" rollerine yatan
Abdullah Gül, arka plan çalışmalarından vaz geçmemiş görünüyor. "Her makama
oturdum" diyen mütevazı görünümlü Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım'ın
tepkisi ve hırsı henüz dinmemiş!.. Nereden mi çıkardım?.. AKP iktidarının
Başbakan Yardımcılıkları, Dışişleri Bakanlığı ve ekonomi ağırlıklı
Bakanlıklarını yapan Ali Babacan'ın da faaliyetlerini gazeteci olarak yakından
takip ediyorum da oradan... Efendim şöyle;
Bilderberg toplantılarının müdavimi Ali Babacan önceki gün akşam İstanbul'da
benzeri mahrem bir toplantının baş konuğu olur. Orada konuşulanların dışarıda
anlatılmaması için söz verilen ve finans çevreleri ağırlıklı toplantıda Ali
Babacan yaklaşık 2 saatlik bir konuşma yapar. Abdullah Gül'ün yakın çevresi ile
yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenime göre, Ali Babacan hem yaptığı
konuşmada hem de ikili sohbetlerde yoğun beklentilerine rağmen Gül'ün aday
olamama durumundan dolayı duyulan üzüntüyü de yansıtır. Sahadan
çekilmeyeceklerini ve faaliyetlerinin de devam edeceğini lisan-ı münasiple
anlatır. Finans çevrelerinin dünya çapında farklı noktalarındaki mahrem
toplantılarına katıldığını bildiğim Ali Babacan'ın önceki günkü toplantıda
verdiği mesajlardan edindiğim izlenimleri şöyle sıralayabilirim:
*Abdullah Gül ile Ali Babacan ikilisi 24 Haziran seçimini nihai seçim olarak
görmüyor.
*Cumhurbaşkanlığı heveslerini gündemden çıkarmayacaklar. Dünya çapında
organizasyonlarla lobi faaliyetlerine devam edecekler.
*Ali Babacan, mahrem toplantıdaki konuşmasında isim vermeden R. Erdoğan'ı ve
yönetimini eleştirdi. Abdullah Gül idareyi ele alırsa neler yapabileceklerini
projeler kapsamında anlattı.
*Ali Babacan, projeleri ve anlatımı ile ortanın solu çizgide bir profil verdi.
(Merak edenler için hatırlayınız; Abdullah Gül Cuma namazı çıkışında "Caminin
önünde siyaset yapmam" demişti.)
Bugün R. Erdoğan'ı kapalı toplantılarda ağır bir dille eleştiren Ali Babacan dün
onun en yakın çalıştığı Bakanlardan biriydi!.. İstanbul'daki toplantıdan sızan
bilgilere göre, 25 Haziran sabahı şer çevrelerinin Türkiye üzerindeki
mühendislik faaliyetleri devam edecek. Eğer AKP zihniyeti tümüyle siyasi tarih
sayfalarında hak ettiği yeri bulmazsa!..
***
CHP, İYİ Parti, SP ve DP'nin milletvekili genel seçimi için kurdukları ittifakın
ve kamuoyuna sundukları "Millet İttifakı" protokolünde bir seçmen olarak
aradığım çoğu şeyi buldum. Manifesto'nun ilk giriş cümlesi olan, "Farklı yaşam
tarzı ve siyasal görüşü olan toplumsal kesimlerin demokratik ilkeler etrafında
sağlayacakları uzlaşma, milletimizin ihtiyacı olan barış, huzur ve istikrarın ön
şartıdır" oldukça hayati. "Kavga etmeden, kamplaşmadan mahallemdeki komşularımla
sevgi, barış ve huzur içinde yaşamak istiyorum" diye haykıranların ortak
hissiyatlarına tercüman olunmuş.
Türk milletine söz verdikleri şu 4 maddenin de en sıkı takipçisi olacağım:
"1. Toplumsal ayrışma ve kutuplaşmaya son verme, halkımızın özlediği huzur,
kardeşlik ve güven ortamı içinde adil ve güvenli bir seçim yapılmasını sağlama,
2. Ülkemiz siyasal sistemini bir an önce normalleştirme, rekabetçi demokratik
siyasal zemini, tüm lazımeleri ile tekrar inşa etme,
3. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlama,
4. Başta ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere tüm hak ve özgürlüklerin hakkıyla
kullanılmasını sağlama."
25 Haziran sabahı ilk iş olarak 3'üncü maddeden başlamalarını öneririm...
Bilderbergcilerin tuzaklarını ve pusularını bozmak için neler yapacaklarını da
seçim meydanlarında yoğun bir şekilde anlatmalarında fayda var!..
yuzdeyuzhaber
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol