CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti hükümetini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Bayburt Mitingi'nde yine pankartlarla vurdu. AK Parti'yi file benzeten Kılıçdaroğlu, benzetmesinin gerekçesini de yine pankartlarla anlattı:

"Geçen gün mitingimizde meydanında çeşitli pankartlar vardı. 'AKP'nin en çok sevdiği hayvan fil, çünkü filin hortumu var' Onlar hortumculuğun ustası, benimle yarışamazlar. O hortumun, ben. hizmetin ustasıyım. Bir de 'Silkele Kemal abi kaçacak' diye yazmışlar. Ben bunları silkeleyeceğim.  

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın "Hz. Ömer adaleti" söylemin eleştirirken ise ses tonundaki sakinliğini koruyamadı:

"Kızının düğün davetiyesini devletin uçağına binerek Ürdün Kralı'na elden verdi. Önce inkar etti, sonra kabul etti. Sen devletin uçağına binerek krala davetiye götüreceksin. 2.5 aylık Kübra da annesinin kucağında açlıktan ölecek. Sonra da bana Hz. Ömer'in adaletinden bahsedeceksin. İşte Erdoğan adaleti budur.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bayburt mitinginde seçmenlere seslendi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasında ekonomik verilerle Bayburtlulara seslendi:

2010 başında mazotun litresi 2.20, pancar 1.43 kuruş. 2011 yılda mazot 3.70 kuruşa, pancarın fiyatı  da 1.23 kuruşa düşmüş. Diyor musunuz bu fiyatlar makul. Kaybetmeye alıştık diyorsanız oyunuzu AK Parti'ye verin. Yazık değil mi Bayburt'a diyorsanız yönünüz bu tarafa halkın iktidarına dönün. CHP'yi iktidar yapın.

ERDOĞAN BAYBURTLU'YMUŞ

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın hangi ile miting için giderse o ilin vekili olacağını söylemesini de eleştirdi:

Erdoğan, Baybur'tun 2. vekili olacağım demiş. Siz hiç bugüne kadar Bayburt için Meclis'de kürsüye çıkıp bu şehrin dertlerini anlatanı duydunuz mu? Duymazsınız. Televizyonu izleyen Bayburt'un hiç sorunu olmaz sanır. Sizin dertlerinizi kürsüde CHP milletvekilleri savundu. Sizden açık yüreklilikle oy istiyorum. Bayburt'a yazık, Bayburtlu'ya da yazık. 

AK PARTİ KENDİSİNE İNANMIYOR

Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin gazetelere verdiği ilanlarla da espirili bir dille dalga geçti:

"Tam sayfa ilan veriyorlar gazetelere. 'İstikrar sürsün Türkiye büyüsün' diyorlar. Siz Türkiye'nin büyüdüğüne inanıyor musunuz? Emekli, çiftçi, esnaf memnun değil. Bir de bakın gazetelerde ilanlarında sonuna ünlem işareti koymuşlar. Onlar da inanmıyorlar. Neymiş 2023. Sen 2011'de Türkiye'nin karnını doyur, sonra 2023'ü düşünürsün. Kübra bebeğin ölümü Ankara'da yan gelip yatanların ayıbıdır. Manisa'da bir gazi açlıktan ölü bulunuyorsa yatağında, o ayıp Ankara'da oturanlarındır."

AK PARTİ'Yİ FİLE BENZETTİ

AK Parti'ye yönelik eleştirilerini seçim meydanlarındaki pankart ve dövizlerden espiri dolu örnekler vererek aktaran Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a yine rest çekmeyi ihmal etmedi:

"Aile sigortasıyla, hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Kadının hesabına 600 TL para yatıracağız. Bana parayı nerden bulacaksın diyor. AKP Genel Merkezi'ne bağlanan hortumları keseceğim. 2 dönemdir milletvekili, bana çırak diyor. Neyin ustası olduğunu biliyorsunuz. Mitingde şöyle bir pankart vardı. AKP'nin en çok sevdiği hayvan fil, çünkü filin hortumu var. Hortumculuğun ustası olanlar benimle yarışamazlar. O hortumun, ben hizmetin ustasıyım.

Televizyonlara beraber çıkalım, senin istediğin gazeteciler olsun. Sen bana sor ben cevap vereyem, ben sorayım sen cevap ver. Bakalım ne cevap verecek. Geçmişi temiz olmayan, kul hakkı yiyen ve mangal gibi yüreği olmayan benim benim karşıma çıkamaz. 'Silkele kemal abi kaçacak' diyor. Ben bunları silkeleyeceğim"

BU ÖRNEĞE ÇOK KIZDI

Miting boyunca konuşmasını sakin bir ses tonuyla sürdüren, ancak Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarında Hz. Ömer'i örnek göstermesini eleştirdiği sırada sakinliğini koruyamayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a sert çıktı:

"Hz. Ömer'den örnek veriyor. Sen kızının düğün davetiyesini devletin uçağına binerek Ürdün Kralı'na elden verdin mi vermedin mi? Önce inkar etti. Sonra kabul etti. Gayrı resmi ziyarettir dedi. AK Parti Genel Merkezi sana uçak kiralasa sözüm yok. Ama sen devletin uçağına binerek Krala'a davetiye vermeye gideceksin. 2.5 aylık Kübra'da annesinin kucağında açlıktan ölecek. Sonra da bana Hz. Ömer'in adaletinden bahsedeceksin. Ekmek alacaksınız vergi olacak, pırlanta alacaksınız vergi olmayacak. İşte Erdoğan'ın anladığı Hz. Ömer adaleti budur."