'ERDOĞAN'IN KRALLIK DA TALEP EDEBİLİR'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, " Erdoğan ne yapmaya çalışmaktadır? Bu milletin tek işi, Erdoğan'a koltuk mu imal etmektir? Damat bakan olduktan sonra, oğlun tahta geçmeyeceğini kim garanti edebilir?" dedi.

08 Aralık 2015 Salı 11:37
'ERDOĞAN'IN KRALLIK DA TALEP EDEBİLİR'

 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

- Türkiye uzunca süredir eksen kaymasını bütün yönleriyle yaşamaktadır. Türkiye siyaseti kısır bir döngü içinde yalpalamaktadır. Kasten tetiklenen çatışmaların, derinleştirilmesi milli birliğimize zarar vermektedir. Siyaset kirlenmişliği savunmak değildir. Kavgayı baştacı yapmak hiç değildir.

- Tüm siyasi aktör ve kurumlar kendilerini gözden geçirecek cesareti gösterebilmelidir. Bize göre Türkiye'de siyaset anlayışı temelden değişmelidir. Siyaset alışkanlıkları artık çıkmaz sokaktadır. Aşırılıkları törpüleyerek, Türkiye'nin ortak paydasında birleşerek sorunlardan çıkabileceğimizi düşünüyorum. Demokratik rejim ve ortak değerler etrafında kenetlenerek bu badireleri aşabiliriz. Herkesin sorumlu ve duyarlı davranması gerekmektedir. Makam ve mevki hesabı yapmak hiç kimseye yarar sağlamayacaktır. Bu siyaset değildir, devlet adamlığı hiç değildir. İç ve dış politikada yaşanmadık rezillik yaşanmaktadır.

- Ülkemiz bu kadar ağır sorunlarla boğuşurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık istemesi fırsatçılıktır, sorumsuzluktur. Cumhurbaşkanı ile başbakanın yetki ve görev sahaları anayasada belirtilmiş, bu konuda flu bir husus kalmamıştır. Anayasayı okudukları takdirde her şeyi öğrenebilirler. Türkiye'nin kapsayıcı, namuslu, milli yönetime ihtiyacı vardır.

- Erdoğan'ın başkanlık talebi kronikleşmiştir. Erdoğan başkan olursa, cumhuriyetin ilke ve esasları yıkılırsa, Türkiye uçuşa geçecektir. Propagandası yapılan budur. Mesele Türkiye'yi değil, Erdoğan'ın geleceğini güvenceye almaktır. Erdoğan'ın kişisel tatminidir.

- Başbakan Davutoğlu zor bir durumdadır. Manevra alanı daralmaktadır. Erdoğan'ın baskı ve dayatması karşısında Davutoğlu'nun direnç göstermesi mümkün olamamıştır. Davutoğlu, başkanlık tartışmalarına ilişkin olarak, sistem tercihini ortaya koyamamıştır. Davutoğlu yüzde 49,5 oy almış bir partinin başkanıdır. Vesayet altında olması milli iradeye büyük bir saygısızlıktır. Başbakan Türkiye'nin hangi sistemle yönetildiğini idrak edemiyorsa bu büyük bir sıkıntıdır.

- Davutoğlu neden korkmaktadır? 1 Kasım'dan bu tarafa önemli ve hayati tüm meselelerde Davutoğlu gecikmeli ortaya çıkmış, Erdoğan'ı beklemek durumunda kalmıştır. Erdoğan'ın aldığı oy ve destek başka taraflara çekilmemelidir.

- Başbakan ülkemizin birinci gündem maddesinin başkanlık olmadığını söylemekte, gerilimin düşürülmesi söylemektedir. Kesinlikle doğrudur.

- Erdoğan "Cumhurbaşkanı başka telden, başbakan başka telden çalarsa netice alamayız" sözleriyle, Davutoğlu'na sopa göstermiştir. hukuk devletinde herkesin sorumluluğu açık seçik belirlenmiştir. Erdoğan'ın bundan rahatsızlık duymasına gerek yoktur.

- Erdoğan Katar dönüşü gazetecilere, aklının ambarında neler varsa dökmüştür. Cumhurbaşkanı çift başlılıktan yakınmaktadır. Aynı Erdoğan, Abdullah Gül zamanında çift başlılıktan dert yanmıştır.

- Erdoğan'ın mizacı tehlike saçmaktadır. Her gittiği ülkeye özenmesi, her gittiği ülkenin yönetim modelini sahiplenmesidir. Fransa, Meksika, Türk tipi başkanlık sistemini diline dolamıştır. Allah'tan Kuzey Kore'ye ve kabile kavgaları yaşanan Afrika ülkelerine gitmemiştir.

- Bize göre kuvvetler ayrılığı ilkesi Türkiye'nin sigortasıdır. Türkiye'nin yeni bir sisteme değil, düzeltilmesi gereken tarafların ele alınması gerekmektedir.

- Partili cumhurbaşkanı önerisi trajik başka bir kısımdır. Türkiye bunu 1960 öncesi yaşamıştır. Erdoğan'ın 1930'lu yılları reddetmesi unutulmamıştır. Erdoğan ne yapmaya çalışmaktadır? Bu milletin tek işi, Erdoğan'a koltuk mu imal etmektir? Erdoğan başkan, veya partili cumhurbaşkanı oldu, bundan sonra krallık talep etmeyeceğini kim söyleyebilir. Damat bakan olduktan sonra, oğlun tahta geçmeyeceğini kim garanti edebilir?

- Türkiye'nin yeni bir Putin'i doğmakta, Türkiye'yi ele geçirmektedir. Davutoğlu ise Medvedev olmaktadır. Her seferinde yaşanan sadece hüsran, hezimettir.

- Şehitlerimizin acıları acımız, geride bıraktıları namusumuza emanettir. Akıtılan kanların hesabı sorulmadan, yetim bırakılan çocukların, anaların, eşlerin faturası canilere çıkarılmadan, bu iktidara her şey haramdır.

- Nusaybin, Sur, Cizre, Yüksekova her gün katliam, her gün kayıp. Türkiye azap yaşıyor, Erdoğan uçaktan inmiyor. Türk milleti çile üstüne çile yaşıyor. Davutoğlu bana mısın demiyor. Doğu ve Güneydoğu'da her yer hendek, her yer barikattır. Fatih Paşa Camii yakılmış, iş artık bu raddeye gelmiştir. Tehlikeli sürecin mutlaka durdurulması gerekmektedir.

- Tahir Elçi'ye ziyarette bulunan Kılıçdaroğlu, "barikatları kuran arkadaşlar" sözüyle teröriste sahip çıkmıştır. PKK örgüte destek vermeyen, tavır almayan kim varsa kitlesel göçe zorlamıştır. Enişemiz, Erdoğan ve AKP zihniyeti her türlü tavizi verme konumuna gelmiştir. Doğu ve Güneydoğu'dan vazgeçme, özerklik geç olaman gündeme alınabilecektir. Türkiye'nin bölünmesi için tam bir mutabakat olduğu anlaşılmaktadır.

- Bunlar baktıkça MHP ile neden uğraşılıyor? MHP'siz siyaset Türk'süz devlet demektir. MHP'siz siyaset batmış Türkiye demektir. MHP'siz siyaset Türkiye Cumhuriyeti'nin kefenlenmesi demektir. Bu can bu tende oldukça Türk düşmanlarına ve MHP üzerinde hesap yapanlara izin vermeyecek, imkan tanımayacağız. Onların hevesini kursaklarında bırakacağız.

- MHP Türk milleti uğruna her şeyi göze almaya hazırdır. Türk tarihi biz evlatlarına büyük bir miras devretmiştir. Karamsarlığa kapılmak kitabımızda yazmamaktır. Cellatlara bırakacak ne bir bayrak, devlet, millet vardır. Atılmayı bekleyen oklarımız, söylenmemiş sözlerimiz, çıkmamış canlarımız vardır. Mücadelemiz son nefere kadar sürecektir.

- Türkiye'nin küresel batağa çekmeye karşı adres ve toplanma merkezi MHP'dir. Biz yeni anayasa yoluyla Türkiye'yi yağmalamaya çalışanlara, milleti dağıtmaya umanlara, yerli ve yabancı odaklara karşı dimdik duracağız, milletvekili sayımızı küçümseyenleri şaşkına çevireceğiz.

- Rusya meselesinde ateşe körükle gitmek kimsenin faydasına değildir. Putin'in Erdoğan'ın telefonlarına çıkmaması planlı bir stratejidir.

- IŞİD'in elinde balistik füze olmadığına göre S-400'ün hedefi bellidir.

- MHP Moskova'dan yapılan delilsiz ispatsız saldırılar üzerinden siyaset yapmaz.

- Türkmendağı'nda soydaşlarımızı bombalayan Rusya mafya devleti gibi davranıyor.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 08.12.2015 11:39
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol