ERDOĞAN: DARBE PROVASI YAPIYORLAR...

Başbakan Erdoğan: Bugün nasıl yalanlar dolanıyorsa, o gün de aynı yalanların atıldığını göreceksiniz. Gezi'de aynısını yapmadılar mı, gençler şöyle dövülüyor diye. Bugün aynısını yapmadılar mı?

12 Eylül 2013 Perşembe 12:49
ERDOĞAN: DARBE PROVASI YAPIYORLAR...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Kobi Şurası'nın açılış konuşmasını yapıyor. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Çalkantılar olabilir, ufak tefek aksaklıklar olabilir ama demokrasimiz doğru yol alarak gelişmeye, ekonomimiz istikrarla büyümeye devam edecektir. Aylardır önemli bir ifade kullanıyorum. Onlar tuzak kuracaklar. Önce Allah sonra millet bu tuzağı bozacaktır. Eğer onlar tuzak kuracaksa, Allah'ın da milletin de bir tuzağı vardır. Kurulan bütün tuzaklar ilerleyişimizi engelleyemiyor. Hepsi tek tek alt üst oluyor, ilkesizce atılan manşetler, yayılan yalanlar tek tek sahiplerini utandırıyor. Biz altadanlardan olmayacağız ama aldananlardan da olmayacağız. İnsani ve vicdani değerlerimizden taviz vermeyeceğiz.

GEZİ EYLEMLERİ
Türkiye 12 Eylül ve 27 Mayıs'ta çok ağır bedeller ödedi. Şimdi yaşananlar 27 Mayıs günlerine dönme çabasından başka bir şey değildir. 27 Mayıs, Meclis, Üniversite, STK ve toplumun üzerine karabasan gibi çökmüş ve 53 yıla rağmen dağılmamıştır. 27 Mayıs'ın izleri tamamen silinmediği için bugün aynı provalar tekrarlanmak istiyor. Geçenlerde arşiv taraması yaptım. 27 Mayıs'ta atılan manşetleri gördüm. Bugün atılanlardan inanın hiçbir farkı yok. Demokrasi sadece sandık değildir diyorlar, gidin araştırın. Menderes'e de aynı şeyi söylediler. Bugün bize kalkıp sizi biz bile kurtaramayız diyorlarsa, aynı şeyin Menderes'e söylendiğini göreceksiniz. Kefenini alıp yola çıkanlar için kurtarılacak bir şey değildir. Bizim kurtarıcıya ihtiyacımız yoktur.

Allah'tan başka galip yoktur, tek galip o. Bugün nasıl manşetler atılıyorsa o gün de aynı manşetlerin atıldığını göreceksiniz. Bugün nasıl yalanlar dolanıyorsa, o gün de aynı yalanların atıldığını göreceksiniz. Gezi'de aynısını yapmadılar mı, gençler şöyle dövülüyor diye. Bugün aynısını yapmadılar mı?

POLİS MÜDAHALESİ
Hukuk içinde özgürlüklere sınırsız saygımız var. Ama hukuk dışında başkalarının özgürlük alanlarına müdahale edilirse, tüm güvenlik güçlerimizle biz de hukukun verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanırız. Çünkü ülkemizin refahını, huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Eğer kamu düzenini bozmaya yeltenen varsa, kusura bakmasınlar. Karşısında kamu düzenini sağlamakla görevli olan güvenlik güçlerini bulurlar. Bugün demokrasiye sahip çıkan bir millet var. O bayat senaryonun Türkiye'de başarı sağlama imkanı kalmamıştır bunu bilmeleri lazım. Türkiye artık güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir ülke konumuna yükselmiştir. Bir avuç elitin, seçkinin dayatmalarda bulunduğu bir ülke değil burası.

CHP
Bu millet CHP'ye ebediyen iktidar vermeyecektir. Bu millet darbeye çanak tutanları iktidara taşımamıştır. Bizler Allah'ın izniyle bu ülkede demokrasinin kesintiye uğramasına izin vermeyeceğiz. Azınlığın çoğunluğa zulm ettiği bir dönem yaşanmayacak. küçük azınlığın Türkiye'ye zarar vermesi mümkün değildir. Bu ülkenin sahibi artık bu millettir.
Çoğunluklar azınlıkların haklarına saygı duyacak. Önce sandık sonrasında istişare ve konuşmayla çözeceğiz. Dün saatlerce yeni demokratikleşme paketini görüştük. Önümüzdeki hafta demokratikleşme paketini açıklayacağız. 76 milyonun bir beraber yaşayacağı, herkesin yaşam tarzına saygı göstereceği bir ülke inşaa edeceğiz.

ALKOL DÜZENLEMESİ
Bazıları diyor ki bu hükümet yaşam tarzımıza müdahale ediyor diyor. Nerde bu böyle bir şey var mı? Alkol düzenlemesi için diyorsan? Git Amerika'ya git Batı'ya. Biz hala bu konuda gerideyiz. Bunları bildikleri halde genç çocuklarımızı sarhoş gezdirmek istiyorlar. Sonra trafikte ölüyor. Sadece içen de ölmüyor. İçmeyen de ölüyor. Taksirli suç sayılmıyor. Sarhoş olduğu için hafitleci bir suç oluyor.

Diyorlar ki; bunlar din böyle emrediyor diye yapıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Her yasa dine uygun yapılmıştır denebilir mi? Bizim tek derdimiz var; insanın sağlığı. Biz bunun gereğini yapıyoruz. Herkes inancını özgürce yaşayabilecek. Kalem oynatamıyorlardı. Şimdi kaç tane yazar çizer içeride ama içeride olanlar da neden içeride.
Hangi toplantılarda hangi yazarların el pençe divan durduğunu iyi biliriz. Biz sanal gündemden uzağız. Ulaşmamız gereken büyük hedefeler var. Biz eser üretmeye devam edeceğiz.

SURİYE
Suriye'de yaşanan insanlık dramına değinmek istiyorum. 120 bin insan öldü. 7 milyon insan zorunlu göçe tutuldu. Suriye'ye uluslararası bir müdahalenin olacağı söylendi.Neticesi ölüm olan kimyasal silah kullanımında suç. Kimyasal kullanılmadı mı suç değil. İnsan ölüyor. Tankla tüfekle öldürülen insanların öldürülmesi suç değil. kimyasal ile öldürülen de silah izi yok. Ölüm ölümdür. Suriye'de yaşananlarla ilgili bu rejim hesap vermeli. 1700 kişi kimyasal ile öldürülüyor. 106 bin kişi ateşli silahlarla öldürülüyor. Biri suç biri değil. Böyle saçmalık olur mu? Esed yönetimi hiçbir şekilde hesap vermedi. Kimyasal ile ilgili rapora da güvenmiyoruz. Şam'ın katliamı devam edecek. Göç devam edecek. 500 bin insan. Biz bu kapıları kardeşlerimize kapatmayacağız.




yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 12.09.2013 12:51
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol