'BU NASIL CENAB-I HAK ANLAYIŞI?'

İhsan Eliaçık hoca, " Yeryüzünün gerçeklikten kopmuş, hak, hukuk ve adaletten bihaber milletleri Tanrılarına “Cenâb-ı Hakk” diyor. Böyle çelişki olur mu" dedi.

30 Mart 2014 Pazar 13:07
'BU NASIL CENAB-I HAK ANLAYIŞI?'

 Akraba iki muhtar adayının yakınları arasında çıkan tartışma bıçaklı kavgaya dönüştü. Olayda, biri kavgayı ayırmaya çalışan polis memuru 3 kişi yaralanırken 4 kişi ise gözaltına alındı.


Eliaçık hoca görüşlerini şu şekilde dile getirdi: " Allah’a “Cenâb-ı Hakk” demişiz… Ne büyük , ne muhteşem bir söz! “Cenâb”: Saygınlık, yücelik ve ululuk ifade eden bir deyim. “Hakk”: 1- Gerçek, gerçeğin ta kendisi 2- Doğruluk, hak, adalet… “Cenâb-ı Hakk”: Büyük, Saygın, Yüce Gerçek, Doğruluk, Hak, Adalet… Demek ki biz adı Gerçek, Hak, Adalet olan bir saygınlığa ve yüceliğe (Cenâb) inanıyoruz. Hal böyle olunca yeryüzünün en “gerçekçi” insanlarının Müslümanlar olması, dahası gerçekçiliği onların insanlığa öğretmesi gerekmiyor mu? Çünkü Tanrılarına “Cenâb-ı Hakk” (Büyük, Yüce Gerçek) diyorlar… Hal böyle olunca yeryüzünün en hakka hukuka riayet eden, hak konusunda kılı kırk yaran insanlarının Müslümanlar olması, dahası hakkı ve hukuku onların insanlığa öğretmesi gerekmiyor mu? Çünkü Tanrılarına “Cenâb-ı Hakk” (Büyük, Yüce Hak) diyorlar… 
Hal böyle olunca yeryüzünün en adaletli insanlarının Müslümanlar olması, dahası adaleti onların insanlığa öğretmesi gerekmiyor mu? Çünkü Tanrılarına “Cenâb-ı Hakk” (Büyük, Yüce Adalet) diyorlar… İslam inancının mihverinde bunlarr olduğuna göre, tepeden tırnağa bütün dinin bu bakış açısı ile ele alınması, yaşanması ve insanlığa öylece sunulması gerekmiyor mu? Fakat heyhat! Yeryüzünün neredeyse en “gerçeklikten” (tarihten, hayattan ve tabiattan) kopmuş, hak, hukuk ve adaletten bihaber milletleri Tanrılarına “Cenâb-ı Hakk” diyenler…
Kalkmış “gavur” dedikleri milletlerden “gerçekçilik” (realizm) öğrenir, onlardan hak, hukuk, adalet dilenir hale gelmişler.
Yetmiyormuş gibi “Nereye gidiyorsunuz? Siz “Cenâb-ı Hakk’a” inanmıyor muydunuz? Demek inandığınız başka bir şeydi ya da galiba aslında inanmıyorsunuz. Gelin “Cenâb-ı Hakk’a” (gerçeğe, hakka, adalete) adam gibi inanalım, yaşayalım ve yaşatalım…” diyenleri de, Batıdaki realizmden etkilenmekle, modernist mülahazalar içinde olmakla suçlamazlar mı?
“Ne sırıtıyorsun, anlattığım senin hikayen” demiş şair… Ben de diyorum ki: “Neden şaşırıyorsun, anlattığım senin iddian, davan: Cenâb-ı Hakk; Gerçek, Hakk, Adalet…”
Buna inananın doğrudan doğruya gerçekçi olması; tarihe, hayata ve tabiata yaslanması gerekmez mi? Buna inananın dininin direğinin doğruluk, dürüstlük, hak, adalet olması gerektiği gayet normal değil mi? Buna inananın “En büyük günah kul hakkı yemektir” demesi son derece doğal değil mi? Merkez öyle olunca periferinin de böyle olması gayet tabiî değil mi? Kaptan öyle olunca mürettebatın da böyle olması gerekmez mi? Bir dinin tanrısı öyle olunca, inananlarının da böyle olması gerekmiyor mu?" 

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 30.03.2014 13:14
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Latif Bağcı 2014-03-30 14:17:39

görmemizi, algılamamızı ve yorumlamamızı sağlayan siz güneş'ler, enerjiniz tükenmesin, ışığınız solmasın. sizlere yapılabilecek tek bir şey vardır. saygı göstermek. saygılar sevgili üstad.

Avatar
ilhan aytekin 2014-03-30 14:22:47

neden öyle oluyor ben söyliyim ; çünkü bu millet kuranı bilmiyor.yüzünden okumayı ibadet sanıyor.herhangi bir konu hakkında tartışırken allahtan kitaptan örnekler vermeye kalktığın zaman şunu duyuyorsun insanlardan : "kardeşim allahı karıştırma bu işe" diyorlar.:)))

Avatar
Metin Akbaş 2014-03-30 13:38:15

Tatbiki Cenâb-ı Hakk'a inananların da hak ve adalet üzere olması gerekiyor.
Peki neden olamıyor? Zaten bunları kitaplar yazmış ve heryerde anlatıyorsunuz. Evvela kendilerine büyük misyonlar biçmiş, topluma önder olma iddiasında olanlar anlamalıydı, ama anladıklarını gösteren en küçük bir gösterge yok. Hepsi hak, adalet diyor fakat laftan öte geçmiyor. Çünkü söylediklerini yaşayıp göstermiyorlar. Eline imkan geçince vicdanlar değil egolar etkili oluyor. Buda demektir ki henüz Cenâb-ı Hakkı anlayamamışlar, atadan dededen kalma yanlışlığı devam ettirmek zorunda kalıyorlar.

Avatar
emine ersan 2014-03-31 12:42:26

Tebrik ederim sizi sayin hocam..:)