'BU KARARA SAYGI DUYMUYORUM...'

Twitter'ın açılması kararına da tepki gösterdi. Erdoğan, "Karara uymak zorundayız ama saygı duymuyorum." dedi.

04 Nisan 2014 Cuma 13:51
'BU KARARA SAYGI DUYMUYORUM...'

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı'nda basın açıklaması yaptı. Erdoğan, Köşk seçimleri konusunda ''Cumhurbaşkanımızın 'bu konuyu aramızda müzakere ederek karara varırız' kanaatini paylaşıyorum'' dedi. Seçim gecesi AA'nın spekülatif haber yaptığı iddialarına Erdoğan'ın yanıtı ''Anadolu Ajansı’nın yayın politikasını hazmedemeyenler, ya da üstlendiği görevini hazmedemeyenler, kendi rekabet alanlarının daralmasından rahatsız olanlardır. Bu paralel yapının rahatsızlığıdır'' şeklinde oldu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı'nda basın açıklaması yaptı. İşte Erdoğan'ın açıklamaları:

GÜVEN OYU VERDİ

Günü birlik çalışma ziyareti yapmak üzere az sonra Bakü’ye hareket ediyorum. Yerel seçimlerin ardından gerçekleştirdiğim bu ilk resmi ziyaretimiz hem sembolik olarak hem de uluslararası ilişkilerimiz bakımından büyük önem arz ediyor. 30 Mart tarihinden itibaren yapılan seçimlerle, Türkiye istikrar ve huzurdan yana bir tercih kullanmıştır. Güven oyu vermiştir. Bu güven oyu tartışılmazdır. Bir yerel seçim olmasına rağmen, aziz milletimiz gerek oy oranları, gerek büyükşehir il ilçe belde başkanlıkları, gerekse belediye meclis üyeliklerinde partimizi hem tekrar birinciliğe taşıdı hem de rekor seviyede destek verdi.

SANDIKTAN ÇOK FAZLA MESAJ ÇIKTI

Elbette sandıktan çok fazla mesaj çıktı. Ancak bunlardan en önemlilerinden biri dış politikamıza olan destektir. Barışçı diyalogdan yana hakkı savunan dış politikası milletimizden tam not almıştır.

30 MART'TA BARIŞ KAZANDI

30 Mart seçimlerinde sadece partimiz değil tüm bölgemiz kazanmış, barış kazanmıştır. Türkiye tarihinden aldığı güçle, içerde ve dışarda demokrasiyi hukuku savunmaya devam edecektir. Azerbaycan ziyaretimizde böyle sembolik bir vurguya binaen gerçekleşmektedir. Şunu bilhassa vurgulamak isterim, Türkiye Azerbaycan ilişkileri örnek alınacak bir nitelik kazanmıştır. Mükemmel seviyede seyreden ikili ilişkilerinin yanı sıra, Güney Kafkasya ölçeğinde de başarılı projelere imza atıyorlar.  Bölgede kapsamlı bir barışın tesis edilmesi yönündeki çalışmalara aktif bir şekilde katkı sağlıyoruz. Ziyaretim sırasında Aliyev ile yapacağım görüşmelerde azerbaycan’ın toprak bütünlüğü temelinde sürdürülen çalışmalar hakkında da görüş alışverişinde bulunacağız. 

SORU-CEVAP

CUMHURBAŞKANI'NIN KANAATİNİ PAYLAŞIYORUM

Yerel seçimler tamamlandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çok az kaldı. Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamaları oldu, oturur konuşuruz, kısa bir süre sonra açıklarız dedi. Sizin değerlendirmenizi alabilir miyiz? Üç dönem kuralıyla ilgili çalışma yapılıyor mu?

Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyu aramızda müzakere ederek karara varırız kanaatini paylaşıyorum.

KANAATİM 3 DÖNEMDEN YANA

Üç dönem kuralıyla ilgili olarak, partiden tabandan kanaat belirtenler var. Bu konuyla ilgili kanaatimi belirttim. Bu konu biz partimizin kuruluşunda tüzüğümüze bunu uzun istişareler neticesinde koyduğumuz bir konudur. Bunun Türkiye’de inanıyorum ki bir karşılığı var. Bu kararı verecek olan partinin, bazı arkadaşlarım MYK diyor ama değil tüzük tadiliyle konu genel kurul işidir. Benim kanaatim üç dönemden yanadır. Üç dönemden sonra siyasi hayat bitmiyor.

Köşk’e çıkmanız konusunda baskı hissediyor musunuz?
Onlar ayrı bir konu. Yani farklı. Onu konuşmak şu an bana göre gereksiz.

AA'NIN YAYIN POLİTİKASINI HAZMEDEMEYENLER REKABET ALANLARININ DARALMASINDAN RAHATSIZ OLANLAR

Anadolu Ajansı’nın seçim yayınına ilişkin açıklamalar oldu. Bu olayın ardından Bayburt’ta bir arkadaşımız darp edildi. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her şeyden önce tabi ben AA’nın malum 94 yıllık bir mazisi var. Bir defa Anadolu Ajansı’nın yayın politikasını hazmedemeyenler, ya da üstlendiği görevini hazmedemeyenler, kendi rekabet alanlarının daralmasından rahatsız olanlardır. Bu paralel yapının rahatsızlığıdır. Çünkü rekabet alanında daha önce bir iki ajans çok aktifti. Şimdi Anadolu Ajansı buraya girince, bir defa bunun rekabet alanları daraldı. Zira yüzde 60 civarında kendilerinden alım yapıldı. Fakat AA ile ilgili spekülatif haberleri, mesela Bayburt’ta AA mensubunun darp edilmesi ve kendisinin üzerine gidilmesi  ki bu Allah göstermesin, AAyı hedef gösteren bu açıklamalar orada ajansın elemanının da darp edilmesinin yanında ileri derecede bir neticeye de varabilirdi.

Tabi benim merak ettiğim, medya, AA’nın bu tür mensubunu orada savunmuyor. Ona yönelik bir yayıon yapmıyor. Ama bir başka medya mensubu olmuş olsaydı bu tabi o zaman savunurdu. Kimileri kameraları makinalarını yerlere koyarlardı. Nasıl olur da saldırdınız veya oradan çekilir giderlerdi. Ben böyle bir şey duymadım.

BÜTÜN AJANSLARIN GENEL MÜDÜRLERİ GENEL MERKEZİMİZE GELİRLER

Bakıyorsunuz ana muhalefetin genel müdürü şu ifadeyi kullanıyor veya diğerleri neymiş? Ajansın genel müdürü partimizin genel merkezine gelmiş. Yani buna hayda denir. Niye? Bütün ajansların genel müdürleri, yöneticileri bizim genel merkezimize gelirler. Kaldı ki bu bizim aynı zamanda devletimizin ajansıdır. Diğer ajansların genel müdürleri yöneticileri genel merkezimie geldiği zaman rahatsızlık olmuyor da, AA genel müdürü geldiği zaman niye rahatsız olunuyor? Daha önce benim danışmanım olduğu için mi rahatsız olunuyor? Böyle saçmalık olmaz. 

ANADOLU AJANSI PARTİNİN DEĞİL DEVLETİN

İkili ilişkilerimize gölge düşürenler olmuştur. Onlara da mesafeliyim söyleyeyim. Eğer ahlak çerçevesi içerisinde yürütmüş olsalar, kucaklayıcı olurdum. Anadolu Ajansı ne bir partinindir, sadece devletindir. Milli kuruluşumuza karşı böyle bir tavrı doğru bulmuyorum. Yapılan yayınla da ağı genişletmek suretiyle burada rekabet alanı doğmuştur.

AJANSLAR SEÇİMDE BAŞARILI OLAMADILAR

Ha ajanslar bu seçimde başarılı olmamışlardır. Bütün ajansları kast ediyorum. Bu seçimde adeta, çoğu iflas etmişlerdir. Sağlıklı ve kısa sürede netice verme noktasında böyle bir çalışma içerisine girmemişler. Bazı ajanslar ise siyasi partilerin sandık kurulu üyeleri gibi çalışma görevini yürütünce, asli görevlerini unutmuşlardır.

ERGENEKON'UN 16 BİN SAYFALIK GEREKÇELİ KARARI: HERHALDE BÖYLE BİR ANSİKLOPEDİ ÇIKAR

Ergenekon’da gerekçeli karar açıklandı. Ecevit’ten Abdullah Gül ve sizin döneminize kadar yayılan bir dönem olduğu ve darbe teşebbüsü yapılacağı dile getirildi. Bazı sahte delillerin Ak Parti’nin kapatılma davasında kullanıldığı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
16 bin sayfa. Bunu nerede inceleyeyim ben. Adeta bir ansiklopedi. Herhalde böyle bir ansiklopedi çıkar. Bunu görme fırsatını bulacağız. Şu anda tabi böyle bir şeyi henüz fırsatı bulabilmiş değilim. Dün tek fırsat buldum Yavuz Sultan Selim köprüsünü inceledim. 

TWITTER YASAĞININ KALKMASI: AYM'NİN KARARINA UYMAK ZORUNDAYIZ AMA SAYGI DUYMAK ZORUNDA DEĞİLİM. SAYGI DUYMUYORUM

AYM, Twitter dün itibariyle tekrar açıldı. İfade özgürlüğü engellendiği söyleniyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara uymak durumundayız. Ama saygı duymak zorunda değilim. Bu karara saygı duymuyorum. Şu anda alınmış olan bu karar, birincil mahkemelere müracaat edilmeden, hukuk yolları tüketilmeden AYM’ye götürmüştür. AYM’nin bunu reddetmesi gerekirdi bu bir.

ÖZGÜRLÜKLE ALAKASI YOK

İkincisi özgürlükler yaklaşımını doğru bulmuyorum. Zira bu ticari şirkettir. Bu şirkette sadece Twitter değil, YouTube’da Facebook’ta ticari şirkettir. Bunun ürününü alıp almamak herkesin tasarrufundadır. Bunun özgürlükle alakası yok. Özgürlük noktasında temel haklar noktasında AYM’de bunca bekleyen dosyalar varken, iki gün önce AYM’nin direkt kendilerine başvurmak suretiyle böyle bir karar almasını ben doğrusu milli bulmuyorum. Bunun yanında ABD’li şirketin savunması yapılırken, bizim milli ahlaki her türlü değerlerimiz bir kenara konuluyor.

BU HUKUK DEĞİL

Bu konuyla ilgili özellikle alt mahkemelerin, başka dosyalarla ilgili vermiş olduğu kararlar var. bunları göz önüne almıyorsunuz, yok farz ediyorsunuz böyle bir kararı alıyorsunuz. O zaman ister istemez farklı düşünmek durumunda kalıyoruz. Biz bu karara uyarız olay bu. Ama saygı duymuyorum. Bu sadece bir yasaya uymaktır. Bu hukuk değildir onu söyleyeyim. Hukuk başka bir şey. Burada hukuki bir uygulama yok. Ben bunu milletimin takdirine bırakıyorum. Ama şunun bilinmesini istiyorum ki bu karar alınırken ne ABD ne Fransa ne İspanya, bu konularda verilmiş kararlar dahi göz önüne alınmamıştır.

İTİRAZ EDEBİLİRSİNİZ... BU EYLEMLER NİYE

Yenilmeye doymazmış. Bunların durumu böyle. İstanbul’da 700 bin fark var. İtiraz edip acaba buradan bir şey çıkarabilir miyiz. Ankara’da 30 bin fark var. Hadi samimi olarak dürüst olarak itirazlarınızı yapabilirsiniz. Fakat bu eylemler niye? Ahlaki olmayan ifadelerle, oralarda bile hala Molotof havai fişek niye? Gelirsiniz müracaatınızı yaparsınız. Bizim denediğimiz yol budur. Sen de bu yolu dene. Ondan sonra da çıkacak karara saygı duy. Ama bunlarda bu yok.

Mesela Şanlıurfa’da olaylar, silah tehditleri. Bunlar akıl almaz işler ya böyle seçim olur mu? Bunlar hayatlarında girdikleri yerde aldıkları belediyeyi kaybediyorsa tahammül edemiyor. Ceylanpınar’da Viranşehir’de yaşanan bu. Samimi olacaksın, dürüst olacaksın. Netice ortaya çıkmış, itirazınızı parti olarak yaparsın. Gerçekten bu itiraz neticesinde sayımlarda yanlış varsa herkes buna uyar.

Tabi bizim bir özelliğimiz var. Genelde dört dörtlük değil ama onu da söyleyeyim. Sandık tutanaklarıyla ilgili çalışmamız vardır. En büyük delil sandık tutanaklarıdır. Onları üyelerin veya müşahitlerin, aslında belde ilçe il buralarda toplaması en önemli belgesidir. Bu belgenizin elinde olduğu hakkaten ispatlanabiliyorsa buna zaten diyecek bir şey olmaz. Çıkar bunları koy ortaya, buyurun sandık tutanakları burada deyin.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 04.04.2014 13:54
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol