'BAŞBAKAN ÇUBUK KRAKER Mİ?'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan'ın "Başbakan'ı yedirmeyiz sözleriyle ilgili, "Başbakan çubuk kraker mi ki yedirmiyorsun?" dedi.

04 Haziran 2013 Salı 14:53
'BAŞBAKAN ÇUBUK KRAKER Mİ?'

 CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı eylemlerine değinerek "Gençler, polisin baskısından, biber gazından sonra ellerinde çöp torbalarıyla meydanı temizlediler. Onları alınlarından öpüyorum" dedi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından satır başları:

Huzur ve barış içinde yaşamak ortak hedefimizdir. Hepimizin sorumlukları var, sokakta yürüyen sade yurttaşında bakanların da başbakanların sorumlulukları var. Blinçli yurttaş olacağız ki sorumluluklarımızın ayırdına varacağız. Ülkemize komşumuza karşı sorumluklarımız var. Bazen hiç bilmediğimiz duymadığımız alanlarda oluşan olaylara da üzülürüz. 

Çevreye karşı da bizim sorumluluklarımız var. Devran döner meraklanmayın. İstanbul'da Gezi Parkı diye bir alan var. Taksim'in göbeğinde avuç içi kadar kalmış bir alan. Buraya yapı yapacağız diyorlar. İstanbullu diyor ki ben buradaki doğaya sahip çıkmak istiyorum. Buna da saygı göstermeniz lazım. 76 yaşında başı örtülü kadın gelmiş eylemcilere destek veriyor.

ELLERİNDE BOMBA YOK, KİTAP VAR
O gençler orada ellerinde silah yok bomba yok, ellerinde kitap var şarkı söylüyorlar ve orada çadır kurmuşlar. Güzel. İş makinalarıyla kazı başlayınca müdahale ediyorlar. 30 Mayıs sabahı polislerle baskın düzenliyorlar. Siz bir düşman ülkesine mi giriyorsunuz. En haklı eylemlerini yapıyorlar. Ağaçlarının altında nöbet tutuyorlar. Siz sabahın beşinde yüzlerce polisle baskın düzenliyorsunuz. Ertesi gün aynı eylem bir kez daha oluyor toplumun vicdanı kanıyor ve toplum Taksim'e akıyor. Bu toplum haksızlığa karşı çıkıyor. Ağır müdahale olmamalı. Orantısız güç kullanılmıştır. 

BÖYLESİNİ HİÇ GÖRMEDİM
Hatta bir çocuğun elinde kitap var. Ne olacak size bu eylemlerden. Demokrasi ile yönetilen bir hükümete tepki çok normaldir. Sonra ne oldu dalga dalga eylemler bütün Türkiye'ye yayıldı. Taksim'e gittim. Mitingimizi iptal ettik ben de 18.00 sıralarında taksime gittim. Önce size taksimi anlatayım. Hayatımda hiç bir zaman bu kadar genci bir arada görmemiştim. Yüzlerce miting yaptık ama bu kadar genci hiç bir partinin toplantısında görmedim. Gençlerin tamamı özgürlük ve demokrasi istiyor. Her partiden her kimlikten insanlar vardı orada. Bu tabloyu siyasetçilerin çok iyi okuması lazım. Biz de CHP olarak ders çıkarmalıyız. Onların tepkilerini dikkatle dinlemek zorundayız. 

GÖZLERİNDEN ÖPMEK İSTİYORUM
Eğer biz siyaseti sağlıklı okursak gençleri dinlersek onların neler isteyip istemediğini iyi anlarsak Türkiye'nin geleceğine parlak bir ayna tutmuş oluruz. Taksim Meydanı'nda CHP toplandı, hayır, eylemleri CHP planladı hayır. Olayları sağlıklı yorumlayamayanların topu başka yere atma çabasıdır bunlar. O gençlerin tamamının gözlerinden öpmek istiyorum. 

YENİ BİR GENÇLİK GELİYOR
Birinci koşul şudur; bir ülkenin başbakanın demokrasi nedir çok iyi anlaması gerekiyor. Demokrasi karşı düşüncelere saygı duymaktır. Siz demokrasiyi baskı unsuru olarak görürseniz eylemleri sonlandıramazsınız. Yeni bir pencere açıldı ve yeni bir gençlik geliyor.  Bir ülkenin başbakanı duygularıyla ülkeyi yönetemez. Akılla mantıkla yönetmelidir. Başbakanlık koltuğuna bu millet sizi oturttuysa akılla mantıkla bu ülkeyi yöneteceksiniz. Toplumda kutuplaşmalara yol açmamalısınız.

DÜNYAYA  REZİL OLDUK
Her yurttaşım sorumluluğu var ama başbakanın sorumluluğu daha fazladır. İnatla dayatmayla ülke yönetilmez. Son olayda bizi dünyaya rezil etti. Gençler demokrasi özgürlük istiyor, demokrasiyi özgürlüğü vereceksiniz. Özgürlüğün temel aksı vardır omurgası vardır, o omurganın adı medyadır. Son olaylarda çok üzgünüm medya sınıfta kaldı.Türkiye olayları yurt dışındaki televizyonlardan ve bir iki kanaldan izledi. Bir başbakan özgürlük alanını genişletmek zorunda. Sopayı gösterirseniz toplum başka yerlerden bilgi alır başka medya yaratır onun adı da sosyal medya olur. 

HABERCİLERE SAYGI GÖSTERİN
Bu arada medya çalışanlarını eleştirmek ayrı medyayı ayırmak ayrı. Çalışanların nasıl çalıştığını biliyorum. Nerede haber varsa oradadırlar. Bizim habercilerin tümüne saygı göstermemiz lazım.  Herkesin aklını başına alması lazım.

YENİ TÜRKİYE BU
Bir başbakan çıkıp 'twitter baş belası' diyor. Özgürlük mücadelesi verdiğini söyleyen birisi bu açıklamayı yapamaz hakkı da yoktur yetkisi de. Kısıtlama getiriyorsunuz olmaz. Baskı kurarsanız enerjiyi biriktirirsiniz ama özgür ortam yaratırsanız enerjiyi alırsınız. Her siyasal görüşten insan vardı ama hepsi birbirine saygılıydı. İşte yeni Türkiye bu. Türkiye demokrasi ve özgürlük istiyor. Bir sağ duyulu ses var. İletişim teknolojilerinin ulaştığı bir dönemde hiç bir kapalı yönetimin ayakta kalması söz konusu olamaz. Özgürlük alanını genişletirsen hiç bir şey olmaz ama kapalı rejim oluşturmaya çalışırsan gidersin ve gideceksin. 

NASIL BİR HINÇTIR BU?
Herkesin sesini kulak kabartmak zorundasınız. Ayrıştırıcı dil toplumu böler. Kavgalara bölünmelere yol açar. Hala diyor yüzde 50 var evlerinde bizim zorla tuttuğumuz. Bir Başbakan çevresini doğayı seven bir başbakan toplumu aldığı oy oranıyla bölmez. Ak Parti’ye yüzde 49 oranında oy verenlerin de bizim başımızın üzerinde yeri var. Onlar bu ülkenin onurlu insanlarıdır. Herkes bir partiye oy verebilir. Ayrıştırmak değil birleştirmek gerekir. Yani talimat verirsem meydana çıkarlar mı demek istiyorsun? Yakıştı mı bu söz sana? Yakışır mı? Hiçbir siyasetçi toplumu aşağılayacak laflar edemez. Ayyaş, çapulcu bu lafları kullanamazsın. Bu ülkenin her bireyi onurlu birer vatandaştır. Kimliği eğitim düzeyi rengi inancı ne olursa olsun bu insanların benim başımın üzerinde yeri var. Şu ifade kabul edilebilir ifade değildir: Hangi ana baba kızını birinin kucağına oturmasını ister. Eminim çocuk sahibi olan annelerin saçları diken diken olmuştur? Böyle bir anlayış olabilir mi? Nasıl bir hınçtır bu? Bir ülkede vatandaşın başbakanlık koltuğuna oturttuğu kişi bunları nasıl der?

VATANDAŞA KİBAR DAVRANACAKSINIZ
Demokrasiyi savunan insanın yüreğinde bir parça da olsa insan sevgisi olması lazım. Bu anlayışa sandıkta ders vermek her şeyden önce bize düşer. İster Vali ister Emniyet Müdürü, vatandaşa kibar davranacaksınız. Bizim vatandaşımız bıçak kemiğe dayanmadan kolay kolay sesini çıkarmaz. Hiç kimsenin başkasının yaşam anlayışına müdahale etme hakkı yoktur. 

UYARMAK BİZİM GÖREVİMİZ
Polisler de çok zor durumlarda görev yapıyor. Bir iktidar polis ve halkı karşı karşıya getirmemeli. Bizim insanımız bunlar. Uyarmak bizim görevimiz. Başbakanların bir görevi daha var, yargı kararlarına uymak. Güçler ayrılığı nedir bunu çok iyi bilmesi gerekir. 

BİR AVUÇ YERİ NEDEN BIRAKMIYORSUN?
Ne yaparsanız yapın o yasa için karar verdik o yasayı yapacağız diyor. Bunu söyleyen kişi kendini Başbakan olarak mı belediye başkanı olarak mı tanımlıyor? Bir yere bina yapılacaksa İstanbul halkının seçtiği bir belediye başkanı ve Meclis üyeleri var. Neden Başbakan can havliyle buna karar verdik diyor. Ama siz burnunuzdan öfke herkese racon kesiyorsunuz. Bu çağdaş Türkiye'nin imajını bozuyor. Başbakanlar aynı zamanda toplumun huzurunu sağlamakla görevlidirler. Bu olaylar yüzünden  3.3 milyar dolarlık bir kayıp var yazık günah değil mi? Dünyanın her yerinde böyle problemler yaşanıyorsa bu işin sorumlusu siyasal iktidarlardır. Artık CHP'yi suçlamaları kabak tadı verdi. CHP ülkesini seviyor insanlığı seviyor gencini seviyor yaşlısını seviyor. O da bu ülkede huzur olsun istiyor. Bizim Bakırköy Belediyemiz 100 dönümlük alanı botanik parkı yapıyor. 2 milyar dolarlık rantı teptik. Taksim'de bir avuç yer neden bırakmıyorsun. 

SANANE BUNLARDAN
Halk huzur istiyor, özgürlük istiyor, ayrıştıran değil birleştiren bir üslup istiyor. Halk neyi istiyorsa emin olun doğruyu istiyor. Yaşam tarzına müdahaleyi halk istemiyor. Kaç çocuk doğuracak, nasıl doğuracak. Ya Allahınızı severseniz sizin başka bir işiniz yok mu? Parkta niye öyle oturuyorlar, sana ne? Bu gençler neden ayakta bir sorsun onlara? Kendi yaşam tarzlarımıza müdahale etme diyorlar. Sen de ben de bu gençlere saygı göstermemiz lazım. Gençler geleceğimiz güvencemiz ve onlarla onur duymamız lazım. Onları suçlamak ve biber gazıyla onları süpürüp atmak hiç bir şey kazandırmaz bu ülkeye. Onlar eğer eylem yapıyorlarsa ülkenin güvenliği için yapıyorlardır.

BAŞBAKAN ÇUBUK KRAKER Mİ?
Başbakanlar her şeyi bilmek zorunda değildir. Eğer her şeyi biliyorum diyorsa hiç bir şeyi bilmiyor demektir. Başbakanın danışmanlarına sesleniyorum, Başbakan çubuk kraker mi ki yedirmiyorsun?

BAŞKANLIK HAYALİ NEREDEN GELİYOR
Biz ne baasçıyız ne de Esad'çıyız, biz Türkiye'yi seviyoruz. CHP olarak hepimize düşen bir görev var. Bu tablodan hepimiz ders çıkarmalıyız ve hepimiz çok iyi ders çıkarmalıyız. Gençler Türkiye ve siyasetine ders verdiler. Sayın Başbakan basın açıklamasında bir açıklama yaptı: Türkiye'de parlamenter sistemi tıkır tıkır işliyor bu başkanlık hayali nereden geliyor böyle.

yuzdeyuzhaber





Son Güncelleme: 04.06.2013 14:55
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol