Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “izleme komitesine olumlu bakmıyorum” sözleri ile gün yüzüne çıkan Saray ile hükümet arasındaki gerilimin perde arkasından Saray’ı köşeye sıkıştırma planı çıktı. İddiaya göre, MİT Müstearı Hakan Fidan’ı da yanına alan Başbakan Ahmet Davutoğlu ve ekibi, 7 Haziran seçimlerinin ardından “siyasi özerklik” ilan etmeyi planladı. Bu plana 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dışarıdan, Bülent Arınç, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik gibi partinin “ağabeyleri” ise içeriden destek verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu planı gördü ve Fidan’ın adaylığını geri çekmesini sağlayarak, “oyunu” bir anlamda bozdu. Gül de, siyasete girmeyi planlamadığını açıklayarak, ikinci bir yenilik hareketi başlatmayacağı mesajı verdi. Erdoğan, tüm bu gelişmelere rağmen Davutoğlu ve ekine tam olarak güvenmiyor. Erdoğan, bu düşünceleri bazı AKP’li vekillerle de paylaştı. Erdoğan, kendisini ziyaret eden bazı vekillere, Fidan’ın istifası ile başlayan süreç hakkında, “Beni Saray’a hapsetmeyi planladılar” yorumunda bulundu. Saray-Başbakanlık geriliminin perde arkası şöyle:

Saray ile başbakanlık arasında yaşanan gerilim, MİT Müsteşerı Hakan Fidan’ın istifası ile had safhaya ulaştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinin ardından Saray’a karşı bağımsızlığını ilan etmeye hazırlanıyordu. Bu süreçte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de bir çok kez görüşen Davutoğlu, yanına AKP’nin “ağır ağabeylerini” de alarak, güçlü bir vekil listesi oluşturmak için harekete geçti. Bu çerçevede MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a da, Dışişleri Bakanlığı sözü verildi. Bir çok konuda köşeye sıkışan Fidan, biraz da ailesinin ısrarı ile Davutoğlu ve ekibinden gelen teklifi kabul etti. İkinci aşamada ise, Gül’ün süpriz şekilde aday listesine konması planlanıyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan. Davutoğlu ve ekibinin çalışmalarından kısa süre içinde haberdar oldu. AKP’deki siyasi gelişmeleri anlık olarak takip eden Saray, Davutoğlu ve ekibinin seçim sonrasına ilişkin planlarını bozmak için düğmeye bastı. İlk etapta, MİT Müsteşarı Fidan’ın adaylığını geri çekmesi sağlandı. Fidan’ın ardından, AKP içindeki harekete dışarıdan destek veren 11. Cumhurbaşkanı Gül hedef alındı. Gül de, “siyasete girmeyeceğini” yeniden açıklamak zorunda kaldı. Fidan’ın, geri dönüşü ile birlikte Başbakan Ahmet Davutoğlu da yalnızlaştı.

Erdoğan, kendisine karşı yürütülen Saray’ı hapsetme planını, ziyaretine gelen vekillere de anlattı. Erdoğan, Saray’da kabul ettiği vekillere, Davutoğlu ve ekibine dair ağır eleştirilerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Davutoğlu ve ekibini doğrudan eleştirmesi, “kızgınlığının” göstergesi olarak yorumlandı. görüşmelerde Erdoğan’ın, MİT Müsteşarı Fidan ile ilgili tenkitlerde de bulunması dikkat çekti. Erdoğan, AKP yönetiminde bazı isimlerin, MİT Müsteşarı Fidan’ı da yanlarına alarak, kendisini köşeye sıkıştırmak istediğini dile getirdi. Erdoğan bu konudaki tepkisini, “Beni saraya hapsetmeyi planladılar” diyerek gösterdi.

Fidan’ın milletvekilliği adaylığı ile başlayan süreç, Saray ile başbakanlık arasındaki iplerin daha da gerilmesine neden oldu. Bu gerilim, 7 Haziran seçimleri için hazırlanan milletvekili aday adayı listelerini de etkiledi. AKP kulislerinde, Saray’ın Fidan krizinin ardından paralel yeni bir AKP teşkilatı kurduğu konuşuluyor. İddiaya göre, aday adayları ile ilgili çalışmaları Saray’da gerçekleştiremeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakın çevresi, bunun için Ankara’nın Oran semtinde yeni bir villa kiraladı. Aday adayları ile ilgili görüşmeler ve çalışmalar da buradan yürütülüyor. AKP Genel Merkezi’nde hazırlanan listeler ise Saray ekibinin çalışması ile karşılaştırılacak. Liste son olarak Saray’da şekillenecek. Listelerle ilgili en son kararı ise Saray verecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ilk olarak “izleme heyetini” ardından da, çözüm süreci çerçevesinde hazırlanan 10 maddelik yol haritasını “eleştirmesi” kafalarda soru işaretleri oluşmasına yol açtı. Kamuoyunda, Saray ile başbakanlık arasında “danışıklı dövüş” olabileceği iddiaları ortaya atıldı. Ancak, Saray’a yakın kaynaklar, Erdoğan’ın eleştirilerinin danışıklı dövüş çerçevesinde olmadığını kaydettiler. Erdoğan’ın, parti içinden kendisine yönelen muhalefetten büyük rahatsızlık duyduğu ve bu rahatsızlığını “bunlar beni arkadam hançerlediler” diyerek dile getirdiği öne sürüldü. Öte yandan, Erdoğan’ın çözüm süreciyle ilgili eleştirileri, parti içinde, “ak saçlılarla”, “yeni yetmelerin” aynı cehpede birleşmesini sağladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Bülent Arınç’tan oluşan ekibe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da “örtülü olarak” destek veriyor. Bu da, parti içindeki muhalefetin daha da güçlenmesini sağladı.

HÜSEYİN ÖZAY