AKP'Lİ VEKİL: PKK SEÇİLSİN GELSİN...

Galip Ensarioğlu gayet net konuştu ve hem yerel yönetimler güçlendirilsin dedi hem de PKK seçilerek gelsin ifadelerini kullandı.

01 Ekim 2012 Pazartesi 09:53
AKP'Lİ VEKİL: PKK SEÇİLSİN GELSİN...

 “Öcalan, şu anda en güçlü konumunda. Silvan olayıyla Oslo’yu ve Öcalan’ı boşa düşürenler kendileri boşa düştüler. PKK, Öcalan'sız hiçbir şey yapamayacağını gördü. Şimdi BDP, KCK, PKK hep birlikte yeni baştan Öcalan diyorlar.”

“PKK bir yıldır sadece top çeviriyor, şiddet uyguluyor. Oysa her örgütün ve her eylemin bir hedefi vardır. PKK’nin ise bir hedefi yok. PKK’nin içindeki hiçbir kanat örgüte hedef koyamıyor. Bu örgüt, sadece Öcalan’ın hedef koymasına alışmış.”
“Kürtler, hiçbir iktidara olmadıkları kadar AK Parti’ye kızgınlar! Kürtlere haklarının veriliş tarzı hatalıydı. Bu haklar sistematik verilmedi. Bir şeyi verirken, ‘daha ne...’ denmemesi gerekir. Barış için önce siyasetin dili yumuşamalı.”
AK Parti yeni bir döneme başlarken, Kürtler de bu yeni dönemde AK Parti’den neler beklediklerini tartışıyorlar. Acaba AK Parti için başlayan yeni dönem, Türkiye toplumu için de yeni bir dönem olacak mı? AK Parti, Türkiye’nin en temel sorunu olan Kürt sorunuyla ilgili yeni bir başlangıç yapabilecek mi? Bir yıldır her gün can alan bu savaşı durduracak adımlar atabilecek mi? Başbakan Erdoğan’ın “Oslo süreci yeniden başlayabilir. Öcalan’la görüşülebilir” açıklamalarıyla yeni bir barış sürecinin başlayabileceğinin işaretini verdi. AK Parti’nin savaşı durdurabilmek ve barışı sağlamak için hangi hamleleri yapması gerekiyor? AK Parti somut adımlar atmazsa nasıl sonuçlarla karşılaşır? Abdullah Öcalan bu barış sürecinde nasıl bir rol alır? Barışa yardımcı olabilir mi? Eski gücü var mı? AK Parti’nin Suriye politikaları Kürt halkını ve PKK’yı nasıl etkiledi? PKK’nın önümüzdeki bir yıl içinde neler yapar? Oslo süreci tek başına barışı sağlamaya yeter mi? Oslo süreci Kürt sorununu çözer mi? bütün bu can alıcı konuları Kürt siyasetinin en güvenilir ve cesur isimlerinden biri olan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ile konuştuk. Bugüne ve geleceğe dönük çok ufuk açıcı, aydınlatıcı değerlendirmeler ve cevaplar aldık.
***
NEŞE DÜZEL: Bu son kongrede AKP için yeni bir dönem başlıyor. Ne bekliyorsunuz bu dönemden?
GALİP ENSARİOĞLU: Türkiye’nin bozulan iç barışını sağlamasını bekliyorum. Çünkü AK Parti’nin varoluş sebebi neydi? AK Parti, Türkiye’nin bugüne dek çözülemeyen sorunlarını çözmeye talip oldu. Türkiye’nin çözülemeyen sorunları nedir? Kıbrıs’tır, Ermeni sorunudur, Alevi sorunudur, Kürt sorunudur ve Türkiye’nin ekonomik olarak hak ettiği yerdir. Ekonomide yapılması gerekenler ciddi olarak başarıldı. Sosyal ve ekonomik çok ciddi reformlar yapıldı ve Türkiye dünyanın gıptayla izlediği bir ülke oldu.
Ekonomi dışında saydığınız hiçbir sorun, buna demokrasi sorunu da dâhil, çözülemedi. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?
Kökten retçi ve kökten kabulcü olmamak lazım. Türkiye’de demokraside ve sivilleşmede devrim yaşandı. MGK’nın ve YAŞ’ın yapısında, asker-sivil ilişkilerinde devrim oldu. Yüksek yargının ve askerin bu ülkedeki bürokratik oligarşik yapısı bitti, hâkimiyet siyaset mekanizmasına geçti. Aslında Türkiye’de rejim değişti.
Demokratik bir rejim mi kuruldu?
Bütün sorunlar çözüldü demiyoruz biz. Bunu Başbakan da demiyor. Ama biz çözüm iradesi gösteriyoruz. Çözmek için birçok reform yaptık. Bizim sorunları çözme niyetimiz var ve çözme yolunda da ilerliyoruz. Mesela Kürt sorununda çok önemli mesafeler kat edildi. Kürdoloji enstitülerinin kurulması, Kürtçe propagandanın serbest bırakılması, cezaevinde Kürtçe yasağının kalkması Kürtler için çok önemliydi. Bugün devletin okullarında Kürtçe seçmeli dersin veriliyor olması devrim niteliğinde bir değişikliktir.
Devlet bunları yapmakta çok gecikmedi mi? Kürtlerin talepleri bu yapılanların çok ötesine geçmedi mi? Artık bugün Kürtlerin olmazsa olmaz şartı anadilde eğitim değil mi?
Maalesef devlet gecikiyor. Ama Kürtlerin taleplerinin daha ileride olması, yapılanları görmezden gelmemize neden olmamalı. Yapılanlar var, yapılmayanlar var. Kürtlerin talepleri ne dediğimizde beş yıl önce biz 20 madde sıralıyorduysak, bugün bu listenin 15 maddesi çözüldü aslında. AK Parti, Kürt sorununun çözümü için şiddet dışında bütün yöntemleri denedi. Kültürel haklar çerçevesinde sorunu çözmeye çalıştı ama... Kürtler, bu ülkede bugüne kadar hiçbir siyasi iktidarın yapmadığını yapan, tanımadığı hakları tanıyan AK Parti’ye çok kızgınlar. Kürtler, hiçbir iktidara olmadıkları kadar AK Parti’ye kızgınlar!
Niye?
Çünkü bu hakların veriliş biçimi ve tarzı hatalıydı. Bir çözüm planı çerçevesinde sistematik bir biçimde verilmedi bu haklar. Bir şeyi verirken, “daha ne...” denilmemeli.
Sözünüzü ben tamamlayayım. “Her şeyi verdik, daha ne istiyorsunuz denmemesi” lazım. Öyle mi? Peki, Kürtler haksız mı AK Parti’ye kızmakta?
Halka haksız diyemezsiniz. AK Parti yaptığı reformları halka anlatamadı. Bizim iktidarımız batıdaki kamuoyunu da rahatsız etmemek, bir sorunu çözerken yeni sorunlar, hassasiyetler yaratmamak, yaptıklarıyla batıda tahribata yol açmamak ve Türk algısını da doğru yönetmek adına belki hem reformları yavaş yavaş yaptı hem de bu reformları yaparken batıdaki insanı da tatmin eden, onun endişesini gideren bir dil kullandı.
Milliyetçi bir dil kullandı...

Çünkü bu reformları yapabilmeniz için toplumsal desteği kaybetmememiz gerekiyor. Zira bu reformları ancak güçlü bir iktidar yapabiliyor. Eğer bu reformları yaparken toplumsal desteğinizi yitirirseniz, bu reformları yapamaz hâle gelirsiniz. Neticede AK Parti bir siyasi parti. Ama şu da bir gerçek ki reformlar zamana yayılmaz. Zamana yayıldığı zaman etkisini kaybediyor. Taleplerin gerisinde kalıyorsunuz ve yaptıklarınız hayra geçmiyor. Övgü alacağınıza eleştiri alıyorsunuz. Nitekim öyle oldu.

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol