'AKP, Lübnan Büyüklüğünde Toprağı PKK'ya Hediye Etti'

İYİ PARTİ Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, '' AKP, yerel seçimlerin hemen sonrasında PKK ile masaya oturacak" dedi.

18 Aralık 2018 Salı 01:08

TBMM’de, 2019 bütçe görüşmeleri kapsamında muhalefetin iktidara tepkisi artarak devam ediyor. İYİ Parti adına söz alan Ankara Milletvekili Koray Aydın, AKP’nin halka mâl olan hiçbir olayda sorumluluk almadığını söyledi.

FETÖ ile iktidarın uzun bir süre ortaklaşa hareket ettiğini söyleyen Aydın, “Bunların hepsi ülkeyi 15 Temmuz’a götürdü. 15 Temmuz’un bedelini de milletimiz ödedi, AKP hiçbir hesap vermedi” ifadeleri kullandı.

Konuşmasında çok önemli bir iddia ortaya atan Aydın, AKP’nin seçimlerden sonra PKK ile yeniden masaya oturup yeni bir çözüm süreci başlatabileceğini söyledi.

“İKTİDAR SİYASAL BEDEL ÖDEMEKTEN KAÇIYOR”

AKP hükümetinin FETÖ ile iş birliği yaptığını ama terör boyutuna geldiğinde ise bu iş birliği için bir bedel ödemediğini savunan Aydın, “Hatırlayın. Zamanında FETÖ’yle de bir iş birliği yapıldı. Ülkenin bütün kurumları, adliyesi, ordusu her tarafı bunlara teslim edildi. Ve bu işin sonunda o kadar ileriye gidildi ki el verildi, güç verildi, destek olundu. Bütün kapılar bu örgüte açıldı. ‘Ne istediler de vermedik’ anlayışı ortaya çıktı. Ve bunların hepsi ülkeyi 15 Temmuz’a götürdü. 15 Temmuz’da da bu büyük millet ağır bir bedel ödedi. Sokağa düşen devletini sokaktan çıkardı. Ve tam 250 tane de şehit verdik. Yani bu işin bedelini de yine milletimiz ödedi. Ama siyasal iktidar hiçbir bedel ödemedi” şeklinde konuştu.

ÇÖZÜM SÜRECİNİN BEDELİNİ ŞEHİTLERLE ÖDEDİK

Hükümetin tüm uyarılara rağmen sözde çözüm sürecini başlattığını belirten Aydın, “Bir benzerini daha önce de yaşadık. Sözde çözüm süreci adı altında bir uygulama ile herkesin uyarmasına rağmen Türkiye’nin şehirlerinin altı bombalarla dolduruldu. Daha sonra ordumuz askerimiz devreye girdi. Oralarda adeta bir savaş verildi. 6-7 ay buraları geri almak için uğraşlar verildi. Yüzlerce şehit verdik. Bunun sorumluluğunu da yine halkımız üstlendi ve bedeli de onlar ödedi. Bu kadar yaşanan olaylarla içerisinde ‘aldatıldık, kandırıldık ‘ diyerek, bu işin siyasal bedelini ödemekten kaçan bir siyasal iktidar ile karşı karşıyayız” dedi.

“İKTİDAR SEÇİMDEN SONRA PKK İLE YENİ BİR ÇÖZÜM SÜRECİ Mİ BAŞLATACAK”

Kasım ayında sözde çözüm sürecinde büyük etkileri olan Akil insanların Oslo’daki görüşmelerine tepki gösteren Aydın şu şekilde konuştu: “Geçen ay yeni bir girişimler oldu. Sözde çözüm sürecini yeniden mi başlatıyorlar sorusu akıllara geldi. Kasım ayında iktidar partisinin bir milletvekili başkanlığındaki bir heyet, Almanya’ya gitti. Federal sistem hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını kendileri beyan etti. Hemen akabinde Akiller Oslo’da sahne aldılar. Oslo biliyorsunuz ki AKP iktidarının terör örgütü PKK ile başlattığı sözde çözüm sürecinin ilk ayağıdır. O süreci İmralı, Kandil, 28 Şubat 2015 tarihinde de Dolmabahçe mutabakatına kadar vardırdılar. Ve Dolmabahçe’de Öcalan’ın hazırlamış olduğu 10 maddelik bir anlaşmaya AKP’nin hem milletvekilleri hem de o dönem ki Grup Başkanvekilleri imza attılar. İktidarın halka kabul ettirmek istediği sözde çözüm süreci için görevlendirdiği Akil İnsanlar heyetinden bazı isimler geçtiğimiz ay Oslo’da bir araya geldi. Burada seçimden sonra bir çözüm süreci başlatılabilir mi görüşmelerini terör örgütü yandaşı bir kuruluşun davetiyle yaptılar. Bütün bu yaşananlar şunları düşündürdü: Acaba iktidar seçimden sonra PKK ile beraber bir çözüm süreci anlayışını mı başlatacak? Bu soruyu sormak insanlarımızın hakkı. Çünkü AKP iktidarının PKK ile işbirliği konusunda çok kötü bir karnesi var”

ÖZDAĞ: LÜBNAN KADAR TOPRAĞI PKK'YA HEDİYE ETTİ...

Öte yandan İyi Parti Genel Başkanı Ümit Özdağ da daha önce yaptığı açıklamada AKP'nin maceracı bir politika ile Suriye’de Müslüman Kardeşler’i iktidara getirebileceğini düşündüğünü ancak herşeyin terse döndüğünü kaydetmiş şu çarpıcı açıklamaları yapmıştı:

" Türkiye’nin bir komşu ülkede ya da bir başka ülkede iktidarı değiştirme gibi bir yeteneği, bir deneyimi yok. Üstelik Suriye’nin iki yakın müttefiki Rusya ve İran’ın, örtülü operasyon konusunda Türkiye’den kat kat yetenekli olduğu düşünülürse böyle bir operasyon çılgınlıktı. Türkiye’nin Ortadoğu konusundaki bilgi eksikliğini de buna ekleyin… Bakın Türk Dışişleri’nde Arapça bilen diplomat sayısı Polonya Dışişleri’nde Arapça bilen diplomat sayısından daha az.  Bir Türk diplomatını Ortadoğu’da herhangi bir kentte kendi başına sokağa bıraksanız başına ne gelir bilmiyorum; herhalde yolunu bulamaz ama bir İranlı diplomatı bırakırsanız muhtemelen gizli örgüt kurar. Devletin yeteneklerinin neye yöneldiğini iyi bilmek ve ona göre politika izlemek lazım. Suriye, Rusya’nın devreye girmesiyle rahatladı. PKK sınırda kontrol ettiği bölgeden Türkiye’ye güç projeksiyonu yapıyor. Tüm bu süreci AKP kolaylaştırdı ve destekledi. Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak olan Türk dış politikasının, özellikle Ortadoğu ayağının, Suriye eksenli değişmesidir. AKP’nin 2011’den bu yana süren akıldışı Suriye politikası devam ederse Türkiye’nin güvenliği sağlanamaz. Çünkü bu politika Suriye’nin dağılmasına neden oldu. Bu politika,  PKK’ya Lübnan büyüklüğünde bir araziyi hediye etti. Böyle giderse PKK, Cerablus ile Azez arasındaki bölgeyi de birleştirerek Bayırbucak üzerinden Akdeniz’e açılacak. Bu, Türkiye’nin Ortadoğu ile bağlarının bir terör örgütü tarafından kopartılması demektir. Böyle giderse muhtemelen burada Batı tarafından tanınan, Rusya tarafından onaylanan bir PKK-istan oluşacak. Dış politikamızın geldiği yer işte budur."

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol